Sessiz Çığlığım
Yutuyorum sanırım tüm kelimeleri dudaklarıma değdirmeden,
Ruhumun savrulduğu odalara ulaşmıyor sesim,
Hep bir eksik kalıyor zamanın eli
Ve dişlerimden sekiyor umudun ışığı.
Sessiz odaları toplarken avuçlarıma
Sabahın tan yerinden savruluyor bir gül yaprağından kopan hüzün,
Ardı arkası kesilmiyor sonraların
Aklımda hep yarım kalmış cümlelerin çığlıkları,
Dört duvardan öte bir şey olsa da göz kapaklarımı arşınlayan
Sebil edilen yaşları sersefillikle serserilik arasında biriktirmek,
Adım ağzıma dokunmaz
Aklımda yoktur bana dair cümleler
Birikmekle bitirmek aynı sofrada kaşık sallasa da zihnime,
Ben kederi kaderin ellerinden kendim çekiyorum tan vakitlerine değin.
Seçili harflerden kurulu cümleleri bıraktığım portmantodan alırken
Yapışan onca cümle sarılıyor paçalarıma,
Kış evveli dökülen yaprakların rengi gökyüzü
Akşamı terk ediyor yüzümün umut rengi,
Dalgalı bir sahil kıyısında yükseliyor zaman
Ve zamanda yükseliyor tabanlarım göğe,
Bir buluta tutunuyor adımlarım,
Her adımda siliniyor adım,
Gök göğsümde sönüyor
Ben kendimin varlığına kanıt istiyorum,
Zira ne vakit dolsa oksijen ciğerlerime
Hepsi başkası olup dökülüyor yerlere.
Bitiyor işte sayılı olan,
Sayılmıyor biterken benden yana,
Gece karanlık
Tan uzak
Kelime çok
Cümle az
Bir vakit daha var aslında da
Vakte değmiyor
Dimağıma değen hayaller,
Nasılsa göz çukurlarıma gömülüp
Yağmuru ıslatacaklar durduk yere.
Gölge Sümer