Doğaya bakıyorum, görüyorum.
Gördüğüm doğanın bir parçasıyım. Bugün doğanın hangi parçasıyla buluşacağım merak ediyorum. Nasıl yakınlaşacak, hangi anda buluşacağım, nasıl girecek alanıma, nasıl gireceğim alanına, sesini nasıl duyacak ve dinleyeceğim doğayı, ağacı? O beni nasıl görüyor, duyuyor? Kokumuz da buluşacak mı? Merak ediyorum, bıraktım sezgilerime yolu…
Doğadan ilham almak meselem oldu son zamanlarda…
Suya, güneşe, havaya ve toprağa ihtiyacı var, yaprakların, dalların, çiçeklerin, meyvelerin ve köklerin. Her gün yeniden suya ve güneşe…
Ben gördüğüm, içinde nefes aldığım doğanın bir parçayım, küçük eşsiz bir parçası. Saygıyla, sevgiyle hissettim su ve güneş ihtiyacımı, fark ettim. Ya sen?
Doğaya ulaşmak için harekete geçtim, adımlar attım, dokundum, kokladım, şükrettim. Doğaya gidemiyorsam, gözlerimi kapattım ve düşledim, bir nefeste, bir damlada, bir esintide, bir yudumda, bir dokunuşta ulaştım, kendimi doğaya götürdüm. Doğanın çağrısını duydum, sezgilerimle hissetmeyi seçtim. Cennet doğayı hissederek, değer vererek sezgilerime, gözlerimle dinleyerek…
Doğayla bütünleştim…
Bereketine odaklandım, doğanın verdiklerine teşekkür ederek sevdim gördüklerimi. Hatırlattı bir parçasıyım doğanın. İçimdeki doğayı canlandırdı. Zihnimde yarattım bağımı, bahçemi, dağımı, ormanımı. Evimde, odamda, masamda doğadan bir parçayla, yeşil yapraklı bir bitkiyi ayırmadan gözümden, gözleyerek, bakımını yaparak her gün, hatırlayarak bir parçası olduğumu doğanın. Kendime bakarak, iyiyi düşünüp, güzeli düşleyerek günlük bakımını, bakımımı yaptım. Kendini iyi hissetmeyi keşfedecek yollara saptım. Kendine iyi geldim…
Uyumlanmak amacım hayatın akışına, uyumlanmak parçası olduğum doğaya. Uyum içinde olduğumda hissettiğim huzuru fark ettim. Uyumlanmak için gözledim doğayı ve içimde büyütüp çağıldayan pınarın coşkusuyla gülümsedim, günaydın saçarak etrafa, güneş olarak doğmayı seçtim…
Herman Hesse “Ağaçlar” kitabında, “Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.” der. Doğayla iç içe olmanın yolunu bulmalı insan, doğanın parçası olduğunu bilmeli, bilmek yeter mi, hissetmeli insan. Her gününe doğayı hissetmeyi katmalıdır. Kendini sıkışmış hissediyorsan, zamanın içinde akışta değil yoğunlukta hissediyorsan, koşturmak hissiyle yoğurulmuşsan, çevrende ağaç göremiyorsan, zamanının sahibi sen değilsin, kullanıcısı bile değilsin…
Zaman hayattır. Hayat akıştır. Akış anda kalmaktır, anda kalmak ağacı görmek, ister ellerinle ister gözlerinle ister ruhunla kucaklamak, sarılmak, koklamaktır ağacı…
Şair Mithat Özlü’nün şiirine kulak verelim. *şair abim olur
GÜLÜMSE
aynı yolda yürümesekte seninle
aynı hedefe yaklaşıyoruz birlikte
aynı güneşin doğuşunu seyrediyoruz
ayrı ayrı yerlerde
parıldıyor düşüncelerimiz aynı inançla
çarpıyor yüreklerimiz aynı hevesle
yalnız değilsin
gülümse
oturup bir nehir kenarında
bir ağaç gölgesine
suyun söylediği şarkıyı dinle
sen de eşlik et kuşlara
türkünü söyle
hep birlikte inanıyoruz
gelecek güzel günlere
yalnız değilsin
gülümse
çiçekler renk renk açar her yerde
her yağmur ıslatır bereketiyle
ve topraktaki her tohum
buluta sevdalıdır tüm kalbiyle
sen de dişlerinle tırnağını yiyeceğine
gözlerinle gökyüzünü yesene
unutma umut her yerde
yalnız değilsin
gülümse
Yasemin Sungur