Uluslararası Okuryazarlık Günü’nde Türkiye’nin Karnesi

UNESCO tarafından 1967 yılında ilan edilen Uluslararası Okuryazarlık Günü her sene 8 Eylül’de kutlanıyor. Kaynaklar bugünühalka okuryazarlığın önemini hatırlatmak için her yıl 8 Eylül‘de dünya çapında kutlanan gün” olarak tanımlıyor.

Uluslararası Okuryazarlık Günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleştirilen UNESCO 14. Genel Konferansı’nın 1.441. maddesi gereği 8 Eylül, Uluslararası Okuryazarlık Günü olarak ilan edilmiş.  Ve de 8 Eylül 1967’den beri kutlanmaktadır.  Bu kutlamalar, politika yapıcılara, uygulayıcılara ve kamuoyuna, daha okuryazar, adil, barışçıl ve sürdürülebilir bir toplum yaratmak için okuryazarlığın ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak amacıyla düzenleniyor.

Her yıl farklı bir temayla kutlanan 8 Eylül Uluslararası Okuryazarlık Günü’nün 2024 teması:  “Çok dilli eğitimin yaygınlaştırılması: Karşılıklı anlayış ve barış için okuryazarlık.” Bu bağlamda , kalıcı barışı sağlamak için çok dilli bağlamlarda okuryazarlıkla ilgili sorunlar ele alınacak ve politikaları, yaşam boyu öğrenme sistemlerini, yönetişimi, programları ve uygulamaları geliştirmek için olası çözümleri araştırılacak. Küresel kutlama 9 ve 10 Eylül 2024 tarihlerinde Kamerun’un Yaoundé kentinde düzenlenecek.

Nitelikli okuryazarlık için yolumuz uzun

Dünyada okuryazarlık bu şekilde küresel bazda ele alınırken, ülkemizdeki durumu açıklayıcı bir haber düştü e-postamıza. İşte buradan yola çıkarak bu konuda bazı bilgileri ve rakamları bu yazımızda sizlerle paylaşıyoruz.

 

Yeditepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Melda Üner

Yeditepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Melda Üner ülkemizdeki durumu “TÜİK verilerine göre “2008 yılında 6 yaş ve üzeri nüfusta okuma yazma bilenlerin oranı %91,8 iken, 2023 yılında bu oran %97,6 olarak hesaplanmıştır. 2008-2023 yılları arasında kadınlarda okuma yazma bilenlerin oranı %86,9’dan %96,0’a, erkeklerde ise %96,7’den %99,2’ye yükselmiştir. Okuryazarlık oranının artması sevindiricidir. Hedefimiz elbette kadınlarda da erkeklerde de %100’e ulaşmaktır. Ancak ülkemiz için daha nitelikli okuryazarlar yetiştirmek amacıyla yürümemiz gereken yolun uzun olduğunu kabul etmeli ve rotamızı bu ideale daha hızlı ulaşacak şekilde plânlamalıyız.” cümleleriyle özetliyor. Ve devam ediyor.

Türkiye’de Her 100 Kişiden 4’ü Kitap Okuyor  

“Yine TÜİK verilerine göre Türkiye’de her 100 kişiden sadece 4’ünün kitap okuması, üzerinde ciddiyetle durulması, hatta çözülmesi gereken bir problem olarak ele alınmalıdır. Sayı bu kadar azken okunan kitapların hangi türlerde olduğu konusuna gelmek bile zordur. Yetişkinlerde okuryazarlık oranını yükseltmek ve okuryazarların okuma yazma, anlama, hesaplama bilgi ve becerilerini geliştirmek bir devlet politikası olmasının yanında sosyal sorumluluk projeleri kapsamında da değerlendirilmelidir.”

Muhakeme Yeteneği Düşük

“Ülkemizde çocukluklarında okula gidememiş yetişkinlere eğitim verme konusundaki çabaların takdire şayan olduğunu düşünüyorum. Ancak okuduğunu anlama ve muhakeme etme konusunda zayıflıklar mevcut. Yani ülkemizde nitelikli okuryazar sayısı düşük. Bunun en önemli nedeni okuma alışkanlığının olmaması. Teorik olarak okuma yazmayı bilmek yeterli değil. Demek ki yaklaşımımız ve yöntemlerimiz üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor.”

Kalemle Kâğıda Yazmak Beyni Geliştiriyor

 “Çocuklar için anne babanın basit anlamda okuma yazma bilmesi önemli tabii. Ancak iyi eğitim almış, yüksek öğrenim görmüş olması çocuğun yetişmesi açısından önemli bir artıdır. Çünkü bu anne babalar evde okuma yazma saatleri gibi aktivitelerle, düşünme ve sorgulamayı esas alan oyunlarla çocuklarının eğitimine değerli katkıda bulunabilmekteler. Bir metni bilgisayar, tablet veya telefondan değil, kâğıttan okumanın, ‘akıllı’ değil, sıradan bir kalemle kâğıda yazmanın beynin gelişimi, hafızanın kuvvetlendirilmesi için gerekli olduğu kanıtlanmışken özellikle küçük yaştaki çocukları görselliği esas alan teknolojik aletlerle kendi başlarına bırakmak çok yanlıştır.” diyen Prof. Dr. Üner sözlerini şöyle noktalıyor:

“Biz eğitimciler kitapsız, kalemsiz, merak etmeden, soru sormadan, muhakeme yapmadan var olabileceğimiz bir dünya düşünemiyoruz. 8 Eylül Dünya Okuma Yazma/Uluslararası Okuryazarlık Günü’nü kutluyor, ülkemizdeki nitelikli okuryazar sayısının artması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.”

Kaynakça: Firdevs Güneş, “Okuryazarlık Kavramı ve Düzeyleri”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Yıl: 1994, Cilt: 27, Sayı:2, 499-507, 01.08.2019.  https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Ulusal-Egitim-Istatistikleri-2023-53444 Erişim tarihi: 02.09.2024. 

 

Önceki İçerikSanat Ajandası
Sonraki İçerikNarin Kız