Nehir Söyleşi Nedir?

Nehir Söyleşi, bir edebiyat türüdür. Sözlü tarih çalışması olarak da değerlendirilir. Kişinin biyografisini yazarak değil, bir başkasının sorularını cevaplayarak anlatmasıdır.

  • Nehir Söyleşi; yaptıkları ve söyledikleriyle toplumda merak uyandıran kişilerle yapılmış uzun röportajlardan oluşan bir edebi söyleşi türüdür. Söyleşi yazıları karşılıklı sohbet tadında ilerler.
  • Söyleşilerde nesnel bir bakış açısı olsa da öznel bir anlatım mevcuttur.
  • Nehir Söyleşi, biyografi ile benzer özellikler taşır ancak Nehir Söyleşide kişinin hayatı direkt birinci ağızdan aktarılır. Bu sebeple Nehir Söyleşi, biyografiye göre kişi hakkında daha sağlam bilgiler verir.
  • Nehir Söyleşi, röportajların günlerce, haftalarca yapılmasına dayanan bir söyleşi türü olduğu için okuyucuya kişinin farklı ruh hallerini görme imkânı da tanır

Kişinin, eserinde kullanamadığı malzeme, dile getirme fırsatını bulamadığı, bir yer bulup da yerleştiremediği çok şey söyleşilerinde çıkar karşımıza. Kendine bile kapattığı, bazen yasakladığı arka sokaklarını da aydınlatacak kadar derinlikli bir söyleşi türüdür Nehir söyleşi. Örnekleri dünyada ülkemizdeki kadar yaygın değildir.

 

Nehir Söyleşi Nasıl Yapılır?

  • Nehir Söyleşi soru-cevap tekniği ile yapılır.
  • Nehir Söyleşide röportajcı, kişinin hayatını ve deneyimlerini anlamaya yönelik sorular sorar. Bu sorular genellikle kısadır ve kişinin verdiği cevaplara göre şekillenir.
  • Sorular, kişi hakkında etraflı bir araştırma yapıldıktan sonra hazırlanır.
  • Kişinin anlattıklarına göre yeni sorular eklenebilir.
  • Röportajcı, kişinin verdiği cevapları mektup, fotoğraf gibi belgeler eşliğinde yayımlar.
  • Nehir Söyleşide her ne kadar anlatıcı röportaj veren kişi olsa da Nehir Söyleşinin kurgusu yazara aittir.
  • Burada önemli olan, soruyu soracak olan taraf ile cevap verecek tarafın arasındaki ilişkidir. İki taraf arasındaki yakınlık, söyleşinin daha akıcı bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.
  • Nehir Söyleşi, akıp giden, uzun bir nehir gibidir.

Nehir Söyleşide biyografiden farklı olarak, söz konusu bilgiye tanıklık eden kişinin doğrudan beyanının bulunması belge eksikliği sorununu ortadan kaldırıyor. Kişi hayatını kaleme almak yerine birinin hakkında sorduğu soruları cevaplıyor, cevaplardan yeni sorular çıkarak ilerleyen bir süreçte okuyucuyu zorlamayan bir alan yaratılıyor. Söyleşinin edebiyatla kesiştiği noktaysa soruları yönelten, metni yönlendiren kişinin, yâni kitabın yazarının oluşturduğu kurgu olarak gösteriliyor.

 

Nehir Söyleşide Ses Kaydının Önemi.

 

  • Ses kayıtlarının deşifre kısmında baştan planlanmış vuruş sayısına uymak, konuşulanları sarkmadan toparlamak
  • Ses kaydı ne kadar uzun olursa o kadar iyidir. Doyurucu bir kitap için dolu dolu sohbet gereklidir.
  • Ayrıca yazarın ses kaydını bizzat deşifre etmesi gerekir.
  • Nehir Söyleşide, her görüşmeden sonra kayıt dinlenmeli ve deşifre edilmelidir. Bu şekilde sohbetin tonu ile metnin temposu arasında bir bağ yakalanır ve ikinci, üçüncü, sonraki tüm görüşmeler yazarın kafasında geliştirmeye devam ettiği bu bağın eşliğinde gerçekleştirir.
  • Nehir Söyleşisinde ses önemlidir. Sesin içindeki duygunun kâğıda doğru yansıyıp yansımadığını okur anlar.
  • Kitabın kurgusuyla ilgili denemekten, bozmaktan çekinilmemelidir. Başta yazarın kafasında bir akış olsa da hikâyenin gidişatına göre değiştirmeli ya da yıkıp baştan kurgulanmalı. Yazar istediği sonucu alana kadar söyleşiyi sürdürmeli.

 

Nehir Söyleşi kitap örnekleri:

 

  • Tarihçilerin Kutbu: Halil İnalcık Kitabı – Emine Çaykara
  • Zaman Kaybolmaz: İlber Ortaylı Kitabı- Nilgün Uysal
  • Çivi Çiviyi Söker: Muazzez İlmiye Çığ Kitabı- Serhat Öztürk

Oktay Valunya

Önceki İçerikYeni Kelimeler Yeni Dünyalar 2
Sonraki İçerikÇikolata Tadında Edebiyat -3