İhtişamın ve Müziğin Başkenti Viyana

Hayallere yolculuğumuzu bu ay Sevgililer Günü şerefine, hem romantik, hem ihtişamlı, Viyana’ya yapacağız. Sevgililer Günü ile romantik olması dışındaki ilişkisi ise, benim birkaç yıl önce Sevgililer Günü’nü Viyana’da geçirmiş olmam…

Soğuk bir kış günü, sabah erken vakit, sokaklar bomboş iken tanışmıştık Viyana ile…
 
Şubat sabahında bomboş sokaklarında otele doğru ilerlerken görkemli binaları ve düzenli sokakları ile “sanki elle çizilmiş gibi” diye düşünmüştüm. Nitekim gerçek birer mimari ve sanat harikası olan binaları ile bu duygumun ne kadar gerçek olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Öyle ki, koruma altında çoktan alınmış bile. “Ring” denen Viyana’nın iç kenti, UNESCO’nun dünya kültür mirasının içinde yer alıyor.
 
Viyana’nın eski şehir bölgesini gezmek oldukça kolay. Ring içinde kalan bölümü 1 ve 2 numaralı tramvaylarla arada indi bindi yaparak ya da yürüyerek dolaşmanız mümkün. Ben yürüyerek gezmeyi sevenlerden olduğumdan tercihim tabii ki bu oldu. Büyük bir daire çizerek bu büyülü şehri adım adım dolaştım. Viyana’nın meşhur kahvelerinin tadına bakıp, çikolata ve pastalarını izleyerek ve tabii ki tadına bakarak gezinizi renklendirmeniz elbette mümkün. Viyana kafeleri ile ünlü olsa da sabah erken saatlerde kahvaltı yapmak ya da bir kahve içmek için sadece Starbucksların açık olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Hayat biraz geç başlayıp erken bitiyor gibi bu şehirde.
 
Viyana’ya kış aylarında gitmenin en güzel kısmı meydanlara kurulmuş devasa online casino buz pistleri. Çoluk, çocuk, genç, yaşlı bütün Viyana buz üstünde rengarenk bir tablo oluşturarak kayıyorlar. Yerel halk kendi malzemeleri ile gelse de kaymayı denemek isteyenler için malzeme de kiralama seçeneği Casino http://s4gambling.com/se/ Saga forvantas ha premiar i april 2014. de var. Viyana’da buzda kaymak bir aile aktivitesi.

Şehir öyle sanatla dolu, öyle şiirsel ki… Bütün her yerde bir konser ya da sanat etkinliğinin afişini görüyorsunuz. Gezdiğim şehirler içinde en fazla sanatla iç içe olanı Viyana oldu.


 
Geniş park alanları, geniş yolları ile içinizi ferahlatan bir sanat şehri Viyana. Aceleye gelmemiş, sıkıştırılmamış bir şehir…
 
Viyana’da Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler
 
Viyana, Avusturya hanedanının gücünü sergilemek için özel olarak tasarlanmış. Bu nedenle şehrin içindeki binaların hepsi ihtişamlı ve çok güzel.

  • Aziz Stephenos Katedrali: Şehir merkezinde yer alan katedralin kulesine çıkarak tüm Viyana’yı izlemeniz mümkün.
  • İmparatorluk Sarayı (Hofburg Sarayı)
  • Ulusal Tiyatro: Gitmişken Viyana’da bir opera gösterisi izlemek için vakit ayırmalısınız. Gitmeden önce internetten de bilet alabilirsiniz.
  • Mozart’ın Evi
  • Rathausplatz (Belediye binasi ve meydanı)
  • Devlet Operası: Rehberli turlarla içeriyi gezmek mümkün, muhteşem bir mimari örneği.
  • Kartnerstrasse: İstiklal Caddesi gibi hareketli, Viyana’nın en şık mağazaları da bu cadde üzerindedir.
  • Graben: Mağaza ve kafelerin bulunduğu meşhur cadde.
  • Ulusal Kütüphane
  • İspanyol Binicilik Okulu: Gösterileri ya da eğitimleri izlemeniz mümkün.
  • Bunlar dışında Güzel Sanatlar Müzesi, Arkeoloji Müzesi gibi görebileceğiniz pek çok müze yine Ring çevresinde görülebilir.
  • Karlsplatz: Bu bölgede kilise, müze gibi görmekten zevk alacağınız yapılar var.
  • Schönbrunn Sarayı: Merkezin dışında ama tramvayla ulaşılabiliyor. Uzun zaman ayırıp bahçesiyle birlikte mutlaka görülmeli
  • Belvedere Sarayı: Ekspresyonist ressamların küçük bir koleksiyonunu da içeren sarayın terasından Viyana’nın panaromik manzarası izlenebilir. Gün batımı için iyi bir tercih olabilir.
  • Heuriger: Şarap evlerinin bulunduğu bölge, kışın çok sakin oluyor ama yaz dönemi hareketli bir bölge. Kış da olsa ziyaret edilmeli.
  • Prater: Viyana’yı yüksekten izlemek isteyenler için dev bir dönmedolap.
  • Ayrıca girişinde Viyana tarihini anlatan küçük bir de müzesi var.

Viyana’da Ne Yenir?

Viyana sanatla olduğu kadar yemekleri ile de meşhur.
Viyana’ya gitmişken mutlaka tadına bakmanız gerekenler:

  • Tabii ki Viyana Kahveleri
  • Viyana usulü Schnitzel ve yanında patates salatası
  • Viyana Sosisi
  • Viyana Şarabı, özellikle beyaz şarabı ünlüdür

 

Viyana’ya kahvenin Viyana kuşatması zamanında Türkler tarafından götürüldüğü söyleniyor. Türk kahvesinden yola çıkarak bugün kendi kahvelerini meşhur etmişler. Tıpkı Hollanda’nın laleleri gibi…

Viyana’ya Ne Zaman Gidilir?

Viyana kışın, karlar altında şehri hareketlendiren buz pistleri ile son derece keyifli idi. Ancak Viyana’yı bir kez baharda bütün o bahçeler yeşillenip çiçek açtığında, bir kez de bağbozumu zamanı görmeyi çok istiyorum.

Avrupa sevdiğiniz gezi rotalarından ise, Viyana’yı çok beğeneceğinizi garanti ederim.

Sosis ve şinitzel yemeden, kahve ve şaraplarından tatmadan bu dünyadan gitmeyin :)

Önceki İçerikKültür Sanat Ajandası – Şubat
Sonraki İçerik(Bir İnsan İçin) Esaretin Bedeli

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz