Rota

Ana hatlarını kendimiz, eşlik edenlerimiz ve düşlerimizle oluşturduğumuz yaşamsal yol haritalarımız vardır. Bunların kurgusu geçmişe ait olsa da sonuçlarıyla düşüneni geleceğe taşıyan ve düşüncenin fiziksel örgü ile harmanlandığı haritalar bizim rotamızdır. Rotadan sapma ya da rota kaynaklı başarısızlıkların hayal dünyamız üzerinde hiç etkisi bulunmamaktadır. Rota hayalleri besler, tek yönlüdür ve sadece ileri doğrudur. Rota, varsayımsal bir temele sahip olsa da algısı, sorgusu, yatırım sermayesi gerçeklikle örülüdür.

Rotada olmak gerçeklik kurgusunu diri tutmak, bireysel hayatlarımızı yönetmek, sapmaları fark etmek ve rotaya geri dönmek, kontrol etmek ve tüm sonuçları kurguladığın gibi yaşamaktır. Rota, bolca iş birliği yapmaktır. Rota insanlara, hayvanlara, bitkilere ve araçlara ihtiyaç duyar. Rota boyunca insan biriktirmek, insan bırakmaktır. Gereksiz olanının farkına varmak yeni gereklilik haritalarını oluşturmaktır.

Rotadan çıkmak yolu şaşırmak, sürpriz sonuçlarla karşılaşmaktır. Anlık kısa keskin yeni rotalarla ana yola dönmektir. Rüzgârın, fırtınanın, ihanetlerin farkındalığında ilerlemektir. Belki biraz tıkanmak, harekete geçememek öylece durmaktır. En kötüsü de bu durmalardır, aslında. Durmak aldatıcıdır çünkü hem rotadasındır hem değilsindir. Durmak gecikmeyle tanımlanan rotadan çıkma halidir, hem süresi belli değildir hem de bir eylemsizliğin girdabında savrulmak, varamamaktır.

Eylemsizlik, tıkanıklık bir işaret, küçük bir ivme ile hareketin başlamasıyla aşılsa da yeterli değildir, rotaya geri dönmek gereklidir. Rota kendinden kendine ya da kendinden bir başkasına olabilir. Rota kendimize seyahat ise kendi sınırlarımızı bilmek, değiştirmek, genişletmek, alternatifler üretmektir. Kendinden kendine rota yeniliklere açık ve güven içinde olmaktır.

Rotamız, geçmişin yükünü azaltmak, kişisel hikâyemizi iyileştirmek, travmalardan özgürleşmek belki kendimize yeni bir anlaşma seçeneği sunmaktır.

Ayşem Kaya

 

Önceki İçerikSosyal Medyada Kullanılan Dili Anlamak Ne Zor!
Sonraki İçerikTarih Obası’nda Şamanizm / 1.Bölüm
Daimi şiirinde “Ne olsa kışın sonu bahardır” demiş. Bende İstanbul’da bir Mart ortası dünyaya geldim. İlk, orta lise eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi tüm yaşantımı kapladı.2018 yılında üniversite bölündükten sonra İÜ-Cerrahpaşa ile moleküllerin, reaksiyonların bize söylediği sağlık şifrelerini çözmeye devam ediyorum. Yüksekokulda farklı disiplinlerin akademik eğitimde rol almak keyifli, eğitici ve oldukça öğretici bir süreç olarak hayatımı dolduruyor. Yazmayı, okumayı, neşeli şarkılar söylemeyi seviyorum. Kız çocuklarının eğitimini toplumu yönlendiren kadındır duygusu ile önemsiyorum. Sosyal fayda olarak kız çocuklarının eğitimi ve toplumda satranç eğitiminin yaygınlaşması için dernek çalışmalarına devam ediyorum. Ben kendimi yaşam boyu öğrenen, öğrenci gibi görmeyi seviyorum. Öğrenme yolculuğumda “taşı kıran suyun sürekliliğidir” felsefesi ile hayata ve kendime kararlılıkla yol alıyorum.