Ekim ayını muhteşem bir konserle uğurlayıp, Kasım ayına başladık. Caz’ın sıradışı çocuğu Jamie Cullum bir kez daha İstanbul’daydı. 30 Ekim’de Akbank Caz Festivali kapsamında Zorlu PSM’de sahne aldı. 2011 yılında Harbiye Açıkhava’da ezana eşlik ettiği unutulmaz anlar hala hafızalarımızdayken, koşa koşa gittik konsere. Beklentilerimiz de boşa çıkmadı. Jamie Cullum, konserini unutulmaz yapan bütün davranışları sergiledi. Konser boyunca yine piyanonun üzerine çıktı, zıp zıp zıpladı, sahneden inip tamamen dolu olan salonda seyircilerin arasında dolaştı, beatbox performansı ve doğaçlama yaptı. Hatta bir noktada: “Bize burada piyanoda eşlik edecek, kendine güvenen biri var mı?” diye sordu. Cullum’a yanıt olarak bir genç adam sahneye çıktı. Ancak piyano değil, bateri çaldığını söyledi. Bunun üzerine bateriye geçen ve gerçek bir perküsyon şovu ortaya koyan genci hepimiz çılgınca alkışladık.
Ama benim için en unutulmaz anlar sahneden inip salonda dolaşmaya başladığı sırada yaşandı. Oturduğum bölüme gelip elimden tuttu, önümdeki boş koltuğa çıkarak şarkıyı bir süre yanıbaşımda el ele söyledi! Gecenin en şanslı insanlarından biri olmamı sağladı… Sadece benim değil, tüm salonun kalbini fetheden sanatçı konseri coşkuyla tamamladı. Ama O’nu kolay bırakmaya niyetimiz yoktu. Israrla tekrar bise çağırdığımız Cullum: “Istanbul, I’m so full of your love” (İstanbul, sevgine doydum) sözleriyle başlayan, o anda yazdığını söylediği bir şarkıyı seslendirdi. Bu müthiş doğaçlama, tatlının üzerine konan kaymak gibiydi. Enerjisi hiç bitmeyen sanatçı iki saatin sonunda konseri klasik bir parçayla, “What a Diff’rence a Day Made” ile sonlandırdı.
Bu ayın bir başka güzelliği Sarah Brightman’dı. Dünyanın yaşayan en iyi kadın seslerinden biri olan, kariyeri başarılarla dolu Brightman, dünya turnesi kapsamında 9 Kasım’da İstanbul Ülker Sports Arena’daydı. Büyüleyici konserine çok sevdiğim ‘Les Fleurs du Mal’ şarkısıyla başladı. O andan itibaren Arena bir başka aleme dönüştü adeta. Müthiş sesiyle art arda şarkılarını söylerken, iki üç şarkıda bir kostüm değiştirdi. Tüm kıyafetlerini, kafasına taktığı birbirinden değişik taç ve dev aksesuvarlarla tamamladı. Konserin ilk yarısını noktaladığı “Nessun Dorma” bittiğinde, hem ses, hem müzik, hem de atmosfer olarak etkisinden kurtulmam dakikalar aldı…
İkinci yarının en büyük sürpriziyse, gururdan göğsümüzü kabartan başarlı tenorumuz Erkan Akı oldu. “Canto della Terra” ve “Operadaki Hayalet”te Brightman’la düet yapan Erkan Akı salondan çok büyük alkış aldı. Andrew Lloyd Webber’ın Brightman için bestelediği “Operadaki Hayalet” gecenin doruk noktalarından biriydi. Bise çıktığında söylediği “Question of Honour” hiç bitmesin istedik. Eski bir dansçı ve müzikal oyuncusu olan efsane sanatçı, gece boyunca zarif danslarıyla ve her şarkının anlamını yaşatan mimik ve tavırlarıyla tek kişilik bir ‘müzikal’ yaşattı bize…
Konser boyunca fondaki uzay görüntüleri, Sarah Brightman’ın en büyük hayalini yansıttı aslında. 2015’te yapacağı uzay yolculuğu için eğitim alan sanatçı, 31 milyon pound civarı bir parayı da gözden çıkarmış bu hayali için. Bize rüya gibi bir gece yaşatan yıldızın, hayalleri gerçek olur umarım…