Bugünkü Sen, Geçmişteki Sana Ne Tavsiye Eder?

Kitaplarımı karıştırıyordum. Bir rezene çayı yaptım kendime. Kahve içesim yoktu. Bilgisayarımı açmış ve bir eğitimin revizyonunu yapacaktım oysa ki, bu soru kartı elime düşmeden önce.

Bugün bu soru kartı ile buluşmamın üç ay önce buluşmam ile büyük bir farkı var, biliyorum. Belki daha sıradan tavsiyeler verecektim o gün. O gün de sorunlarım kimi zaman beni aşıyordu, nasıllar kafamda dönüp duruyordu. Bugünden tek farkı ise artık çözüm üretebileceğim bir durumun çok ve çok ötesindeyim.

Derin bir hüzün, az biraz da tebessümün harmanı kalbim, bedenim ise kalbimin bekçisi…

Kalemim elimde “dinliyor” yanıtları, sevgili “şimdiki” ben, neler tavsiye edersin” geçmişteki ben’e? Hadi hazırım dinliyorum seni…

 – Hayat her an son bulabilir, hazırlık diye bir şey yok.

– Ya uyanırsın ya da uyanamazsın.

– Sen bilgesindir. Sadece ihtiyacın olan, fark ettiğinde biraz orada kalman, bir şey yapabileceğinden de değil.

– Çok sev, yapabiliyorsan herkese aç yüreğini, sevilmek olmasın derdin sen sadece sev.

– İyilik yap, ne olursa, kime olursa, nasıl olursa sadece iyilik yap. Bu bazen bir günaydın demek sokakları süpüren ağabeye. Bazen bir kahve içmek ve dinlemek iş arkadaşını yargılamadan, o istemeden sorununa çare bulmadan.

– Sevdiklerinin özel günlerinde hatta içinden her geldiğinde onları kutla, onurlandır emeklerini.

– Amacın bu dünyaya bir güzellik katabilmek olsun.

– Para pul tabii ki gerekli ama yaşamının önceliğinden biraz da olsa geride tut. Para ile gelen güç iz bırakmıyor yüreklerde, bil bunu.

– Sevgilinin gözlerinde kaybol, uzun uzun bakış. Parmaklarınla gezin yüzünde her hattını bilsin parmak uçların. Yokluğunda boşluğa çizebilesin kolayca.

– Hatıralar biriktir. Bunların illa bir eşya olması gerekmiyor fakat onlar da olsun. Somut hatıralar da önemli. En çok da anılarını biriktir, çok cömert ol bu konuda.

– Sıradan bir gün deme, boş verme. Sabah kahvaltısına en güzel tabaklarını en güzel bardaklarını çıkart kullanmak için. Sevgilin istiyor diye ona yumurtalık al en güzelinden. Yumurtasını sulu yap su kaynayınca yüze kadar sayarsan tam kıvamında oluyor.

Sonra…

– Birlikte hep el ele yürüyün, sarılın her yerde. Kimse size bakmaz. Bakarsa da baksın.

– Deniz kenarına gidin bol bol. Kahvaltı edin, kahve için, en çok da sohbet edin. Birlikte anılarınızı yeniden yeniden konuşun, sonra bol bol yeni hayaller kurun.

– Hayallerinizi konuşun birbirinize anlatın, birbirinize emanet edin. Dünya hali bu. O yapamaz ise sen tut bir ucundan.

– Birlikte uzun uzun sevişin. İlk günkü gibi hatta her gün daha da sevin ruhunuzu, bedeninizi. Gözlerin kapalı olsa da bilin birbirinizin kokusunu, teninizin tuzunu hissedin.

– Birlikte ağlayın, parmaklarınızla silin gözyaşlarınızı usulca. İzin verin tüm zayıflıklarınızı paylaşmaya. Tabii bunlara zayıflık denirse.

– Bayramlarda aile ziyaretlerini hiç aksatmayın, çocuklar hızlı büyüyor, onların hatıralarında olun, buna vakit kalmaz ise hiç olmaz ise fotoğraflarda kendinizi miras bırakın. Buna hakları var.

– Çocuklarınızla çok kıymetli zamanlar geçirin. Onlar için ne yapıyorsanız sadece istediğiniz için yapın. Bazen başka şeyleri ihmal edin hatta yapmayın birlikte daha fazla gezmek, görmek için. Saçlarını çok koklayın, sabah erken kaldırmak için üzmeyin tatlı yüreğinizi. Bol bol film seyredin birlikte, sohbetler edin, bırakın sen bilmiyorsun ya baba desin, siz nasılsa biliyorsunuz bir gün iyi ki babam bunları bana öğretti, anlattı, aktardı diyecek.

– Karınızı & kocanızı dudağından öpün evin ortasında bilemedim mutfakta. Korkmayın çocuğunuz görecek diye. Görsün ki sevgi gösterilmeli, görsün ki yıllar geçse de evlilik çok güzel bir birliktelik ve aşk hiç bitmez o sonsuzdur.

– Kapıda karşılayın aile üyenizi hep birlikte karşılayın. Onun gelişi eve şölen havası versin her gün hiç aksatmadan, elleriniz yağlı olsa da yemekten alıkoyun kendinizi. Sarılın, uzun uzun sarılın çok uzun sarılın.

– Bol bol dinleyin birbirinizi bırakın ayrıntıları uzun uzun anlatsın sevdiceğiniz. Sonunu bildiğiniz hikayeleri defalarca ilk kez dinliyormuşsunuz gibi dinleyin. Şaşırın, hayran olun ona, çok hayran olun.

 – Birlikte fotoğraf kursuna katılın, en sevdiğiniz arkadaşınız veriyorsa bu kursu hele hiç bırakmayın. Birlikte gökyüzü manzaraları çekin, denizi, ufuk çizgisini, kuşun kanadını, denizin köpüklerini, dalın üzerindeki çiğ damlasını, rengarenk çiçekleri, ağaçları birlikte fotoğraflayın. Onları hep paylaşın birlikte bakın yeniden yeniden.

– Dua edin, dualarınızda olun birbirinizin.

– İlaçlarını içmesini hatırlatın, doktor kontrolleri gecikirse siz alın onun yerine doktor randevusunu, takip edin.

– Sebepli sebepsiz çiçek gönderin, içine not koyun en önemlisi bu. Çiçekler solacak fakat o not ömür boyu onunla olacak.

– Özel günlerinizi hep kutlayın, kimi zaman dostlarla kimi zaman baş başa.

– Bazen bir şeyler olmaz ise vardır bunda da bir hayır deyin, bırakın. Gelene şükredin.

– Her gün şükredin, büyük bir şükür olsun yüreğinizde dilinizde.

– Yazın, birbirinize küçük notlar, uzun yazılar yazın. Kelimeleriniz buluşsun sevginizin büyüsüyle.

– Birinizden biri vazgeçmeye biraz yaklaşıyor olsa diğeriniz canı pahasına onu durdursun, geçmişteki yaptığı, başardığı günleri yılmadan, tek bir kelime bile eksiltmeden hatırlatsın. Kızabilir, öfkelenebilir olsun siz bilin onun özünü. Öz’ü gören göz artık başkasına aldanmaz, göremeyene de ayna olur.

– Birlikte yapacağınız ufak büyük planları, her şeyden önce tutun. Bir gün onları yapacak hiç şansınız olmayabilir.

– Zamanınız çok bol diye düşünmeyin. Bazen çok olur bazen bir bakarsınız çoktan bitmiş kimse haber vermemiş.

– Müzik dinleyin, sevdiğiniz müzikleriniz olsun, kulağınız yüreğiniz bırakın notaların yolculuğunda yollarını bulsun.

– Filmler izleyin baş başa. Birlikte yeni dünyalar keşfedin.

– Sevdiğinize onun en sevdiği kalemleri sebepsizce hediye edin. Sipariş ettiği kitapları çoktan sipariş edin. O unutmuşken bir gün masasında bulsun, çok sevinsin, sarılsın boynunuza.

– Yeni dostlarınız da olsun, eski dostlarınızla da hep görüşün. Kardeşiniz yoksa bir dostunuzu kardeşiniz ilan edin…

– Bu dünyadan ayrılan sevdiklerinizi sonsuz uykularında ziyaret edin, renkli çiçekler götürün yeni evlerine.

 – Gülümseyin, sizi hep gülen yüzünüz ile hatırlasınlar, siz yaşarken de siz bu dünyaya veda ederken de sonsuza kadar yaşayacağınızı bilin, dualarda olmak bu dünya ötesinde büyük bir hediye, bilin…

– Her şeyden önemlisi de çok sevin, çok sevilin, çok sevin, çok sevilin…

Mari C. Pektezol

Dönüşüm Ustası®, Eğitmen, Enerjist

Elyapımı Hayat Kitabının Yazarı

@maricamgoz

Önceki İçerikToplum mu Yoksa Genler mi?
Sonraki İçerikBeni Terk Etme
Mari Camgöz Pektezol
1976 İstanbul doğumlu, insan aşığı bir insan. Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik bölümü ve İstanbul Kültür Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Mezunu. Arel Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans öğrencisi. Yaklaşık yirmi yıl süren kurumsal iş yaşamında farklı bölümlerde ve görevlerde yer aldı. İdari & Organizasyon, İnsan Kaynakları ve son on yılı Finans Yöneticiliği olarak süregelen kariyerine 2016 yılı sonunda yeni bir yön verdi. Neredeyse ilk gençlik yıllarından bugüne değin, hiç bitmeyen bir tutku ve merak ile, gelişime ve dönüşüme ilgi duydu. İnsanın; zihin, beden, duygu ve ruhu ile “bütün” olduğunu ilk keşfettiği 2005 yılında, yeni bir dönüşüm yolculuğuna başladı. Zaman içinde aldığı farklı eğitimler ile beslendi, aldığı bilgilerin birbirleriyle bütünselleşmesine önem verdi.Yazmayı ise ayrı sevdi, kitap okumaya aşık iken, yazarken yeniden yaşadığını keşfetti, yazarken yeniden yarattığını... Her yazı onu kendine daha da yaklaştırdı. Ve gün geldi yazılarından yeni bir “hayat” yeni bir kitap doğdu. Kitap adını kendi seçti, “El Yapımı Hayat” olsun dedi... 2014’de Yasemin Sungur ile hem yolları & hem de kalpleri buluştu. MARTIDAŞ olmayı çok sevdi, seviyor, hep de sevecek. Şimdİ yeni yazılar, yeni kitaplar ve yeni umutlarla yoluna devam ediyor.