Eski bir Japon felsefesi olan Kintsugi, kırılan bir nesneyi eskisinden çok daha güzel ve fonksiyonel hale getirmeyi amaçlar. Bu felsefeye göre kırılma aslında bir kayıp değil yeni bir varoluş demektir
Kintsugi Nedir?
Kintsugi, 15.yy’da ortaya çıkan bir felsefe akımıdır. Kırılan bir nesneyi eskisinden çok daha güzel ve fonksiyonel hale getirmeyi amaçlar. Bu felsefeye göre kırılma aslında bir kayıp değil yeni bir varoluş demektir. Genelde seramik objeler üzerinde uygulanan bu felsefe, aynı zamanda “Kintsukuroi” şeklinde de adlandırılır.
Kintsugi sanatının temelinde kusurların olduğu gibi kabul edilmesi anlayışı vardır. Buna göre, kusur veya problemleri görmezden gelmek yerine onların varlığını kabul ederek olumlu bir düşünce anlayışı geliştirilir. Kintsugi felsefesi, hiçbir şeyin kusursuz, simetrik veya düzenli olmayacağını öne sürer.
Kintsugi felsefesine göre, eşyaların kırılması değer kaybına neden olmaz. Aksine, kırılan eşyalar onarılarak tekrar kullanılır hale getirilebilir. Kintsugi felsefesindeki işlemlerle, kırılan eşyaların kırık yerlerine lame veya dore renkleriyle kontur çekilir. Böylece, kırık eşyaların formu değiştirilebilir.
Kintsugi için kullanılan bu sıra dışı renkler, altın veya gümüş tozunun reçineyle karıştırılmasıyla elde edilir. Daha sonra, eşyanın üzerinden ince çizgiler geçirilerek parça bütünlüğü sağlanmış olur. Bu sayede, eşyanın şekli ve işlevi korunur. Kintsugi felsefesine göre, sadece kırıkları onarmaktan ziyade eşyaların gerçek değeri ortaya çıkarılmalıdır. Ayrıca, bu felsefi akım hasar gören bütün nesneler için uygulanabilir.
Kintsugi, birkaç Japon felsefesini birbirine dokuyarak kusurluluğun benzersizliğine vurgu yapıyor. İlmeklerden biri Wabi Sabi… Bu felsefe, hayatın her alanında kusurlara kucak açıyor, her şeyin olduğu gibi kabul edilmesini savunuyor. Wabi “sade şıklık”, sabi “kusurlardan mutluluk duymak” anlamına geliyor. Budistlerin “boşa harcanan ve kötüye kullanılan kaynaklar üzerindeki pişmanlık” kavramıyla bağlantılı bir ifadesi olan mottainai felsefesi de Kintsugi’nin bir başka dayanağı…
Kintsugi Nasıl Doğdu?
Rivayete göre Japonya’ya hükmeden ordu komutanı Ashikoga “Shogun” Yoshimasa’nın çok sevdiği bir çay fincanı kırılır ve komutan bu fincanı tamir edilmek üzere Çin’e gönderir. Dönem koşulları göz önünde bulundurularak metal zımba ile onarılan fincan, komutanı memnun etmez. Estetikten uzak ve sadece iş görecek şekilde tamir edilen bu fincan sonrasında Japonlar, farklı ve estetik bir seramik onarımı arayışına girer. Japon zanaatkârlar, komutanın seveceği bir çalışma ortaya koymak amacıyla tasarım odaklı düşünme sürecine odaklanır ve işe koyulurlar. Bu çalışma, komutanın istediği gibi estetik açıdan zengin bir fincan üretmek ve komutanın eşyası ile bağlılığını göz önünde bulundurarak, bu bağı güçlendirmek amaçları üzerinden şekillenir. Çalışma bittiğinde fincan eskisinden daha da güzel bir hale gelir. Böylece altın anlamına gelen “Kin” ve birleştirmek anlamına gelen “Tsugi” kelimelerinin birlikte kullanımıyla oluşan “Kintsugi” kelimesi, bu felsefeye ismini verir.
Özetle Kintsugi Felsefesi
- Onarma işlemleri yerine getirirken sürekli olarak olumlu düşüncelere sahip olmayı hedefler.
- Bu sanat anlayışına göre, kırıklar bir hasar veya kayıp olarak değil, yaşanmışlık olarak değerlendirilir. Bu bilgelik adına önemli adımdır.Tamir etme ve onarmanın kattığı güzelliği tekrar hatırlatır. Bu felsefe sayesinde eşyanın, kırıkların ve zanaatkarın dünyaya kattığı anlam da değişir.
- Aynı zamanda yeniden daha iyi bir doğuşu temsil eder. Hatta, işlenmiş bir eşyanın önceki halinden daha iyi göründüğü varsayıldığı için bazı kimseler kendi seramiklerini kırıp Kintsugi ile güzelleştirmeyi amaçlar.
- Eşyadaki kırıklara odaklanmak yerine eşyanın tümündeki güzellikleri görmeyi hedefler. Böylece, kusursuz ya da hatasız olmanın imkânsız olduğu vurgulanırken, kusurların mükemmelleştirilmesi sağlanır.
- Defolarımızla, darbelenmiş, yara almış yanlarımızla var olabilmenin değerini anlatan Kintsugi, günümüzün hızlı tüketim anlayışına sabrıyla, inceliği ile meydan okuyor… Kusurlardan, adeta göz alıcı bir kusursuzluk yaratıyor…
- Düşmek, parçalanmak… Parçalarından yeniden doğabilmek ve her şeye rağmen devam edebilmek…
- Karşılaştığımız olumsuz durumlar karşısında, “yolun sonu geldi” demek yok bu felsefede.
- Kırık bir vazonun,kâsenin, atılacak ya da saklanacak değil gururla sergilenecek şeyler olduğunu gösteriyor ve bu yolla da bize önemli mesajlar veriyor.
Kintsugi, altın anlamına gelen “kin” ve onarım anlamına gelen “tsugi” kelimelerinden ibaret. Bu geleneksel Japon sanatında, kırık bir objenin parçalarını bir araya getirmek ve aynı zamanda güçlendirmek için çoğunlukla altın tozu, bazen de gümüş tozu içeren, özel olarak hazırlanan urushi reçinesi kullanılıyor.