ŞİİR: Geciken, Adı Kalan Dost

Geciken, adı kalan dost

Başlamadan önce, kapanışa

İtiraf etmeliyim: Bütün mesele, o kapı gıcırtısında

Ya da solmuş kadife kanepede — belki

Kolay uyduruyorum, atıştırır gibi hafif.

Ama sen, yine de hafife alma beni

Ey oyalayıcı, gelmeyi unutan!

Vefasızlığın gölgesini bahşeden,

Her gün umut dağıttın boş vaatlerle,

Beyhude sözler savurdun, aldatmayı huy edindin
Ne büyük özgüven!

Beklete beklete, oyalarsın sandın…

 

Gölgesiyle avutan, adı kalan dost

Kapı gıcırtısına küskün, suskunluğu anlamadın.

Ben sustukça sandın ki

Kanepede bıraktığım izle silinirim — belki

Her şeye razıyım… Ne tuhaf!

Aynı bahaneyi tekrarladın usanmadan,

Gerçek sandığın yanılsama— Nietzsche bile onaylardı.

Sonuç mu? Hep orada, aynı yerde bekliyorum sandın.

 

Ama ben de insanım ya!

Kırıldım, yoruldum, unuttum bile.

Neyi eksilttiysen, neyin fazlaysa — al götür,

Al götür hepsini,

Geciken, adı kalan dost!

 

Sözün parlaktı, özün donuk…

“Çok kötüyüm,” dedin,

Gece yarısı bir siren gibi fısıldadın: “Sadece seni arayabildim.”

Dediklerin içime işledi,

Ama geçiyor,

İnan, geçiyor.

O eski ben yok artık…

 

Kırıldım, yoruldum, unuttum bile.

Geciken, adı kalan dost!

Artık gölgen bile düşmüyor üstüme…

Belki bilmek istersin: Yumruklayıp gölgeni savurdum duvara

Kapıyı yağladım, kanepeyi yeniledim.

Vallahi de billahi de.

Ve sonra unuttum… Sen kimdin, kim kaldın?

 

Nezihat Keret,

Önceki İçerik“Beni Tanıyor musun?” – Manawee Masalına Derin Bir Yolculuk
Sonraki İçerikŞapka Etkisi: Görünmek, Etkilenmek, Karşılaşmak
Nezihat Keret
Her şeyden çok, ailenin lokomotifi olan; daima yetişecek işi bulunan bir Anne, her dizede hayatı sorgulatan, anlatacak öyküsünden çok anlaşılacak hayalleri olan bir Şair, kararlı hale gelebilmek için çoğu zaman ödün vermiş; karşılığında ilham bulmuş bir Kimya mühendisi. Profesyonel yaşamında kalite ve proje yönetimi alanında çalışırken, iç dünyasını edebiyatla ifade etmenin yollarını aradı. Bu süreçte Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünü de tamamladı. Şiir, öykü ve denemeleri çeşitli dergi ve seçkilerde yayımlandı; iki yıl boyunca köşe yazarlığı ve editörlük deneyimi kazandı. Kadınların toplumsal mücadelesine duyduğu hassasiyetle “Kadınım Hepsi Bu!” ve “Herkes Biraz Kadın Olabilir mi?” antolojilerinde, ayrıca şiddet temalı “Duvarın Ardı” ve “Huzursuz Kelimeler” seçkilerinde yer aldı. Yazarın Strese Huzur Aşıladım, Dargın Mutluluk ve Kafa Dengi Ruhlar adlı üç kitabı bulunmaktadır. Hayatı görkemli bir çınar gibi görüp umut dallarına tutunarak; yalın, sade ve mütevazı bir dille köklenmeye çalışıyor. Fırtınalı zamanların gölgesinde ona gayretle yaşama gücü veren şey ise, sonsuz aşka olan inancı. Aynı inançla, “karmaşık ve iyileşmez” diye görülen çağın huzursuzluğuna, rafine üretkenlik olarak tanımladığı şiirler ve öykülerle küçük çözümler aşılamayı hedefliyor.