Bütünlük bilgisini taşıyoruz aslında ve bu bir bilinç. Bütün bilgi seviyesinde evrende olan bende var bende olan evrende var düşüncesi hakimdir. Her varlık bir evren bilgisi taşır çünkü evren bir noktadan başlayıp varlıkta biçimlenene kadar genişlemiştir. Bu biçimlenme hala devam etmektedir. Bu kendi açısından bütünün kusursuzluğunu ifade eder. Biz bu bütünü sağ ve sol beynin bağlantılı çalışmasıyla algılarız. Sadece sağ beyin yada sol beyinle ilgiliysek bütün bilgisinde var olan parçaları çalışırız. Sonra biz bütündeki parçaları görmek için yaşamda farklı deneyimler edindiğimizde çeşitliliği arttırırız ve yaratımlarımız artar.
Yaşamı bütün olarak algılarız…
Çoğunlukla bu bütünden ayrışmalar olduğunda gelişimin her döneminde bazı sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Yani bütünlüklü algısal sistem yaşantımızdaki olaylar tarafından kesintiye uğratıldığında algının birliği bozulur. Ve biz o zaman genellikle o olayın merkez olduğu bir algı sistemine sahip oluruz. Eğer bu olayı da dönüştürmezsek algımız yaşamın bütünlüğüne kapanır ve biz o olaya takılı kalırız. Bu da bizim yaşamımızda sıkıntılara yol açar. Korpus kallosum dediğimiz beynimizin bir bölümü olan lif demeti iki yarım kürenin bütünlüklü çalışmasında iletişim görevi yapar. Burada bilinçli deneyimimiz kesintiye uğradığında bu bizi yaşam farkındalığı oluşana kadar sürükler. Bu sürüklenme ancak bizim için bedensel ve ruhsal bir sıkıntıya dönerse belki bir anlama dönüşebilir. Ancak bu tarz sıkıntılarda çoğu zaman bu durumu bile keşfedemeyiz. Bilinçli deneyimin birliğini sağlamak için bir arayışa girersek karşımıza çeşitli rehberler çıkabilir. Bu rehberlerin öğretileri bize örnek olduğunda ise tekrar parçadan bütüne gitmek için yola çıkabiliriz. Böylece yaşadığımız olaya bir anlam vererek dünyaya karşı daha anlamlı sahneler üretebiliriz. Bu da bizim yaşadığımız olaylardan yola çıkarak ürettiğimiz bilinçli bir durum olur. Elbette bu bilinç durumunu yakalamak öyle kolay olmayacaktır ancak birfarkındalıkla yaşama bakışında bir tutarlılık kazanan kişi kendini geliştirme kapsamında yolalabilir. Bu sırada alacağı ne kadar eğitim varsa onun bilinçli deneyiminin birliğine hizmet eder.
Yaşadığımız sorunlar kişiden kişiye farklı derinlikler yaratabilir…
Eğer kişi burada içe dönmeyi becerir ve kendi iç tutarlılığını sağlamaya çalışırsa yaşadığı olayı sindirmesi o kadar kolaylaşır. Böyle durumlarda kişi yardım almaktan çekinmemelidir.
Eğer bu yolla dış dünyayı dahada anlamlı hale getirebilirsek bilinçli deneyimin birliği içinde yol alırız ve böylece kendi bilinç seviyemizi takip edip sürekli bir üst seviyeye çıkabiliriz. Eğerbilinçli deneyim kazandığımız kısımlarla ilgili daha fazla çalışma yapıp bu bilgilerden başkalarını da yararlandırırsak bu deneyimimizin kendimizdeki tutarlılığı ve yaşamla bütünlüğü artar. Çünkü yaşamla olan iç tutarlılığımızı böyle kazanırız. Bu şekilde yaptığımız modellerden başkaları da faydalanırsa diğeriyle bağ kurma anlamında görevimizi yapmış oluruz. Ve bu şekilde kolektif bilinci çalıştırmakta mümkün olabilir. Böylece bütün olarak algıladığımız yaşamda her birey varoluşundan kaynaklı fark yaratan bilgiyi keşfederek bir yaşam probleminden doğan belirsizliği giderecek modeller öne sürebilir. Böylece belirsizliği gideren ayırtedilecek bilgiyi üretmiş oluruz.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; bilinçli deneyimde birlik için her birimizin kendimizle ilgili problemleri kullanarak deneyimleyeceğimiz farklı bilgiler olabilir. Bu bilgilere baktığımızda bir belirsizliği giderirken aynı zamanda iyiyi tesis etme yolunda olduğumuz görülür. Böylece her farklı bilinçli deneyim iyiyi temsil ederek bu deneyimin birliğine hizmet eder. Bu kişilere kendi potansiyelinin en üst seviyesine ulaşma şansı da verebilir.