2023’te Oturma Odanızı Şık Tutmak İçin 5 İpucu

Oturma odaları; misafirlerimizi ağırladığımız, ailemizle zaman geçirdiğimiz ve yorucu günün ardından kitap okumak, televizyon izlemek ve sohbet etmek için bir araya geldiğimiz odadır. Her evin yapısına göre farklı büyüklükte olsalar da oturma odalarının evin diğer odalarından daha farklı olması beklenir. Peki ama oturma odanızın enerjisini yükseltmek ve şık tutmak için neler yapabilirsiniz? Oturma odanızda görenlerin hayran kalacağı 5 ipucunu sizin için bir araya getirdik.

1-Herşeyin Başı Düzenlemek

Oturma odanızda gereksiz kalabalıklardan uzak durmanız gerekir. Özellikle depolama alanlarının tam olarak kullanılması, gereksiz eşyaların ortamdan uzaklaştırılması önemlidir. İçeri girdiğiniz andan itibaren oturma odanızın kendine ait dingin havasını solumanız son derece önemlidir. Bu sebeple kendi çizginizi belirlemeli ve bunun dışında gereksiz olarak gördüğünüz tüm aksesuar ve eşyaları odadan uzaklaştırmalısınız.

2-Renk Tercihi Önemlidir

Hiç şüphesiz oturma odasının enerjisini artırmak için renk tercihi son derece önemlidir. Aydınlık ve canlı renklerden yana tercihinizi kullanarak oturma odanızın enerjisini yükseltebilirsiniz. Yalnız burada bir renk döngüsü olduğunu unutmamak gerekir. Her ne kadar tek başına kullanıldığında göze hoş gelseler de geniş alanlarda renkler aynı etkiyi gösteremeyebilirler. Bu sebeple imkan dahilinde sadece belirli alanların ya da en azından bir duvarın enerjik renklere boyanması oturma odanızın hareketli bir görünüm kazanmasını sağlar.

Bunun dışında farklı duvar rengine atıfta bulunan eşyalar ve aksesuarları da tercih edebilirsiniz. Hazır konu aksesuarlardan açılmışken bu konuda şuna dikkat edilmesi de tavsiye edilir. Aldığınız aksesuar ve eşyalar farklı yükseklikte olsun. Bu durum hem çizginin dışına çıkmanızı hem de oturma odanızın enerjisinin artmasını sağlayacaktır. Genellikle vazolar, sandalye ve koltuklar farklı yükseklikte tercih edilebilir.

3-Doğru Orta Sehpa Tercihi

Tercih ettiğiniz orta sehpalar, oturma odanızın daha şık görünmesini sağlayacaktır. Özellikle kullanılan malzeme kalitesi ve ürün büyüklüğüne göre farklı sehpa seçeneklerine göz atabilirsiniz. Sehpa seçenekleri söz konusu olduğunda şunu söyleyebiliriz; genellikle oturma odası takımı ile birlikte belli standartlarda sehpalar verilmektedir. Bu sehpalar sizin oturma odanızın büyüklüğüne uygun olmayabilir. O sebeple koltuklarınızdan en azından 40 santimetre uzaklıkta konumlanabilecek bir orta sehpa almanız tavsiye edilir. Eğer doğru sehpa seçeneğine ulaşmakta zorluk yaşıyorsanız vidaXL Sehpa adresinde yer alan birbirinden güzel sehpalar arasından bir tercih yapabilirsiniz. Kısa süre içerisinde sipariş ettiğiniz sehpalar adresinize ulaştırılacaktır.

4-Aksesuar Kullanımda Dengeli Olun

Gözünüze hoş gelen her aksesuar oturma odanızın güzel görünmesini sağlamaz. Bu sebeple aksesuar kullanırken odanızın dengeli olmasına gayret gösterin. Genellikle şunlar odaların enerjisini yükselten aksesuarlardır. Orta sehpa üzerinde yer alan vazo ve kitaplar, duvarlarda yer alan tablolar odanızın derinliğinin artmasını sağlayacaktır. Oturma odalarında çok sık tercih ediliyor olsalar da duvar aynalarından uzak durmanız önemli olabilir. Çünkü  genel anlamda ayna ve aynalı eşyalar oturma odasının amacının dışına çıkmasını sağlar.

5-Işıklandırmayı Unutmamak Gerekiyor

Doğru ışıklandırma, yüksek ışık anlamına gelmez. Eğer çok renkli ya da duvar kağıdı bulunan bir odanız varsa mümkün mertebe ışıklandırmayı oraya doğru yapın. Örneğin bir abajurunuz varsa yönünün koyu renkli bölüme doğru uzanmasına gayret gösterin. Bu dinginlik ve rahatlama sağlayacaktır. Işıklandırmada olduğu gibi renklendirmede de gün ışığının geldiği (ya da yoğun geldiği) noktalardan daha karanlık noktalara doğru bir hareketlenme yapmayı deneyebilirsiniz.

Tüm bu seçenekler elbette ki, sizin zevkinize göre farklı şekillerde yorumlanabilir. Yalnız odanın genel amacının dinlenmek, sohbet etmek ve hoşça vakit geçirmek olduğu unutulmamalı ve ona göre bir yol haritası çizilmelidir.

Önceki İçerik“Xahir” Heykel Sergisi Mustafa Ayaz Müzesi’nde
Sonraki İçerikDüşsel Bir Röportaj: Akordeoncu Madam Anahit