( istanbulun çocukluğu )
.
görüyor musun,
şu dalıp çıkan adayı.
uzatsam parmağımı sanki kolumu kapacaktı.
neyse ki vapurlar, beni kurtardı.
.
görüyor musun,
şu göz kırpan bulutu.
çevirsem yanağımı sanki tokadı patlatacaktı.
neyse ki güneş, kucağını açtı.
Eylül 2014 / Salih MALAKCIOĞLU
( deniz kızı )
.
üşümüşsündür,
örteyim denizi üzerine
deniz kızı.
.
pul pul utanmak
balıklara düşsün,susmaksa yıldızlara.
ve açık kalsın gözlerin
anlaşılsın ne çok güldüğün.
Eylül 2014 / Salih MALAKCIOĞLU
( ayna )
.
bildiğin aynalara benzemez
ne kırıverir
ne de kandırır seni.
.
her bakışında
pespembe baharı hapseder gözlerine
ortaköyün aynaları.
baktıkça bakasın gelir,
gidesin gelmez.
.
umursamazsın,
bir martı neleri kaptı
ve kaçtı.
Eylül 2014 / Salih MALAKCIOĞLU