Erbil’de Bir Kitap Kafe: The Book Cafe Erbil

Bundan tam üç yıl yıl önce Martı Dergisi’ne yazdığım ‘Tezatlıklar Kenti: Erbil’ başlıklı  yazımda “Tatlı tezgâhında tatlının yanı sıra döviz bozdurabileceğiniz gibi, AVM’nin içindeki bir kuyumcudan altın ayakkabı da alabilirsiniz Erbil’de” diye yazmışım.

O ziyaretimin üzerinden iki yıl geçti. Yine bir şubat ayında okul tatilini de fırsat bilip Erbil’e gittik. Kentin merkezinde artık gökdelenler yükseliyordu. Kentte beni mutlu eden yenilik ise, özellikle ilk gittiğimiz yıllarda açık havadaki mekanlarına çokça gidip oturduğumuz Dream City’nin –İstanbul başta olmak üzere neredeyse bütün büyük şehirlerde görmeye alıştığımız şehir içindeki şehirlerin bir benzeri– içindeki The Book Cafe oldu.

Yeni Çıkan Kitaplar Da Satılıyor

Kentteki üçüncü günümüzde soluğu orada aldık.  Üst katları ev, aşağı katları çarşı olarak düzenlenmiş Mozart Plaza’nın içinde yer alan The Book Cafe, içeri girer girmez sadece kitapların varlığıyla değil, kitapların başrolde olduğu abartısız dekorasyonuyla da size içinde uzun vakitler geçireceğiniz bir mekan hissi veriyor.

The Book Cafe’nin kapısından girer girmez sol taraftaki duvarda boydan boya, asma kata kadar uzanan bir kitaplık yer alıyor. Kürtçe, Arapça, Türkçe, İngilizce başta olmak üzere pek çok dilden kitapların yer aldığı kitaplıkta ilk dikkatimi çeken ise Elif Şafak’ın İngilizce’ye çevrilmiş ‘Aşkın Dört Kuralı’ adlı kitabı oldu. –Nereye giderse gitsin insan gittiği yerde de kendinden bir şeyler arıyormuş.– Önceleri kitaplıktan ödünç kitaplar veriyorlarmış ancak bir süredir sadece mekanda okunmasına izin veriyorlar. Ayrıca yeni çıkan kitapların satın alabildiğiniz gibi bulamadığınız bir kitap olursa da sipariş edebiliyorsunuz.

Bir öğleden sonra gittiğimiz mekanda ders çalışan, işle ilgili projesini hazırlayan ve toplantı için buluşanların ve bizim gibi keyif için gezenlerin aynı mekanda buluştuğunu gördük. Bu sebeple zaman zaman sohbetimizin yan masayı rahatsız edip etmediğini düşünmeden edemedim. Mekanın asma katı ise söyleşiler, eğitimler ve sunumlar için toplantı salonu olarak düzenlenmiş.

Kitapla Sohbet Edenlerin Buluşma Noktası

Martı Dergisi okurlarının çok iyi bildiği, kiminin bizzat katıldığı Kitapla Sohbet gruplarının Erbil’de de olduğunu kitap cafe sayesinde öğrendim. Oradaki grupta da tahmin edeceğiniz gibi başrolde kadınlar var.  Kitapla sohbet edenlerin yanı sıra The Book Cafe, kimi zaman kente savaş nedeniyle yakın coğrafyalardan göçenlerin hikayesini anlattığı, kendi dilinden şarkılar söylediği, bölgede resmi görevi nedeniyle bulunan yabancıların çektiği fotoğraflarla sergi açtığı, zaman zaman bölge sorunlarının uzmanlar eşliğinde tartışıldığı etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Kentin cosmopolit yapısının düzenlenen bu tarz etkinliklerle böyle bir mekanda ifade buluyor olması, kitap severlerin hep sakındığı gibi kitabı dekor olarak kullanan bir mekan olmadığını da gösteriyor.

Cafenin bir köşesinde ise bir yardım kuruluşuna ait hediyelik eşya bölümü yer alıyor. El yapımı mumlar, elle hazırlanmış kartpostallar, Yeni Yıl, Sevgililer Günü için özel olarak hazırlanmış paketli kurabiyeler en özel olanlarıydı. Özel günlerde cafeye gelenlerle birlikte de etkinlik yapıyorlar. Son olarak sevgililer gününde isteyenlerin sevgilisi için yazdığı güzel sözleri asacakları bir dilek ağacı hazırlamışlar. Zaman zaman da canlı müzik programları oluyor.

The Book Cafe’nin İkinci Şubesi Avm’de Açıldı

The Book Cafe’de kitapları ya da kitabınızı karıştırırken sıcak çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken yanında el yapımı kek ve kurabiyelerden yiyebilirsiniz. Bütün gününü geçirmek isteyenler için hamburger ve pizza başta olmak üzere çeşitli yemek seçenekleri de var. Sosyal medyadaki yorumlara bakılırsa sıcak çikolotası pek ünlü olan bir mekanda biz bitki çayı içmiştik. Ünlü seyahat sitesi tripadvisor’dan 5 üzerinden 4.5 puan alan cafe, benden tam puan aldı.

Erbil halkının ilgisinden memnun olmalılar ki bir şubelerini de Ocak ayında Erbil’in en ünlü AVM’si olan FamilyMall’da açtılar. AVM’de kitap cafe fikrine pek sıcak bakmasam da kitabın olduğu her yer güzelleşir deyip rahatladım. Sosyal medya çok etkin kullanan The Book Cafe Erbil’i takibe alın, bir gün yolunuz düşürse de kentin bu yeni mekanı görmeden dönmeyin derim.

Seher Özen Karadeniz

Önceki İçerikKadınlar Yürüyerek Deneyimlerini Paylaştı
Sonraki İçerikÖlüm Korkusu Üzerine
Seher Özen Karadeniz
İletişimci /Eğitmen. Okur, yazarım. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde lisans, Gazetecilik bölümünde de yüksek lisans eğitimi aldım. İstanbul’da gazeteci olarak başladığım çalışma hayatımı, halkla ilişkiler sektöründe medya ilişkileri yöneticisi olarak sürdürdüm. Yavaş kent olduğunu düşünerek 2007 yılında Antalya’ya yerleştim. Büyükşehir Belediyesi’nin Tarih Vakfı’nın danışmanlığında sürdürdüğü Kent Müzesi Projesi’nde görev aldım. Proje vesilesiyle hem kenti, hem de insanın geçmişle olan ilişkisini nereden kurması gerektiğini öğrendim. Belleğin kıymetini, tarihin sadece kahramanların hayatı üzerinden yazılamayacağını/yazılmaması gerektiğini kavradım. Bu kavrayışla kentimle ilgili fullantalya ve businessantalya kent bloglarında röportaj yapıp kent yazıları yazıyorum. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde iki yıl süreyle ‘Kurum Kimliği’ ve ‘Medya Planlama’, yaygın eğitim merkezlerinde ‘İletişim’ dersleri verdim. Halen kent içindeki en büyük yeşil alanı olan Zeytinpark’ta ‘Doğada İletişim, Doğayla İletişim’ başlılığıyla iletişim eğitimleri veriyorum. www.martidergisi.com’da 2012 yılından beri kitap yazıları, insan hikayeleri, kent yazıları, zaman zaman da gezi yazıları yazıyorum. Yaşam boyu öğrenme tam bana göre deyip AÖF Sosyal Hizmetler bölümünü bitirdim. Halen Sosyoloji bölümü 4. sınıf öğrencisi olarak öğrenim hayatımı sürdürüyorum. Evliyim ve 13 yaşında bir oğlum var.