21 Aralık Nardugan: Kış Gündönümünden Doğan Gelenek

Kışın en uzun gecesi ve ardından gelen uyanış… 21 Aralık, birçok kültürde özel bir yere sahip. Türk mitolojisinde ise bu tarih Nardugan Bayramı olarak kutlanır. Peki, Nardugan nedir, nereden gelir ve bu kadim gelenekte hangi ritüeller yer alır? Gelin, bu ilgi çekici bayramın kökenlerine ve günümüzdeki yankılarına birlikte göz atalım.

Nardugan Nedir?

Nardugan, Türk mitolojisinde ve Şamanik inanışlarda kök salmış, eski bir bayramdır. Sözcük kökenine baktığımızda, “nar” kelimesi güneşi, “dugan” ise doğmak anlamını taşır. Bu bağlamda, Nardugan, “yeniden doğan güneş” anlamına gelir.

21 Aralık kış gündönümünde, yılın en uzun gecesi yaşanır. Bu tarihten itibaren günler uzamaya, güneş daha çok görünmeye başlar. Türklerin doğa ile olan derin bağları düşünüldüğünde, bu değişim bir yeniden doğuş olarak görülmüş ve büyük bir coşkuyla kutlanmıştır.

Nardugan Nerede ve Nasıl Başlamıştır?

Nardugan, özellikle Orta Asya Türk topluluklarının kutlamalarına dayanır. Altaylar ve Sibirya’daki Şamanik geleneklerde, güneşin zaferi olarak anılır. Kadim Türklerde, doğa olaylarının kutsal anlamlar taşıdığı düşünülürdü. Güneşin tekrar güçlenmesi, karanlık güçlerin yenilmesi olarak algılanmış ve bu, toplum için yeni umutlar anlamına gelmiştir.

Göçebe Türk boyları bu bayramı kutlarken dileklerde bulunur, eğlenceler düzenler ve yılın karanlık dönemini geride bıraktıklarına inanarak yeni başlangıçları simgeleyen ritüeller gerçekleştirirdi.

Nardugan’da Neler Yapılır?

Nardugan, sadece bir doğa olayını değil, aynı zamanda umut, bolluk ve bereket dileklerini de beraberinde getirir. Bu özel günde yapılan bazı gelenekler şunlardır:

Dilek Ağacı Süslemek: Bugün birçok kültürde “Noel ağacı” olarak bilinen geleneğin Nardugan’daki bir yansıması olduğu düşünülür. İnsanlar, büyük bir ağacın dallarına kurdeleler veya kumaş parçaları bağlayarak dileklerini iletir. Bu ağacın kutsal olduğuna inanılır ve dualar, dilekler, niyetler, şükürler bu dallardan göğe yükselir.

Kutlamalar ve Şenlikler: Aileler bir araya gelerek yemekler yer, dans eder ve şarkılar söyler. Bu şenlikler, güneşi onurlandırmak ve yeni bir yıl için iyi dileklerde bulunmak amacı taşır.

Ateş Yakmak: Ateş, Nardugan ritüellerinde önemli bir rol oynar. Geceleri ateşler yakılır ve bu ateşin, kötü enerjileri uzaklaştırdığına inanılır. Ateşin etrafında toplanan insanlar, sohbet eder, destanlar anlatılır, maniler söylenir ve neşe içinde geceyi geçirir.

Nardugan Ritüelleri

Nardugan’da ritüeller doğanın döngüsüne saygıyı ifade eder. Kadim Türk inançlarına göre, güneş tanrısı ve doğa ruhları, insanların dualarını ve ritüellerini dikkate alır. İşte bu dönemde gerçekleştirilen bazı önemli ritüeller:

Güneşe Adak Sunmak: Sabahın erken saatlerinde güneşe karşı dönülerek dualar edilir. Güneşin gücü ve ışığının dünyayı yeniden canlandırması için minnettarlık ifade edilir.

Su ile Arınmak: Nehirler ya da göletler gibi su kaynakları kutsal kabul edilir. Bu dönemde suya küçük adaklar bırakılarak kötü enerjilerden arınmak hedeflenir.

Yeni Başlangıçlar İçin Temizlik: Evler temizlenir, eski eşyalardan ve negatif enerjiden kurtulmak için özel hazırlıklar yapılır. Böylece yeni yıla temiz bir başlangıç yapılmış olur.

Dilekler Nasıl Yapılır?

Nardugan’da dilek dilemek, bayramın en önemli unsurlarından biridir. Bunun için belirli adımlar izlenir:

Dilek Ağacı Seçmek: Bir ağaç seçilir ve onun dallarına küçük kurdeleler bağlanır. Her kurdele, bir dileği temsil eder. Ağacın doğa ruhlarına yakın olduğuna inanılır ve bu dileklerin gerçekleşmesi beklenir.

Dualar ve Maniler Söylemek: Dilekler dile getirilirken, aynı zamanda geleneksel maniler ya da dualar okunur. Bu, dileğin daha güçlü bir şekilde iletilmesini sağlar.

Küçük Hediyeler Sunmak: Doğaya ve ruhlara teşekkür etmek amacıyla toprağa küçük hediyeler bırakılır. Bu hediyeler genellikle yiyecek ya da sembolik objelerdir.

Günümüzde Nardugan

Modern dünyada Nardugan, geleneksel anlamını biraz yitirmiş olsa da, kültürel bir miras olarak hâlâ hatırlanıyor. Türkiye’de ve Orta Asya’daki Türk topluluklarında bu gelenekler yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Ayrıca, doğa ile bağ kurmayı teşvik eden ritüeller, sürdürülebilir yaşam ve çevre bilinci gibi çağdaş değerlerle de örtüşüyor.

Nardugan, bize sadece bir gelenek değil, aynı zamanda doğanın döngüsünü kutlamanın önemini hatırlatıyor. Bu bayram, her şeyin yeniden başlayabileceği ve güneşin karanlığı mutlaka yeneceği fikrini temsil ediyor.

Kışın en uzun gecesi yaklaşırken, belki biz de bir dilek ağacı bulabilir, umutlarımızı gökyüzüne iletiriz. Kim bilir, belki de bu eski gelenek, modern, hızlı digital hayatımıza bir sihir katar, 2025 de daha sakin, huzurlu, neşeli, amacı olan, amacına bağlanan bireyler oluruz.

Sevgiyle Nardugan Bayramımızı kutluyorum.

 

Önceki İçerikMartı’da Martı’dan Kültür Sanat Etkinlikleri
Sonraki İçerikBir Distopya Roman Veganlar: Et Yememizin Nedeni Kabuller ve Alışkanlık
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...