Son zamanlarda en çok aldığım sorulardan biri de gerçekten işe yarayacak networkü nasıl oluşturabiliriz?
“Biraz daha görünür ol!”
“Farklı insanlarla tanış, sosyalleş!”
“Networküne danış!”
Buna benzeri kariyer önerilerini özellikle performans görüşmelerinde geri bildirim olarak almayanımız var mı? Duyduğunuzda söyleyenin ağzına vurmak geliyor mu içinizden? Tamam abartmış olabilirim. Ancak, değişmeyen tek şey değişimin kendisi desek de bu konunun hiç değişmediğinin farkında mıyız?
Önemli mi? Evet çok önemli! Kimi tanıdığınız sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada size yaratıcı fikirler üretme, kariyerinizde farklı adımlar atabilme, patronunuzu öldürmek istediğinizde sakinleşmek için destek, yeni iş görüşmesinde işe yarar tüyolar, canınız sıkkınken özgüveninizi artırıcı olumlu geribildirimler ve benzeri konularda yardımcı olacak en büyük sosyal kaynak. Yani hayatınızı yönetirken olmazsa olmazınız.
Ama maalesef bir network nasıl oluşur hakkında kimsenin yol gösterdiği yok. Düşe kalka yolunuzu bulmaya çalışırken hele bir de içe dönük bir davranış biçimine sahipseniz oldukça zor.
Networking tamamen doğaldır.
Evet biliyorum, dışarı çıkıp yeni insanlarla havadan sudan konuşmaya çalışmak, yeni gruplara girmek herkes için çok ta kolay değil. Ama unutmayın, insan denilen varlık sosyal bir varlık. Yani ne kadar içe dönük olsak da yalnız yaşamayı sevsek ve kendimizle barışık/mutlu olsak da yaşam içinde mutlaka birileri ile iletişime geçmek zorundayız. Bilgiyi paylaşmadıkça gelişemiyoruz. Yani hayat network ile kuruluyor. Ve aslında olay çok da komplike değil, şu an sosyal medyadan bile, İzmir’de Balıkçı tavsiyesi olan var mı dediğinizde networkünüzü harekete geçiriyorsunuz. İşte bu kadar kolay. Umarım biraz daha iyi hissediyorsunuz şu an.
Sadece insan olduğunuzu hatırlayın.
Networking ile alakalı en iyi şey bu işte, sadece insanlar arası iletişim ile gerçekleşiyor. Ve ne kadar çok iletişim kurarsak ne kadar sosyal olursak o kadar çok kendimizi ve başkalarını seviyor, sayıyoruz. İnsan olmak darken de saygıyı, kibarlığı, değer vermeyi unutmuyoruz. Bu erdemlerle harekete geçmek çok önemli.
Şimdi de kötü haber: Eğer kendinizle barışık değilseniz, kendiniz sevmiyorsanız ve özgüveninizde problem var ise o zaman maalesef bağlantı kuramıyorsunuz yüzden bu konularda kendinize yatırım yapın. Ve karşı tarafa değişik, farklı gelecek alanlarınızı fark edin.
Kendinizle alakalı neyi seviyorsunuz? Espri anlayışınız mı? Gülümsemeniz mi? Zekice yorumlarınız mı? Etkin dinleme özelliğiniz mi? Başka? Bunları fark edin, gerekirse listeleyin. Bir dahaki sefere birine ulaşmaya, ilk defa iletişim kurmaya adım atarken bu özelliklerinize odaklanarak başlayın. Abartmadan tabii. Kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeniz, başkalarının da sizi olduğunuz gibi kabullenmesini sağlayacaktır.
Tüm bu listeye rağmen hala bir ofis partisinde ya da sosyal bir toplantıda kendinizi garip hissediyorsanız ve adım atmak zor geliyorsa:
Açıkça üzerinizdeki gerginliği ifade edin.
Açık ve dürüst olarak gerginliğini ifade eden birine kimse hayır diyemez. Bazen, içinizde ya da ortamda neler olduğunu açıkça söylemek yardımcı olabilir.
Örneğin:
“Merhaba, genelde böyle ortamlarda kendimi çok rahatsız hissederim ve bu yönümü geliştirmek istediğimden bu organizasyona katıldım. Konfor alanımdan çıkabilmem için gelip merhaba demenin doğru olacağını düşündüm.”
Ya da:
“A a? Konuşmacıyı kimse dinlemedi, sadece ben mi fark ettim, siz de fark ettiniz mi?
Ya da:
“Merhaba. Kendime bu gece 2 yeni kişi ile tanışma hedefi koydum. Bir tanesi olma konusunda bana destek olur musunuz?”
Çok uzun zamandır görmediğiniz biri varsa:
“Çok zaman oldu, görüşmeyeli neler yaptın?”
Dürüst olduğunuzda, insanlar sizin samimiyetinize inanınca iletişim kurmak çok kolaylaşacaktır.
Yeni insanlarla tanışmak her zaman çok garip gelebilir, bunu kabullenin ve normal olduğunu bilin. Çekinecek bir şey yok.
Biraz olumlu geribildirim her kapıyı açar.
Gerçekten.
Ancak abartmadan ve aşırı laubali olmadan. Yani sınırları koruyarak.
Katılacağınız organizasyon ile alakalı bilgi toplayıp, oradakileri değerli / farklı kılan ne öğrenip, ufak bir olumlu geribildirim ile sohbete başlamak hatırlanabilirliğinizi artıracaktır. Çünkü insanlar iyi hissetmeyi severler.
“Son yazdığınız blog yazınızı çok beğendim, bu konuda daha farklı yazılar yazma planınız var mı?”
“Kariyeriniz ne kadar enteresan başlamış, sadece 1 şirkette çalışmış ama çok başarılı olmuşsunuz. Nasıl başardığınızı paylaşır mısınız?”
“Son tweet’iniz çok hoşuma gitti, hiç bu şekilde düşünmemiştim.”
Demek istediğim, network kurmak istediğiniz insanları, grupları araştırıp onlara değer verdiğinizi göstermek karşılıklı saygının kurulması, o network’ün işlemesi için önemli bir adımdır.
Sonuçta, birlikte oldukça daha ileriye gidebiliyorsak denemeye değer! Sadece performans görüşmesinde duymamak için değil, sağlıklı yaşam için de.
Ece Sueren Ok