Şimdi herkesten bir ricam var. Daha doğrusu minik bir egzersiz diyebiliriz. Özellikle kadınlara sesleniyorum, en çok onların yapması gerekiyor bu egzersizi. Omuzlarınız geride ve karnınız içeride olacak şekilde dik durun. Diyaframınızı iyice doldurmak için derin ve güçlü bir nefes alın. İçinizde yeterince hava olduğundan emin olduğunuzda kocaman bir kahkaha atın. Ağzınızı olabildiğince açın, sesinizin damağınıza ve burnunuza çarpmasını sağlayın. Öyle bir kahkaha atın ki, sesiniz bulunduğunuz yerden Ankara’ya kadar duyulsun.
Yıllar geçtikçe bir garip hal alıyor insan evladı. Hükmetmenin ayarını ekseriyetle kaçırıyor. “Benden olan ve olmayan” adlı denklemiyle insanları ilk ötekileştiriyor, sonra da onlara “mal” muamelesi yapıyor. Sokakta ne giyeceğine, restoranda ne yiyeceğine, kafede ne içeceğine, nerede nasıl davranacağına, özgürlüğüne, her şeyine utanmadan karışıyor. Çizgisini aşıp kendisine yeni bir çizgi yaratıyor ve her seferinde o yeni çizgiyi inatla yeniden aşıyor. Peki nedir bu kontrolsüzce hükmetme arzusu? Neden bitmek bilmiyor? Neden insanın en doğal haklarını tahrik unsuru olarak görüyorlar
Dünya geneline bakıldığında kadına yönelik taciz, şiddet ve tecavüz oranlarının arttığı ülkelerde sokaklarda dolanan ve hatta “herkesin içinde kahkaha atan” kadın pek yoktur. Hatta kahkaha atan hiç yoktur. Neden? Çünkü kadınlar mutsuzdur. Ölüdür ve bazen “paramparçadır”.
Mesela Mısır’daki kadınların %99’u tacize uğramaktadır. Çok mu kahkaha atmışlar, yoksa hamileyken sokakta mı gezmişler; artık ne yapmışlarsa neredeyse hepsi taciz edilmiş. Üstelik %91’i sünnet edilmiş olmasına rağmen taciz durmak bilmiyor. Nitekim bu kadınları zaptetmek çok zor.
Hindistan’ın turizm merkezi olan Goa’da artan tecavüz olaylarına ise kadınların giydiği bikini ve mini eteğin sebep olduğu söylendi! Bu sebeple bikini ve mini etek giymeyi yasaklayan yasalar geldi. Başka bir ülkede, ki neresi olduğunu bilirsiniz, su damacasına tecavüz edilmişti. Hatta başka bir ülkede parktaki banka tecavüz edilmişti. Şimdi bu üç örneğin ortak noktalarını bulun. Tecavüzün asıl sebebinin ne olduğunu kolayca fark edeceksiniz.
Yahu dünyanın en güzel şeyidir gülmek. Şen bir insanın kahkahasıdır günü yaşanılır kılan. Bir annenin çocuklarına yemek yaparken dudaklarından dökülen melodidir mutluluk. Bir sevgilinin yapılan şakaya katıla katıla kahkaha atmasıdır mutluluk. Bir kız çocuğunun babasıyla oynarken attığı neşeli çığlıklardır mutluluk. Mutlu insan güler ve güldükçe herkesi mutlu eder. Bunun kontrolü olamaz. Bu haktır. Bu insanın en doğal hakkıdır.
Uzun lafın kısası; siz malum yerinize hükmedemedikten sonra, hükmetmeye bahaneniz çok olur. İlk olarak içi boş yuvarlak obje görüdüğünüzde tahrik olmamayı öğrenin. Zaten o zaman ne insanların mutluğu batar size, ne de başka bir şey. Rahat olun.
(Teknik bilgi için Tuğçe İçözü’ne teşekkürler.)