Kendi Kendini Tekrar Eden Soru “Gerçek Ne?”

Başlığı okuyunca hangi konuda gerçeklikten bahsedeceğim konusunda meraklanmış olabilirsiniz. Aslında bugün tartışacağım konu gerçekliğin kendisi. Sizce görünen ve gerçek aynı şey mi? Bunu düşündüğünüzde gerçeklikle ilgili çalışmayı başlatmış olursunuz. Peki bu çalışma niye gerekli olabilir? Bazen yaşadığımız olaylara anlam veremeyiz. Başımıza neden geldiğini sorgular dururuz. İşte böyle anlarda bir ‘gerçek ne’ tartışması bizi kendimizi sorgulamaya itebilir. Hatta kanımca bu tartışma bizi iyi bir yola sürükleyebilir.

Nedenini şöyle açıklayabiliriz:

Çünkü başımıza gelen bir olayın arka planı her zaman göründüğü gibi olmayabilir. Eğer farkına varabilirsek istemediğimiz bu olaydan yaşamsal amaçlara gidebiliriz. Burada bizim bir miktar akademik beceriye ihtiyacımız olabilir. Yani aslında görünenle gerçeği ayırt etmek için okuma yapmamız gerekebilir. Bu okuma bizim olayla ilgili bilinç seviyemizi bir adım öteye taşıyabilir. Yapmamız gereken şey başımıza gelen olayı irdelerken ulaştığımız kavramlarla ilgili okumak. Bu bir kişi ise kişi ile ilgili hangi probleme sahibiz? Belki bir güvensizlik, belki bir cesaretsizlik, belki de maddi bir problem olabilir.

Yani aslında yaşadığımız şey kendi değerlerimizle ilgili.

Bizi sarsan şey ne ise bizde karşılığı olan bir değeri mevcut olabilir. O halde bu olayın bize gösterdiği şey ne? sorusu bizi bir adım öteye götürebilir. Kişisel olarak yapmamız gerektiğini düşündüğümüz şeyleri yaptıktan sonra başka bir olasılık kalmadığında bu daha mümkün. Bu farkındalığı yaşadığınızda kendinize o olayla ilgili sorular sormaya başlayacaksınız.

Mesela bu yazıyı okumak bir farkındalık olabilir. Bu şekilde birçok seçenek mümkün. Kendinizdeki değer sistemini sorgulamak size iyi gelebilir. Neden başıma geldi? Demeyi bırakıp mesela bu durumun bana anlattığı ne? Sorusu ile başlayabilirsiniz. Bu sizin durum karşısındaki rolünüzü belirlemenize yardımcı olacaktır. Gerçeklik sizin bilinç seviyeniz değiştikçe size yeni gerçeklikler sunar. Bilinç seviyenizi arttırmak için bol bol ilgili kitapları okuyabilirsiniz. Burada sadece okumak yeterli gelmeyebilir. Çoğu zaman da gelmez. Böyle bir durumda kitapları daha iyi anlama ve kendi kendine tartışma metotlarını kullanabilirsiniz. Burada benimde yararlanarak eğitim aldığım Martı Kitap Kulübünü tavsiye edebilirim. Elbette kendinizde sayısız metot yaratabilirsiniz. Bu metotları yaratmak için akademik arka plan gerekli olabilir. Bu akademik planın desteği ile kitap değerlendirmeleri yapabilirsiniz. Böylece kaliteli soru sormayı öğrenerek yeni bilinç durumunuzu yaratabilirsiniz. Bazen de bilinç seviyesi güçlü okumayı seven insanlarda kendi kendilerini yükseltmeyi başarabilir. Sonuçta bu bir farkındalık ve sonrasında koyulacak hedeflerle ilerletilebilir. Ya da hiçbiri olmuyorsa bir rehberden destek alabilirsiniz.

Sonuç olarak

Gerçeklik algımızı genişletebilmek için farkındalık kazanmaya, farkındalık için de durumlara ihtiyacımız vardır. Çoğu zaman can acıtıcı olaylar, sonrasında yeni olasılıkları getirir. Yapabileceklerimizi yapmadan olaya görünüşe bakarak anlam yüklemek bazen ömür boyu sürecek sıkıntılara yol açabilir. Şunu da unutmamalıyız ki çoğu zaman da görünür olan gerçektir. Yaşamla ilgili ölüm, terk etme gibi olaylarda kendimize soru sorabilir duruma geldiğimizde ancak değişim başlar. Bu dönüşümsel yolculuk bilinç düzeyimizi yükseltecektir. Sağlıklı olan yaşanmış olan o durum neyse dönüşebileceğine olan inancımızın olmasıdır. Bu inancımız zayıf olduğunda fiziksel ve psikolojik sorunlar bizi bekler. Böyle zamanlarda ise gerçeklik algımızı düzeltene kadar destek almamız yararlı olabilir. Daha sonra ise bize doğuştan verilen kendimizi kendimizden var etme gücümüzü hatırlamamız gerekebilir. Bu ise bizi bekleyen yeni bir gerçeklik arayışıdır.

Önceki İçerikHayatın Ritmine Uyum Sağlamak: İçsel Bir Yolculuk
Sonraki İçerikÖzsoy Operası ve Bir Cumhuriyet Şarkısı: Okay
Nurhayat Kayar
Nurhayat Kayar Eğitimci yazarım. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji öğretmenliği mezunuyum. 30 yıldır biyoloji öğretmeniyim. Aynı zamanda AÖF Yönetim Bilişim mezunuyum. Bunun yanında AÖF felsefe öğrencisiyim. Profesyonel koçluk eğitimleri aldım. Son dört senedir yazarım. Genesis ve Saklı Gerçekler (kişisel gelişim), Zamanı Uyandıran Saat (ortaokul roman), Varoluşun Sesi(yetişkin roman), Nefs Cevher (Deneme), Filozof Narval (ilkokul hikaye ) kitaplarım yayınlandı. Eğitim her yerde sitesinde Deliler Teknesi dergisinde yazarım. Yazarlık serüvenim Luna yayınevinde başladı. Daha sonra Aydın Şimşek yaratıcı yazarlık atölyesi ile Kanguru yayınevinde devam ettim yazarlığa. Halen çeşitli deneme, çocuk ve yetişkin kitapları yazmaya devam ediyorum. Geçtiğimiz yıl Gelişim Enstitüsü kurucusu, eğitmen, yazar Yasemin Sungur’dan Kitap ile Sohbet Liderliği eğitimi aldım. Martı Dergisinde yazılarım yayınlanmaya devam ediyor.