En İyisi Olmak Şiirinin Ardından – Metaforlar

En İyisi

Dağ tepesinde bir çam olamazsan,

Vadide bir çalı ol.

Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen ol.

Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola neşe ver.

Bir misk çiçeği olmazsan bir saz ol.

Fakat gölün içindeki en canlı saz sen ol.

Herkes kaptan olamaz, tayfaya da ihtiyaç var.

Dünyada hepimiz için bir şey var.

Yapılacak büyük işler, küçük işler var.

Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir.

Cadde olamazsan patika ol.

Güneş olamazsan yıldız ol.

Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile değildir.

Sen her neysen, onun en iyisi ol.

– Douglas MALLOCH

uc%cc%a7-uc%cc%a7

Harekete Geç Online Gelişim Programı eğitiminde katılımcılar ile ilk paylaştığım şiir bu. Üstelik bolca metafor içeriyor şiir. Bu nedenle eğitimlerimde kullandığım bir şiirdir. Metafor son yıllarda sıklıkla kullandığımız bir kelime. Anlamında bir anlaşalım.

Metafor: Bir şeyi başka bir şeye benzeterek anlatırken kullanılan unsurdur. Simgesel anlatımdır. Bir görme biçimi sunar. Hayal gücümüzü geliştirir, düş gücünü tetikler. Sanatın her alanında kullanılır, edebiyatta çok yer bulur, özellikle masallarda bizi çok etkiler, pazarlama ve reklam dilinde yer bulur. Günlük yaşamda kullanırız konuşmalarımızda. Metaforu yerinde kullandığımızda, bir kaç kelimelik bir cümlenin gücünü çok artırmış oluruz, nerdeyse bir sihir yaratırız, zihin zıplar adeta. Eğitimlerde ve gelişim çalışmalarımızda çok kullanırız.

“Metafor kelimesi Grekçe bir kelimedir ve “meta: öte” ve “pherin: taşımak” kelimelerinden meydana gelerek “bir şeyi başka bir şey ile anlatmak” manasında kullanılır. Metafor denilince akla hemen dil sorunu gelir. Metaforlar – Hayat, Anlam ve Dil adlı eser ile metaforların sadece bir dil sorunu olmadığı, insanın günlük hayatındaki düşünme sürecinin dahi metaforik olduğu anlaşılır.” *

Edebiyatta birden çok sözcüğün belirli anlam özelliklerini birleştirip başka bir sözcük yerine kullanma sanatı. Öbür benzetme türlerinden ayrılan yanı, benzet­me ilgecinin kullanılmamasıdır. (TDK ‘eğretileme’ demiş kelimeye Türkçe’de)

Günlük dilimize nasıl girmiş. “Arslanım”, “O bir yıldız”,  “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden” .

gu%cc%88lhane-parki

-Nâzım Hikmet‘in çok sevdiğim şiiri CEVİZ AĞACI çok iyi bir örnektir. 

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

*Metaforlar: Hayat, Anlam ve Dil

Yasemin Sungur

Önceki İçerikEğitimde “Agile” Manifesto
Sonraki İçerikOkurun Gözünden: Bir Yürüyüşün Romanı, Irmak Zileli’den Gölgesinde
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz