Martı Kitap Kulübünde kitapdaşımızın önerisiyle Şimdi Çocuklar Harika kitabını okumaya başladım. Kitabı okumadan önce içerikle ilgili bilgim yoktu. Ama otuz yıllık öğretmenlik hayatımdan öğrendiğim, zaman neyi gösterirse göstersin sanki çocuklar her dönem harikaydı. Yazar adeta bunu kitapta okuyucunun değerlendirmesine sunuyor.
Değişmeyen şey büyüyünce unuttuğumuz çocukluğumuz.
Bir de içten bir kahkaha atmayı unutuyoruz bazen. Baktığımızda hayat hep aynı da bu sıradanlığı bozan tek şey kahkaha mı? Sanırım Aziz Nesin bunu düşünmüş olacak ki çocukların gözünden büyükleri eleştirdiği kitabı Şimdiki Çocuklar Harika’yı yazmış. Mizah ve hiciv ustası olan Aziz Nesin, çocukların gözüyle büyüklere bakışı, eğitim sistemindeki çarpıklıkları bir gülmece kitabı olarak anlatmış. Hayatı sıkıştığı yerden kurtarmanın tek yolu kahkaha olabilir mi? Belki de kahkahamız umut dolu olmalı, fedakâr olmalı, bazen vicdan azabı duymalı. Belki bazen evi dört dönmeli ki aradığına ulaşsın. Bir müdür saygıyı kahkahasına sığdırmayı bilmeli mi? Ya da bir müfettiş ara sıra yanlış yapmalı mı?
Şimdiki Çocuklar Harika Ne Anlatıyor?
Kitap adından da anlaşılacağı üzerine çocuklarla ilgileniyor her satırda. Aziz Nesin aslında gerçek yaşamında da hayatını adadığı çocuklar için her dönem yaşayacak olan bir kitap yazmış. Çünkü çocuklar herkes için bir ilgi alanı. Bu yüzden kitabı okurken hepimizin çocukluğuna işaret eden olaylarla karşılaşıyoruz. Ayrıca bu kitap bizim kendi çocukluğumuzu da bir kez olsun yeniden incelememizi gerektiriyor. Bakıldığında teknoloji bugünkü çocukların daha çok haşır neşir olduğu bir alan. Şimdiki Çocuklar Harika kitabı ise teknoloji olmadan hepimizin her dönem çocukluğunu bize yaşatıyor.
Mektup Yazmak
Bu kitap artık unuttuğumuz mektuplar sayesinde yolları ayrılan iki çocuk arasında geçen yazışmalardan oluşuyor. Bu yazışmalar ise okuyanı çocukluğuna götürerek yaşamımızı bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyor. Kitabı okuduğumda en çok aklıma gelen Hababam Sınıfı filmi olmuştur. Orada da Rıfat Ilgaz kitabından benzer dönemler yansıtılırken eğitim sistemi ve öğrencilik hayatı esprili bir dille anlatılmıştır. Şimdiki Çocuklar Harika aynı yolla bize çocukluk dönemimizi hatırlatır. Çocuk romanı olsa da aslında her yaştan okuyucu rahatlıkla kitabı okuyabilir.
Mizah mı Dedin?
Burada kitaptan bir alıntı yapalım. Mesela müfettiş geleceği için öğretmeninin ezberlettiği diyaloğu soruların sırası değişince şaşırarak yanlış söyleyen ve müfettişi de şaşırtan Ahmet Tarbay’a kulak verelim.
“Sanki içimden geçenleri okumuş gibi, müfettiş bana,
-Sen kalk! dedi.
Sevinçle fırladım. Sonradan bana arkadaşların söylediğine göre, müfettiş,
-Kaç yaşındasın? diye sormuş.
Ben heyecandan soruyu anlayamadığım için, Amerika’nın keşfini soruyor sandım,
-1492 efendim! Diye bağırdım.
Şaşkınlıktan gözleri büyüyen müfettiş,
-Ne? Kaç yaşındasın? Diye bir daha sordu.
Ben de doğru cevap verdiğimi sanarak,
-1492 efendim! Diye daha yüksek sesle bağırdım.
Müfettiş,
-İstanbul’u kim fethetti? diye sormuş.
Ben ezberlediğim cevap sırasına göre
-Babam, dedim.
Müfettişin soruların cevap sırasına değiştireceğini önceden hiç düşünmemiştim.”
İşte diyalog böyle akıp gitmektedir. Ve sonunda müfettiş de şaşırır, sınıfın kapısını çekip çıkar. Öğretmen de “yazıklar olsun!” diyecek Ahmet Tarbay ise tüm yaşananları arkadaşı Zeynep’e mektupla aktaracaktır.
Burada yaşanan olay, mizahi bir dille anlatılan bu diyalog bizi tekrar okul hayatımıza geri götürecektir. Her sistemde yönetici ve denetleyicilerin olduğunu varsayarsak buna benzer olayların farklı şekillerde yaşanması mümkün gözükmektedir. Bu kitapta özellikle ailede ve okulda verilen eğitimdeki bazı çarpıklıklara değinilmektedir. Bunu yaparken eleştiri dilini kullanan yazar bunu da hiciv diliyle yapmaktadır. Burada baktığımızda eleştiri toplumumuzun bir eksikliği olarak ele alınabilir.
Aziz Nesin bir mizah yazarı olarak kitaplarının tüm gelirlerini kendisinin kurduğu Nesin vakfına bağışlamıştır.
Bu vakıf her yıl vakfın yurduna alınacak kimsesiz öğrencileri yetiştirmekle sorumludur. Aziz Nesin bu kitapta olduğu gibi diğer birçok kitabında da eleştiri ve mizah temelli yazılar yazmıştır. Bu kitapların bazıları sinema filmi olmuştur.
Eleştiri yapmadan, kişi kendiyle ve diğerleriyle olan ilişkisini düzenleyemez. Ancak, eleştirinin varlığı bile çocukla büyük arasındaki çatışmayı engelleyemez. Eleştiri, çocukta ve büyükte kendine doğru bir bakış açısı geliştirir, böylece birey olaylardan özgürleşir. Bu şekilde kişi, olaya rağmen atması gereken adımı daha kolay atar. İnsan, bu durumda ilişkilerinde de yapıcı olur ve olaydan kendini geliştirmiş bir şekilde çıkar. Ancak burada eleştirinin dozajını ayarlamak önemlidir. Kişiler, kendi kişiliklerine zarar vermeden nasıl eleştiri yapabilir? İşte bu noktada mizah devreye girer. Mizah, eleştiriyi yaparken aynı zamanda yumuşatan bir araçtır. Bu yüzden özellikle çocuklardan başlayarak, kişilere mizah yapabilecekleri alanlar açmak gerekir. Örneğin, okullarda mizah dersleri ve mizah gazeteleri olabilir. Mizahi dalda resimler ve sergiler düzenlenebilir ve tüm bunlar ülke çapında yayılabilir.
Şimdiki Çocuklar Harika’da Eleştiri
Burada benim gibi öğretmen arkadaşların ve idarecilerin bakış açılarının da değişmesi gerekeceği açıktır. Son bölümde Aziz Nesin kitabın katıldığı bir yarışmada neden başarılı olamadığını anlatmıştır. Buna göre kurulda yer alan öğretmen jüriler yapılan mizahi durumları hakaret olarak kabul etmişlerdir. İşte günümüze geldiğimizde hala aynı bakış açısı belki de geçerlidir. Burada mesele artık biraz olaylara eleştirel bakmayı öğrenmemiz ve bunu da mizahi bakış açısıyla yapmamız gerekliliğidir. Aynı zamanda Nesin Yayınevinden çıkan 225 sayfalık bu kitapta eleştiri içinde bir yol açılıyor. Eleştiri bizi zayıflatmak yerine güçlendirir. Çünkü kendimiz olmak için eleştiriye ihtiyacımız var. Bunun en güzel yolu da mizahtır.
Mizahi anlatım, bu kitabın en güçlü yönlerinden biridir. Ayrıca çocuklar geleceğin büyükleri olduğu için, konu hepimize hitap eder. Kitabın ek bölümünde, jürilerin, kitabın bir yarışmaya katıldığında verdikleri eleştirilerden bahseder. Aziz Nesin’in Şimdiki Çocuklar Harika kitabı çocukların bakış açısını anlamak için en değerli kitaplardan biridir. Herkes bu kitabı okumalı.
Ben #hergünkitapokuyorum
Nurhayat Kayar