Madalyonun Arka Yüzü

Yaz ayları…

Deniz, güneş, dinlenme sözcüklerinin bir araya geldiği aylar…

Tatil zamanı!

Bizzat tanık olduğum bir olay sonrası yazıyorum bu satırları…

Soğuk kış günlerini ardında bırakıp, bir ton para vererek Avrupa’da kitle turizminin yaşandığı ülkelere, denize koşanların, kovulmayı göze alması gerekiyor son haftalarda. Zira, turistlere karşı protesto yürüyüşleri yapılıyor Malaga’da, Granada’da, Sevilla’da… Örneğin, ünlü Mallorca adasına parti yapmaya, güneşlenmeye, yüzmeye gidenler para cezası ve yasaklarla karşılaşıyorlar. Aynı şekilde, yine bir İspanyol adası olan Tenerife’de ise halk sokağa dökülüyor, “tourists go home” yazan pankartlarla turist istemediğini haykırıyor. Yunanistan’da sahilde güneşlenen turistlerin altından şezlonglar çekiliyor neredeyse, evinize gidin, deniyor. En küstah tavrı ise halk Barselona’da gösteriyor; öfke içinde, su tabancalarıyla yürüyor, restoranlarda neşeyle “Tapas” yemekte olan turistlerin üzerine… Özellikle insanlarda çevre bilinci arttığı için, kitle turizmine karşı bir ayaklanma yaşanıyor bu yıl, çok fazla turist istenmiyor, turist sayısı sınırlasın deniyor  çünkü madalyonun arka yüzünü görmeye başladı halk.

En önemli protesto nedeni

Turist sayısı arttıkça, çöp miktarı da artıyor, gürültü ve trafik çekilmez hâle geliyor,denizler kirleniyor. Belde halkı denize girecek yer bulamıyor, bütün fiyatlar fırlıyor. İtalya, fırsattan istifade, otel ve yiyecek fiyatlarını yüzde 20 artırmış durumda. Ülkesine para kazandıran turiste minnettarlığını bu şekilde gösteriyor (!). Ev sahipleri evlerini tatilcilere pahalıya kiralıyorlar. Yerel halkın uçuk rakamlı ev kiralarını ödeyebilmesi yakında mümkün olmayacağa benziyor. En önemli protesto nedeni bu aslında.

Ve şu bir gerçek ki  turistler kitleler halinde belli tatil yerlerine gidiyor yıllardır.  Sonra, o yerler kirlendiğinde, kalite bozulduğunda, pahalandığında kendisi için yapılmış olan otelleri müşterisiz bırakıyor. Çünkü rotasını artık yeni ülkelere, yeni tatil beldelerine çevirmiş oluyor…

Önceki İçerikİstanbul Arkeoloji Müzesi, Kahve ve Konserler
Sonraki İçerikYangın Var: Anız, Sigara, Piknik ve 17 Ağustos
Nevin Tali Ölçer
Eskişehir-Bodrum-Zürih üçgeninde bir yaşam… Zürih’te çevirmen olarak mezun oldum. Yabancı dillerim İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca. Edebiyat çevirmeniyim. Franz Kafka, Stefan Zweig, Viktor Frankl gibi değerli yazarların bazı eserleri de yayınevleri için yaptığım çeviriler arasında. Büyük bir hevesle öyküler yazıyorum. İlk romanım “Bu Bir Kalp Değildir - Bir Cenevre Masalı” Mart 2022’de çıktı. Uslanmaz bir merak ve heyecanla okuyor, yazıyor ve yaşıyorum.