Geride bıraktığımız ay, müzikal anlamda 4 Mart’ta başladı diyebiliriz. Çünkü ülkemizdeki hayranlarının çok uzun süredir beklediği Kitaro, nihayet ilk konserini gerçekleştirdi. Dolayısıyla konserin yapıldığı mekan olan Haliç Kongre Merkezi, neredeyse tamamen doluydu. Onu dört gözle bekleyen hayranları da hayli coşkulu… Her şarkının sonunda salon, alkış sesleri ve çığlıklarla inledi.
Tam saatinde sahneye çıkan Kitaro, konserine unutulmaz “İpek Yolu” müzikleriyle başladı. İlk dört parçası, kendisini de tüm dünyaya tanıtan bu belgesel için yaptığı müziklerdi. Ardından senfoni orkestrasının üyeleri sahnedeki yerlerini aldı. Ve konser bu andan itibaren daha da büyülü bir hale büründü. Şarkılar konser boyunca sahnedeki dev ekrana yansıyan görüntülerle desteklendi. Aralıksız art arda çalan şarkılarla, bir buçuk saat su gibi akıp geçti. Israrlı alkışlar sonrası bir de bis yaptı Japon müzisyen. Hatta hayranları bisin ardından uzunca bir süre, tekrar sahneye gelmesi için alkışlamaya devam etti. Konser sonrasındaysa albüm imzalatmak isteyenlerin yoğun ilgisi vardı. Fuaye alanında uzun bir kuyruk oluşmuştu.
Bu ilgiyi karşılıksız bırakmayıp, konser vermek için tekrar geleceğini söyleyen Kitaro, umarım bu sözünü tutar. Hem kaçıranlar, hem de tekrar dinlemek isteyenler çok uzun süre beklemek zorunda kalmaz…
Geçen ayın sıra dışı konserlerinden biri de Teresa Salgueiro’nun 20 Mart’ta İş-Sanat’ta verdiği konser oldu. Ünlü yönetmen Wim Wenders’in “Lizbon Hikayesi” filminde başrolü oynayarak 17 yaşında şöhret olan yıldız, Avrupa turnesi kapsamında ilk kez İstanbul’daydı. Potekiz’den çıkan en ünlü gruplardan biri olan Madredeus’un 20 yıl boyunca sesi olan Salgueiro, 2007 yılından beri solo kariyerine devam ediyor. 2006 yılında çıkardığı ilk solo albümünde, Jose Carreras, Caetano Veloso, Angelo Branduardi gibi dünyaca ünlü isimlerle işbirliği yapmıştı. Son albümü 17 şarkılık “O Misterio” ise bu konserle ülkemizdeki hayranlarına da tanıtılmış oldu.
Sanatçının gerçekten tüm övgüleri hak eden olağanüstü bir sesi var. Ancak konsere hayli ağır bir tempoda başladığı için, salonda sıkılanlar olmuştur. Fakat sonra renklenen performası boyunca bol bol sohbet etti. Şarkılarının anlamlarını, hikayelerini ve albümünü anlattı. Sahnede kendisine eşlik eden müzisyenler arasında eşi de vardı ve elektro gitar çalıyordu. Ruhani sesiyle salondaki dinleyenleri adeta hipnotize etti. Bu sebeple konser sonunda dinleyiciler Teresa Salgueiro’yu kolay kolay bırakmadı. Israrlı alkışların ardından, iki bis yaparak noktaladı konserini.
Şimdi yepyeni bir ay ve konserler bizi bekliyor. Bu ay kaçırmamanızı önereceğim bazı performanslara göz atacak olursak:
3 Nisan – Budapeşte Festival Orkestrası – Cemal Reşit Rey
3 Nisan – Haris Alexiou & İncesaz – Zorlu PSM
8 Nisan – Fazıl Say – Zorlu PSM
10 Nisan – BİFO & Rudolf Buchbinder – Zorlu PSM
10 Nisan/5 Mayıs – Notre Dame de Paris Müzikali – Zorlu PSM
11 Nisan – Rufus Wainwright – Küçükçiftlik Park
21 Nisan – Luz Casal – Cemal Reşit Rey
28 Nisan – Borusan Quartet – Kadıköy Süreyya Operası
2 Mayıs – A-HA/Morten Harket – Küçükçiftlik Park