Erzurum’lu İbrahim Hakkı Bana Ne Dedi?

Tasavvufi bir şiir üzerine çalışmalar: Erzurumlu İbrahim Hakkı, 1703-1780 yılları arasında yaşamış bir mutasavvıf, bir şair ve bir ilim adamıdır. Beşer mısralık beşlikler halinde 28 beşlik ten meydana gelen “Hak Şerleri Hayreyler” şiiri bir mutlu yaşam rehberidir.

Bu şiirden birkaç beşliğe yakından bakalım:

Hak şerleri hayr eyler
Zannetmeki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevlam görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Her beşliğin son iki mısraı nakarat olarak tekrarlamaktadır.
Hak şerleri hayr eyler: Başıma ne gelirse iyi ya da kötü, bunda benim için iyi olan bir şeyler var. Bana yol gösteren, fırsatları işaret eden. O olay olmasaydı hiç düşünmeyebileceğim fırsatları ortaya çıkartan ve zorla da olsa bana değişik deneyimleri yaşatacak, almayacağım riskleri aldıracak, benim gelişmemi, olgunlaşmamı sağlayacak bir şeyler var.

Hak şerleri hayr eyler: Başıma ne gelirse iyi ya da kötü, bunda benim için iyi olan bir şeyler var. Bana yol gösteren, fırsatları işaret eden. O olay olmasaydı hiç düşünmeyebileceğim fırsatları ortaya çıkartan ve zorla da olsa bana değişik deneyimleri yaşatacak, almayacağım riskleri aldıracak, benim gelişmemi, olgunlaşmamı sağlayacak bir şeyler var.

Arif anı seyr eyler: Biz buraya üç boyut ve zaman alanı içinde var olabilme deneyimini yaşamaya geldik. Bu nedenle başımıza gelen olaylar önceden programlanmış bir “show” ve biz burada aktif birer izleyiciyiz. Olayları yaşayacağız. Gözlemciyiz. Şahidiz. İyi veya kötü diye bir şey yok. Her kes bizim öğretmenimiz ve her şey bizim dersimiz.

Mevla görelim neyler / Neylerse güzel eyler: Bütün güç ve kuvvet Allah’ın. Bizler O’nun elinde bir fırçayız. Biz yazıyoruz ama yazdıran O. Bizler yayız oku atan O. Ve ondan daha iyi kim yapabilir. Ne oluyorsa bu anda bize iyi görünmese de iyi oluyor çünkü o hikâyenin sonunu biliyor. Bu nedenle ne yaptıklarından suçluluk duy, ne de gelecekten endişe duy. Olan neyse olabilecek en güzel şekliyle oluyor. Sen rahat ol

Sen Hakk’a tevekkül kıl / Teslim ol ve rahat bul / Her işine razı ol: Sen yaptığın işlerin neticesini düşünme. Önüne ne gelirse, bildiğin en iyi şekilde o işi yap ve değerlendirilmesini Allah’a bırak. Çünkü sende O’nda olan bilgilerin verilerin hiçbiri yok. Olan ve karşına çıkan her şeyi şikayet etmeden kabullen ve kendi isteğin olarak gör. Olanın başka türlü olmasını isteme. Olan hiçbir şeyden sen mesul değilsin, sen sorumlu da değilsin. Senden tek beklenen olanın olduğu gibi olmasına imkân vermek. Her şey programlandığı gibi oluyor ve bizler de kendimize yüklenen programlara(Genlere), içinde yetiştiğimiz şartlanmalara ve bize düşüncelerimizle verilen uyarılara göre gereken neyse onu yapıyoruz. Suçluluk yok, pişmanlık yok, endişe yok. Rahat ol. Korkmadan yaşa, olacak olan zamanı gelince olacak ve iyi olacak.

Deme şu niçin şöyle / Yerindedir ol böyle / Bak sonuna seyr eyle: Hiçbir şeyi sorgulama olan her şeyi tercih kullanmadan kabul et. Sonunda her şeyin neden olduğunu göreceksin.Tabii bu arada senin için doğru olan her şey karşında ve çevrende olan herkes için de doğru. Kimseyi suçlama, kimseden nefret etme, kıskanma. Allah’ın herkes için ayrı bir planı var. Sen sadece seyret.

Dil’den gamı dur eyle / Canınla huzur eyle / Tevfiz-i umur eyle: Şikâyet etme. Gevşe, Huzura er ve acele etme

Bir işi murad etme / Olduysa inad etme / Haktandır o reddetme: Olanı öylece kabul et. Olanın başka türlü olmasını isteme ve hayata beklentilerin olmadan, geçmiş tercihlerin olmadan tam bir rıza haliyle kucak aç. Sürprizlere açık ol.

Hiç kimseye hor bakma / İncitme gönül yıkma / Sen nefsine yan çıkma: Hiçbir şeyi “Ben yaptım, ben başardım” deme. Kimseyi suçlama ve başarısız görme. Kibirlenme, böbürlenme çünkü sen hiçbir şey yapmıyorsun. O gücün de yok. Herkesin de böyle olduğunu bil. Bilerek kimseye zarar verme

Geçmişle geri kalma / Müstakbele hem dalma / Hal ile dahi olma: Geçmişi, geleceği ve hatta bu günü dahi bırak, bu ana odaklan, şimdi bu anda burada ol. Geçmişi ve geleceği olmayan kişi ol. Geçmişin etiketlerini, sloganlarını, geleceğin sorunlarını kafandan sil. Bu ana yoğunlaş

Önceki İçerikDoğu’nun Paris’i BEYRUT (2)
Sonraki İçerikSevemez Kimse Beni, Benim Sevdiğim Kadar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz