Kişisel gelişim, iş kitapları son yıllarda ülkemizde oldukça yaygınlaştı. Özellikle liderlik, yöneticilik, koçluk, mentorluk adı altında neredeyse her hafta yeni birkaç kitap piyasaya sürülüyor. Bu kitapların öncüsü mühendis Nüvit Osmay’ın 1968 yılında ilk basımı yapılan “İnsan Mühendisliği” kitabıdır.
Osmay, 1910 doğumlu bir Cumhuriyet ateşi. Almanya’da makine mühendisliği eğitimi almış, kaynak mühendisliği üzerine de ihtisas yapmış. Tam 37 yıl Devlet Demiryolları’ndan mühendis olarak görev yapmış. 1969’da emekliye ayrıldıktan sonra, TÜBİTAK’ın meşhur “Bilim ve Teknik” dergisinin editörlüğünü 1980 yılına kadar yapmış. Bilimin bu kadar hor görüldüğü bir coğrafyada derginin tirajını 15 binden 90 bine çıkarmayı başarmış.
Kitabın başında Spinoza’nın anlamını hâlâ koruyan sözü sizi karşılıyor: “İnsan için kıymetli olan şey gene insandır.” Kitap ilk olarak “İnsan ve Mühendis” adıyla piyasaya çıkmış. Mart 2008’de Alfa Yayınları tekrar basmaya karar vermiş ve bu yılın Temmuz ayına kadar da 25 baskı yapmış. 558 sayfalık bu mücevher sizin gözünüzü korkutmasın, okumaya başladıktan sonra adeta bir su gibi akıyor. Kitap 4 ana bölümden oluşuyor; 1. İnsan, çevresi ve işi 2.İnsan amir rolünde 3.İnsan lider rolünde 4.İnsan ve eğitim. Aslında her bölüm ayrı bir kitap konusu. Hepsi derinlikli ve bütünsel br anlayışla yazılmış.
Osmay, “İnsanı insan yapan, okuldan sonra edindiği bilgilerdir” diyen yaşam bilgesi. 1964 yılında Halkevleri Genel Merkezi’nde D.K.D (Düşün, Konuş, Dinle) isimli topluluk önünde konuşma kursları başlatıyor. Amerika’da iken ünlü Dale Carnegie ile tanışmış, orada tüm kurslarına katılmış ve öğretmen sertifikası almış bir vizyoner insan, bir girişimci.
Kitabını harika bir içerikle sunan Osmay, her bölümde ünlü düşünür, devlet adamı ve felsefecilerin de sözlerini konuları destekleyici olarak kullanmış. Yaptığınız işi tutku, heyecan, analitik düşünerek, insanı ön planda tutarak yapılmasını öneren yazar bitmeyen bir merak ve vatan sevgisini de satır aralarında kullanmış.
Kitabın birçok bölümünde sanki günümüzü tarif eden pasajlar görülmekte. Aşağıdaki ayırım okuyanlara tanıdık gelecektir.
Örneğin; “Tolerans” adını verdiği bölümde taassubu 4’e ayırıyor Osmay;
- Cehaletten doğan taassup(bağnazlık)
- Menfaatten doğan bağnazlık
- Alışkanlıktan doğan bağnazlık
- Korkudan doğan bağnazlık
Harika sözlerle de kitabın sayfalarını beziyor;
“Ne kadar az bildiğimizi anlayabilmek için ne kadar çok şey bilmemiz gerektiği ne kadar gariptir. Cahil olduğunun farkına varmak bilgiye doğru atılmış büyük bir adımdır.” Disraeli
“Öğretimin sırrı, öğrenciye saygı duymadadır.” Ralph Waldo Emerson
“Benim hayat tecrübeme göre hiç kusuru olmayan insanların hiç erdemleri yoktur.” A.Lincoln
Bu kitabı mutlaka kitaplığınızda bulundurun, hem kendiniz hem sevdikleriniz için.
Anıl Akın