Stajyer – Tecrübe Asla Eskimez

Robert De Niro sinemada en sevdiğim oyuncu. Harika bir filmde yine süper oyunculuğu ile hayranlığımı kat kat artırdı. Stajyer fimini çok sevdim. Robert De Niro 1943 doğumlu. Sessiz kuşaktan kendisi. Taksi Şöförü ve Avcı filmi ile keşfettim ve tüm filmlerini seyrederim.

Anne Hathaway 1982 doğumlu. Yani Y kuşağının temsilcisi ve son dönemin iyi oyuncularından. Ben kendisini Şeytan Marka Giyer filminde fark ettim. Aşk Sarhoşu filmindeki oyunculuğunu da sevdim. Bu filmde de rolüne tıpatıp uymuş.

stajyer

Filmde şu anda varlığı kalmayan bir iş ve yeni nesil bir iş var. Y kuşağından oyuncular filmin pek çok karakterini canlandırıyorlar. Bu kuşağın alışkanlıkları ve bakış açısı çok iyi yansıtılmış. Değişen iş dünyası hakkında çok iyi gözlemler var. Ve sesiz kuşaktan bir tecrübeli ile filmin ana hikayesi ilerliyor. Tecrübeli oyuncu, Ben karakterine can veriyor ve tecrübeli stajyer rolünde gençler ile uyumlu iletişim kuruyor hatta ilham veriyor, hayranları bile oluşuyor.

Bu dönemde pek çok gencin hayalini süsleyen tam bir #startup hikayesi. Başarılı bir iş kadını. İş dünyasından çok güzel konular, örnekler var. İş görüşmesi, tersine stajyer, iş tanımları, sorumluluk paylaşımı. Aile içi iletişim. Farklı roller üstlenen anne baba. Filmde toplumun kalıplarını da görüyoruz, yeni bakış açılarını da.

Daha fazla bilgi vermeyeyim. Benim yaşadığım duygularla izlemenizi dilerim. Tecrübenin değerini veriyor film. Çok beğendim. Tavsiye ediyorum, mutlaka seyredin. 

Kuşaklar arası farklılığı hatırlatmak için aşağıya bir tablo ekliyorum. Ben kendimi bazen X, bazen Y kuşağında hissedenlerdenim. Bıraktığım etkiyi sorgulayacağım. Ya siz hangi kuşaktasınız ve hangi kuşakta hissediyorsunuz?

kuşaklar arası

Önceki İçerikHayallerimiz Bizi Her Yere Götürür
Sonraki İçerikKolomon Moore ve Çağdaş Türk Ustaları
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz