Bu salgın günlerinde Covid-19 hastalığı, ne yazık ki önemli bir değerimizi daha kaybetmemize neden oldu. James Joyce’un devasa eseri Ulysses’i 1996 yılında dilimize ilk olarak kazandıran değerli yazar ve çevirmen Nevzat Erkmen’i 89 yaşında kaybettik.
1931 Yılında İzmir’de doğan Nevzat Erkmen, İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nden mezun olduktan sonra New York Üniversitesi’nde pedagoji dalında yüksek lisans ve doktora yapmıştır. Bir süre özel sektörde yöneticilik yaptıktan sonra Nevzat Erkmen’in edebiyat camiasıyla tanışması kendisinin 1983 yılında Söz Yayınları’nı kurmasıyla başlar. Bu yayınevinden hem kendi kitaplarını hem de yapmış olduğu birçok çeviriyi yayınlar. İlk kitabını 1983 yılında Türk Dilinin Uyak Sözlüğü’nü hazırlayarak çıkaran yazar daha sonra Arsadaki Çadır adlı bir çocuk kitabı, Apartman Aşkları adlı bir öykü kitabı yazmış ve hem yetişkinler hem de çocuklar için birçok zekâ oyunu kitabına imza atmıştır. Çeviriye ilk olarak 1982 yılında yayınlanan Carlos Castaneda’nın Don Juan’ın Öğretileri isimli eseriyle başlayan Erkmen, sonrasında bu yazarın diğer kitaplarını da çevirmiştir. Ayrıca Jack Kerouac’ın Zen Kaçıkları, Big Sur – Yol Devam Ediyor! kitaplarıyla Şeyh Nefzavi’nin Itırlı Bahçe’sini de çevirmiştir.
Nevzat Erkmen’in çevirmenlik yolculuğuyla tanışmamızı sağlayan asıl kitapsa İrlandalı yazar James Joyce’un başyapıtı Ulysess’tir. Hem edebiyat çevreleri hem de okurların ortak fikir birliğiyle dünyanın en zor okunan kitabı olarak düşünülen Ulysses’i 1996 yılında çevirmiş ve Yapı Kredi Yayınları Kazım Taşkent Klasikler Dizisinde ilk basımı yapılmıştır. Bu eseri çevirmesiyle Nevzat Erkmen James Joyces Foundation üyeliğine kabul edilmiş, İrlanda Cumhurbaşkanı tarafından bir mektupla onurlandırılmış ve ülkemizde çeviri ödülleri kazanmıştır.
“İçine o kadar çok bilmece, bulmaca ve zekâ oyunu koydum ki, profesörler yüzyıllarca ne demek istediğimi tartışacaklar; insanın ölümsüzlüğü garantilemesinin tek yolu da budur.” James Joyce
Kendi dilinde dahi okunması son derece zor olan ve yazarının “anlaşılamama” iddiasının bulunduğu böyle bir eseri daha internetin hayatlarımıza girmediği bir zaman diliminde çevirebilmesi kuşkusuz Nevzat Erkmen’in büyük bir başarısıdır. Bu değerli çeviriyi 2006 yılında yine Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kılavuz kitap Ulysses Sözlüğü’yle de taçlandırmıştır. Nevzat Erkmen’in bu önemli çalışmaları başka çevirmenlere de ilham vermiş ve 2012’de Norgunk Yayınları basımıyla Armağan Ekici ve 2019 yılında Kafka Kitap basımıyla Fuat Sevimay Ulysess’i çevirmişlerdir.
Nevzat Erkmen’in Ulysses Çevirenin Sözü başlığında bu kitabın çeviri süreci için yazdıklarından kısa bir bölümü bu yazıya alıntılamak ve sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Ulysses bir yolculuk. Homeros’un Odysseia’sı da. Hepimizin yaşam serüvenini simgeleyen bir Tinsel-Tensel Yolculuk’tur bu. Ulysses’i çevirmek de bir yolculuktu-hiç bitmeyecek. O tanımsız labirentte acımasız devlerle kapıştım, fettan deniz kızlarıyla oynaştım, Dublin insanlarıyla ne oyunlar oynadım, sokaklarıyla yoldaş oldum, Joyce’un ulusesini dinledim de dinledim, bir Mr. Bloom olup çıktım.”
Ulysses gerçek manada bir yolculuk. Benim Ulysses’i okuma yolculuğum geçtiğimiz yıl önce Nevzat Erkmen çevirisiyle başlayıp daha sonra Armağan Ekici çevirisiyle devam etti. Fuat Sevimay çevirisini de çıkar çıkmaz satın aldım ve onu da yakın bir zamanda okumayı planlıyorum. Nevzat Erkmen’in Ulysses’i çevirirken üstteki ifade belirttiği gibi eserle bütünleşmiş olması eseri çevirmekten daha büyük bir olaya kalkışmasına neden olmuş. Nevzat Erkmen’in çevirisi, İngilizce bir eserin Türkçe’ye çevrilmesinden çok James Joyce’un Ulysses’te kullandığı dili ve yaptığı kelime oyunlarını bir nevi dilimizde yeniden yapmak şeklindedir. Kelime seçimleri ve bazı bölümlerde yerel ağız kullanılması açıkçası beni bir okur olarak zorlamıştı. Fakat her ne olursa olsun kitabın çevrildiği dönemi ve şartları göz önünde bulundurduğumuzda, değerli çevirmen Nevzat Erkmen’in yaptığı işin ne kadar büyük olduğunu ve kitabın diğer çevirmenlerine de verdiği ilhamı görebilmekteyiz. Okurlar olarak ne kadar şanslıyız ki bu dev eseri bugün üç ayrı çeviriden okuma şansına sahibiz. Tabii ki böyle bir şansın kaynağı da Nevzat Erkmen’in açtığı yoldur.
Son olarak ailesine ve sevdiklerine baş sağlığı diliyor ve sözlerimi Nevzat Erkmen’in Ulysses 1. bölümünde giriş paragrafıyla sonlandırıyorum:
“SARMAN, BABAÇ BUCK MULLIGAN ÜZERİNE BİR AY-nayla bir ustura haçvari konuşmuş tıraş sabunu köpüğü dolu tasıyla merdiven başında belirdi. Sarı, kuşağı bağlanmamış ropdöşambrı tatlı sabah yeliyle ardında hafif hafif yalpalanıyordu. Tıraş tasını yukarı kaldırıp, okudu:
-Introibo ad altare Dei.
Durdu, loş merdiven sarmalından aşağıya bakarak ayı gibi ünledi:
-Çıksana, Kinch. Gel yahu, kansız düzenbaz.”
Turhan Yıldırım