İstanbul’un Verdiği İlhamla: Lavandist

Lavanta… Antik çağdan günümüze ulaşan, Artemis’in kokusunu taşıyan, şairlerin duygu dünyalarına sızıp dizelerini süsleyen, varlığıyla tarihin kapısını aralayan kutsal bitki… Bu eşsiz çiçeği, güzel şehrimizden aldığı ilhamla şişeye sığdıran Lavandist ailesiyle tanıştık.

Beze Grup Kurucusu ve Başkanı Bengü Bilik, Atölye Puzzle’ın sahibi Aslı Levent ve Gazeteci Ayşe Dural’ın davetlisi olarak Liv Hospital Ulus’taydım. Zarafeti, güzelliği ve şahane kokusuyla insanı büyüleyen lavantanın başrolde olduğu basın buluşmasında bir araya geldik.

Liv Hospital Ulus adına bizleri ağırlayan kıymetli Monik İpekel’in kalplere dokunan açılış konuşmasıyla başladık. Giysi dolabına özenle yerleştirilen, çantaların ayrılmaz eşlikçisi lavanta keselerinden yayılan o benzersiz kokuyu ayrımsadık. Pek çok hatırayı çağrıştırdığını bir kez daha fark ederken, Monik Hanım’ın dudaklarından dökülen hisli cümlelerden etkilenmemek mümkün değildi:

Lavanta kokusu, anne kokusudur. Sevginin adıdır lavanta…

Morlu yeşilli bir bitkinin, beş duyuyla algılanan güzelliğiyle hayatın içinde yer buluşuna ve adının sevgiyle özdeşleştirilişine tanıklıktı bizimkisi… Monik Hanım, Bengü Hanım’la çay sohbetleri sırasında Lavandist’ten haberdar olmuş. Fransa’da ve dünyada turizmi yapılan lavanta tarımının şehrimizde de can bulacağı için çok heyecanlanmış.  İyi ki bu rastlantı yaşanmış da tanışmamıza vesile olmuşlar.

Lavandist’in anlamı oldukça manidar. Lavantacı, İstanbul’un lavantası manasını taşıyor. Markanın kurucuları Osman Tugay ve Şengül Tugay’ın benzersiz şehrimizde yetiştirdikleri lavantalardan ürettikleri kozmetik ürünleri birbirinden ilgi çekici. Bu özel bitkiden elde ettikleri lavanta yağı, kolonyası, köpük sabun, duş jeli, nemlendirici el ve vücut losyonu, yastık spreyi, yüz temizleme jeliyle birlikte -şimdilik- on bir ayrı ürüne sahipler.

Herkes için Lavanta Herkes için Lavandist Sülfatsız Şampuan

Lavanta kokulu basın buluşmasında Lavandist’in sülfatsız şampuanı da tanıtıldı. Son yıllarda meşhur olan kıvırcık saç metodunun temel malzemesi olan sülfat içermeyen şampuanları önemsediğimden ayrıca ilgi çekici buldum. Kimyevi açıklamalar yapmak mümkün ancak sülfattan yoksun şampuan denildiğinde aklımıza kısaca saçı besleyen, kabartmayan, elektriklendirmeyen bir mucize gelebilir. Bu ürün bana diğer yandan da tarih boyunca saçlarını yıkamak için lavanta suyu kullandıkları söylenen, dönemlerinin ünlü ve güzel kadınlarını anımsattı. Coğrafyamızdan ve tarihimizden izler taşıyışı, Lavandist’in temiz içerikli sülfatsız şampuanını farklı ve özel kılıyor.

Kadın erkek herkese hitap eden Lavandist Sülfatsız Şampuan’ın formülü üretilirken argan, biotin, niasin, panthenol, jojoba ve buğday proteinine de yer verilmiş. Böylece saçlı deriyi ve saçları beslemesi, arındırması, nemlendirmesi amaçlanmış. 400 ml’lik şişeler hâlinde satılan sülfatsız şampuanı markanın web sitesi üzerinden satın alabilmek mümkün.

Analiz raporu olmayan lavanta yağları güvenli değildir

Endüstri Mühendisi Osman Bey ve Tekstil Tasarımcısı Şengül Hanım’dan bu topraklarda doğan Lavandist’in hikâyesini dinlemek oldukça keyifliydi. Mesleklerini başarıyla sürdürürken otuz sene önce Silivri’nin Kurfallı köyüne taşınıp çiftlik kurmalarıyla başlıyor her şey… Aradan uzunca bir vakit geçip de emekliliğe ayrılınca kendileri için kurdukları büyülü dünyayı “Herkes için lavanta” sloganıyla işe dönüştürmüşler. 

Kutsal bitkiyi tercih etmelerinin nedeniyse çok anlamlı. Coğrafyamıza, kuru tarıma ve değişen iklim şartlarına uygun bir bitki olması dolayısıyla lavantanın tarımına başlamışlar. Turizm potansiyeli ve geniş bir kullanım alanına sahip oluşu da seçimlerinde önemli rol oynamış.

Türlerinden başlayarak yetiştirilme aşamasına, biyolojisinden kullanım alanlarına kadar hatırı sayılır bilgiye erişmemizi sağlayan Osman Bey’e teşekkür etmeliyiz. Çünkü artık lavanta denildiğinde aklımıza kâfurun gelmesi gerektiğini biliyoruz:

“Lavanta yağından anlayan birinin yağ kalitesiyle ilgili soracağı ilk soru kâfur oranının ne kadar olduğudur. Bu oran da Avrupa Farmakope’sine göre maksimum %1,2’dir” diyen Osman Bey, ülkemiz için gurur verici bir duyuruda bulundu. Lavandist ürünü olan lavanta yağının kâfur oranı sadece %0,13, yani önerilenden çok daha düşük. Bir tüketici olarak hangi hususlara dikkat etmemiz gerektiğini de böylece öğrenmiş olduk.

Yanlış ve bilinçsiz fitoterapi uygulamaları nedeniyle dünyada yaşanan ölümlerin altının çizilmesinin ardından, Lavandist Lavanta Yağının analiz raporlu bir ürün olduğunu belirten Osman Tugay’ın sözlerine kulak verelim:

“Analiz raporu olmayan lavanta yağları güvenli değildir.  Bu yüzden hiçbir üretici yağının kalitesini ispattan, birkaç yüz liralık analiz maliyeti için kaçınmamalıdır. Üreticinin yapacağı tek şey üniversitelerin laboratuvarlarında ve akredite laboratuvarlarda yağlarının analizlerini yaptırmasıdır. Bizim yağımız da bir üniversitenin laboratuvarından alınmış analiz raporuna sahip olduğu için güvenle kullanılabilir.” 

Liv Hospital Ulus’un Deri ve Zührevi Hastalıkları doktorlarından Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı’dan lavantanın tıbbi açıdan yararlarını dinledik. Böcek kovucu, nemlendirici, antiseptik, antifugal özelliklerinden bahsettikten sonra: “Dozaj ve ürünlerin doğallığı konusunda dikkatli olmak gerekli” diyerek Osman Bey’in sözlerini onayladı.

Yeni Nesil Tarımda Stratejik Marketing Grubu

Bu buluşmada başarılı işleriyle tanınan Bengü Bilik, Aslı Levent ve Ayşe Dural’ın Yeni Nesil Tarımda Stratejik Marketing Grubu’nu hayata geçirdiğini de öğrendik. Değerli iş birliğinin ilk projesi olan Lavandist, “Herkes için Lavanta, Herkes için Lavandist” sloganı ile yola çıkıyor. Osman Tugay’ın çiftçilikten girişimciliğe uzanan hikâyesine yer verileceği ve lavanta tarımının Lavandist’e dönüşümünün paylaşılacağı Dijital Lavandist Okulu’nu hayata geçiriyorlar. Girişimciler için iyi bir yol gösterici olacağına inanıyor, tebrik ediyorum.

Bitirirken kıymetli Monik Hanım’ın mis kokulu Lavandist kolonyasını ikram edişi sırasında salona yayılan benzersiz kokunun hatırlattığı unutulmaz dizeleri paylaşmadan edemeyeceğim:

“Bir misafirliğe gitsem; bana temiz bir yatak yapsalar,

her şeyi, adımı bile unutup, uyusam. Kalktığımda;

yatağım hâlâ lavanta koksa,

kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar,

nerde olduğumu hatırlamasam,

hatta adımı bile unutsam.”

Melih Cevdet Anday

 

Taze lavanta kokularıyla sarılıp sarmalandığımız, önemli bilgiler öğrendiğimiz, Lavandist ailesi ve ürünleriyle tanıştığımız değerli saatlerdi. Nazik davetleri ve misafirperverlikleri için Lavandist Kurucuları Osman Tugay ve Şengül Tugay’a, Liv Hospital Ulus adına Monik İpekel’e, Beze Grup Kurucusu ve Başkanı Bengü Bilik’e, Gazeteci Ayşe Dural’a, Aslı Levent’e, paylaşımlarıyla katkı sunan Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı’ya ve lavanta renkli arkadaşlığı için Yazar Demet Cengiz’e teşekkür ederim. 

Zeynep Özcan

 

Önceki İçerikOkurun Gözünden – GELENLER / INCOMERS
Sonraki İçerikKınıfır Bed Reng Olur