4 Ağustos’a

Ohannes Saşkal

Sireni unutulmuş itfaiyeler…

“geometrik yalnızlıklar
yetmedi mi”…
karenin kare
kalbin aşk olduğuna.
açık olmayan kapılarda
anahtarın
sağa sola
boş boş
sabır
dönmeler
cennet dediğin
unuttuğumuz
cehennem tutuşmalarına
sen anahtarı sakla
kilit tutmadıkça
odalar
kimseyi kabul etmeyen
yalnızlık
Shakespeare soneleri
boynu büküklüğüm
başımı eğmeler
dalıp gittiğim
göz kırpmaları
kendimi unutmalarım
uykular uykusuzluğumun
hadi uyu sen diyen
kahırsız yoldaşı
yıldızlar bugün
yalpalayan
anasını satamayan
dünyanın
biri öldü
biri doğdu
hep ah-i! MET Erhan’ı
turgut uyar’ı
kısa anlara konduğum yer
kanadı kırık
iç geçirmelerim
kurşuni renkler
boya püskürtürken ömrüme
ben
kendime yanılgı
olmadım ki
tuhaf bakışların altında
kömür ocağı kalsam da
beyaz kalmaya inat ettim
hayat
ah okunamayan
analitik hesaplamalar
değil
hayat
Neşet Ertaş dinlemiş
“Yalan Dünya ” dediğimiz
tezenesi kırılmış
ömrümüz…
ateş kimi yaksın
ah bıraktım
konuk değilim
ben
kan/a/masını
diliyle yalayan yaralara
gelsin gelsin gelsin
devrimle büyümemişler
arasında
yanaklarıma akan sözcükler
iyice ıslansın
elmam bir kalbin içinde
savunmam
sireni unutulmuş
itfaiyesiz…
gölgem…

Yaşar Üstün

Önceki İçerikHastalıklar ve Şifa
Sonraki İçerikDeri Kanseri Hakkında Bilinen 6 Yaygın Yanlış