İş ve Gelecek Tasarımcısı Ufuk Tarhan

Dergimizin “Martı Dijital Gelecekte” sayfasının da yazarı olan, fütürist Ufuk Tarhan ile sohbet ettik bu ay. Kendisiyle öğrenim hayatından, çalışma hayatına aldığı yol üzerine konuştuk.

Şu anda yaptığınız işi kısaca tanımlar mısınız?
Fütüristim. Kartvizitimde “En İyi Gelecek Tasarımcısı” yazıyor. İş Tasarımcılığı ve İş Avatarlığı yapıyorum. Kişi ve kurumların daha iyi bir gelecek yaratmak için planlama yapmalarına yaşamsal atılımları için analog ve dijital stratejiler, tasarımlar geliştirmelerine, hayata geçirilmesine yardımcı oluyorum.

Şu an yaptığınız iş dâhilinde bir gün içerisinde neler yaparsınız? Sizin yaptığınız işi yapan birisinin günü nasıl geçer?
Sabah çok erken, (üç buçuk-dört gibi) kalkarım. Biraz zihin, arınma çalışması yapar, bilgisayarımın başına otururum. Altı buçuk, yedide, 20-40 dakika kadar açık havada yürürüm. Çoğunlukla kitapta ya da internette Araştırma-geliştirme ve okuma yaparım. Maillerimle çalışırım. Blog ve dergi yazılarımı yazarım. İş, içerik tasarlarım. 09:00-09:30 ‘dan itibaren toplantılara, müşteri ziyaretlerine, konuşma yapmaya, seyahate, bireysel seanslara akarım. Akşam erken yatarım. Dinlenme zamanlarımda film, dizi izlerim.

İş hayatınıza başlangıcınızı, geçtiğiniz süreçleri anlatır mısınız?
ODTÜ Ekonomi bölümü mezunuyum. İlk işim su motorları satan bir firmada stok-satş analistliği idi. Sonra kısa bir müddet cam üzerine resimler yapıp, sergi açıp, sattım. İş hayatımın önemli bir kısmı, anlam arayışıyla, kendimi keşifle, öğrenmeyle, yorucu mücadelelerle geçti. Daha etkin ve verimli kullanabilirdim dediğim bir süreçti. Çoğu IT sektöründe tamamlanan 25 yıllık kurumsal hayattan sonra, 2006 da kendi şirketimi, M-GEN Gelecek Planlama Merkezi’ni kurdum. 1995’ ten beri Fütürist Network’ün içindeyim.

Örnek aldığınız birileri var mı?
Betül Mardin.

Karşılaştığınız zorluklara örnek verebilir misiniz?
Yeniliklere direnç, inançsız, dar bakışlı yaklaşımlar daima en zorlu gördüğüm durumlar olmuştur. Gelecek algısının olmaması ya da çok dar olması her türlü zorluğun temelini oluşturuyor. Ben de bu zorluğu epey yaşadım…

Gelecek için nasıl planlarınız var? Hedefleriniz neler?
Gelecek Planlarımın içinde yaşıyorum ve onları sürekli geliştiriyorum. . Sürdürülebilir hayat planım ise şöyle özetlenebilir; işiyle hayatını örtüştürebilmiş mutlu bir insan olarak, “olumlu gelecek tasarımı” denince, “dijitalleşme, dijital stratejiler” denince ilk akla gelen kişi/kurum olmak.

Çocukluğunuzda hayalinizdeki meslek neydi?
Mimarlık, sonra bir dönem avukatlık. Gönlümde asıl yatan aslan ise, şarkıcılıktı (Sesim berbattır bu arada)

Nasıl bir öğrenciydiniz?
Oldukça çalışkan. Özellikle Fizik dersinde çok kuvvetli, sürekli babasıyla deneyler yapan meraklı bir öğrenciydim. Ayrıca bayağı güzel kompozisyon yazardım. Çok güzel kara kalem resim kopyalardım. Çoğunlukla iftihar listesine girerdim.

En sevdiğiniz dersler hangileri idi?
Fizik, Türkçe, Resim

En sevdiğiniz öğretmenlerinizi hatırlar mısınız? Hangi özellikleri dikkatinizi çekerdi?
Sadece Heyecan Komsuoğlu. İlkokul öğretmenimdi. Her hali ama en çok turuncu (yakası da turuncu kürklü) palto giyebilecek kadar cesur oluşu, genel duruşu çok etkilerdi. Bize dertsen çok el işi, resim, heykel, uygulama yaptıran çılgın bir kadındı. Biz sürekli bahçede ders yapar, hep fabrika, müze gezerdik. Bana çok katkısı olduğunu sonraki yıllarda anladım.

Okul hayatınızda ne gibi şeylerle ilgileniyordunuz, ne tip etkinliklere katılıyordunuz?
Pul koleksiyonu yapardım. Sosyal sorumluluk, gönüllülük projelerine katılırdım. Sporla falan hiç aram yoktu. Koro, resim, yardım faaliyetlerini severdim.

Üniversite eğitiminiz size neler kattı?
İmkansız kelimesini lugatımdan sildi. Araştırma yapmanın büyüsünü keşfetmemi sağladı.

Staj yaptınız mı? Nasıl bir süreçti?
ODTÜ, dokuz ay boykota girmişti. O süreçte Hacettepe Hastanesi Çocuk Kardiyolojisinin Arşiv düzenlemesinde staj yaptım. Çok öğretici idi. Hem hayat hem farklı bir disiplini gözlemek açısından.

Kariyerinizde kaldıraç ve kırılma anları oldu mu?
Birkaç kez. Hepsi de hayatıma çok değerli katkılar sağladı. Sağlam dipler ve sağlam sıçramalar yaşadım.

Şans ve rastlantılar var mı kariyerinizi ya da yaşamınızı etkileyen?
Hepsi. Ama en çok kendi tercihlerim belirleyici oldu. Hele fütürizmle tanıştıktan sonra geleceğimin dizginlerini pek kimseye kaptırmadım.

Önceki İçerikRengin ve Hareketin Ülkesi Fas’ın Fes’i
Sonraki İçerik(istasyon)
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz