“İyiyi düşün, güzeli düşle. Kim düşüne kendini adamışsa onun düşü olur.”
Louise Hay Düşünce Gücüyle Tedavi adlı kitabında “Düşündüğünüz her şeyin, yaşayacağınız her şeyin belirleyicisi olduğunu hiç düşündünüz mü?” diye sorar. Haydi birlikte cevaplayalım.
En çok ne düşünüyoruz?
Nasıl düşünüyoruz?
Düşündüklerimiz ne oluyor?
Duygularımız oluyor. Düşünüyoruz, duygunun oluşumunu başlatıyoruz. Ne kadar yoğun düşünüyorsak, duygumuz o kadar yoğun. Duygu etki ve tepkiyi harekete geçiriyor. Davranış eylemle gerçekleşiyor. Bazen çok hızlı bir şeyler olur, olduğunda şaşırdığımız şeyler de olur. Farkında olmadığımız şeyler de olur. Nasıl olur? Yoktan var olmuyor hiçbir şey. Var olan bir şey yok olmuyor.
Düşüncemizin eseri her şey. Duyguları düşünce oluşturur. Düşünce ise zihnin bir ürünüdür. Ancak ilham ve keşfetmek isteği yüreğimizden gelir, bunu ruhumuz olarak da tanımlarız.
İşte beni Loise Hay’in en çok etkileyen devrimci cümlesi.
“Beni yaratan güç, bana kendi hayatımı değiştirme gücü de vermiştir.”
Düşünce Gücüyle Tedavi benim kitabım oldu. Kitabını okumak için değil, uygulama yapmak için almalı ve içinize dokunan önerilerini yapmalısınız.
“Sevgi, var olan en güçlü iyileştiricidir.”
Kitaplarından çalışma defterime not düştüğüm bazı sözlerini sizlerle paylaşmak isterim.
“Sorunları ne olursa olsun, herkesi ikna etmeye çalıştığım tek bir şey var: Kendini sevmek. Sevgi harika bir tedavidir. Kendimizi sevmek yaşamımızda mucizeler yaratır. Aşırı gurur, küstahça bir kibir ya da kendini beğenme gibi şeylerden bahsetmiyorum, çünkü bunlar sevgi değil, sadece korkudur. Kendini sevmek ise, kendimize saygı duymak, mucizevi bedenimiz ve aklımız için minnettar olmaktır.”
“Geçmişe, hayatımızdaki zenginliğin ve bolluğun bir parçası olarak bakalım. O zenginlik ve bolluk olmadan, bugün burada olamazdık. Daha iyisini yapamadığınız için kendinizi hırpalamanın anlamı yok. Bildiğiniz ve elinizden geldiği kadarıyla en iyisini yaptınız. Geçmişinizi sevgiyle serbest bırakın ve sizi bu yeni farkındalığa taşıdığı için minnet duyun.”
“Geçmişin üzerimizde gücü yok. Olumsuz bir düşünce kalıbını ne kadar uzun sürdürmüş olmamızın önemi yok. Güç noktası şimdiki anda. Farkına varmak için ne harikulade bir şey. Şu andan itibaren özgür olmayı seçebiliriz.”
“Yaşam okyanusunda yüzebilecekken, kendi olumsuzluğunuzun denizinde boğulmayın.”
Eğitim alırken kendim için notlarımdan seçerek yazdığım bir bölüm bugünü en iyi şekilde yaşamamı sağlıyor. Hala tekrarlarım içimden geldiği gibi, gözlerim açıkken, kapalıyken. Yürürken, dinlenirken. Bazen bir dua okur gibi, bazen bir şarkı söyler gibi…
“Hayata sarılıyorum, dengeyi hissediyorum. Hayatı coşkuyla yaşamayı seçtim. Hayatı akarak, esneyerek yaşamayı seçtim. Değişim ve gelişim için hazırım. Buna çok olanak var. Hayatın beni her alanda desteklediğini biliyorum. Hayatı böyle yaşamayı seviyorum. Dünyayı olduğu gibi görüyor, iyiyi ve güzeli seçerek, her günün yeni bir gün olduğunu bilerek nefes alıyorum. Her yeni nefes mucizeler içeriyor. Ben kendimle güvendeyim. Hayatla barış içindeyim. Şu anda, şimdiki zamanda yaşıyorum. Yaşadığım her an, yeni bir an.”
Ve kendim için oluşturduğum olumlamalarım, düşünce ilhamım, dualarım…
Hayatın akışına güvendiğim için huzurlu ve rahatım. Dünyamda her şey yolunda.
Hayat sevincimi ifade ediyorum ve her günün her anının tadını çıkarıyorum. Yeniden çocuğum, yeniden gencim. Her gün farkındayım.
Sevgi dolu düşüncelerim bağışıklık sistemimi güçlü kılıyor. İç ve dış dünyamda güvendeyim.
- Sevgiyle nefes alıyorum.
- Sevgiyle hissediyorum.
- Sevgiyle düşünüyorum.
- Sevgiyle görüyorum.
- Sevgiyle duyuyorum.
- Sevgiyle anlıyorum.
- Sevgiyle kabul ediyorum.
- Sevgiyle alıyorum.
- Sevgiyle ilgileniyorum.
- Sevgiyle konuşuyorum.
- Sevgiyle bırakıyorum.
- Sevgiyle farkındayım.
Bakış açısı, düşünceler ve sistem değişmezse, hiçbir şey değişmez.
Yaşamın tam merkezinde ve bağlıyım. Yaşamdan haz alıyorum. Kendimi seviyorum.
Kırılgan olmanın bir sakıncası yoktur. Bakıma alıp, onarabilirim.
Yüreğimi açıyorum ve yalnızca sevgi dolu iletişimleri yaratıyorum. Güvendeyim. İyiyim.
Kolaylıkla ve neşeyle iletişim kuruyorum. Bulunduğum noktada huzurluyum. Kendi iyiliğimi kabul ediyorum. Tüm gereksinimlerimle isteklerimin gerçekliğine inanıyorum.
Kolaylıkla eskiyi bırakıyor, coşkuyla yeniyi kabul ediyorum.
Varlığımın eşsiz gücü olduğunun farkındayım. Kendimi olduğum gibi seviyorum ve bundan haz alıyorum.
Geleceğe güvenle bakıyorum.
Yapmam gereken her şeyin yeri ve zamanı var. Huzurluyum.
Her şeyi sevgi ve sevinçle görüyorum. Yaşamaktan keyif aldığım bir hayatı yaratıyorum. Şimdi ve buradayım.
Güvendeyim.
Evrenin rehberliğine güveniyorum.
Deneyimlerimi tasarlıyor ve yaşıyorum. Hayatın akışında, her yeni deneyime kolaylıkla uyum sağlıyorum.
Dinginim, huzurluyum. Hayatın akışına güveniyorum.
Bugün …
Özellikle
Bugün, hayatımdaki her şey için ŞÜKREDİYORUM.
Bugün, hiçbir şey için ENDİŞE ETMİYORUM.
Bugün, hiçbir şeye KIZMIYORUM.
Bugün, DÜRÜSTÜM.
Bugün kendime NAZİK ve Saygılıyım.
Bugün, tüm varlıklara karşı NAZİK ve SAYGILIYIM.
Bugün, hayatımdaki her şey için ŞÜKREDİYORUM.
Ne ekersek onu biçeriz.
Kendi doğrumuz, sadece bizim doğrumuz, bizim doğrumuzun herkes için doğru olması gerekmiyor.
Herkesi olduğu gibi kabul edip
“o öyle güzel” “bende böyle” diyebilmeliyiz.
Sen kendine bak, kendi içine, kendi önüne bak…
Akışkan ol… Su’yu izle. Su evrenin uyumuna uyumludur. Uyum içinde kendi ritmiyledir. Doğaldır, doğalı budur.
“Aslında hiçbir şey, iyi ya da kötü değildir. Her şey, bizim onlar hakkında düşündüklerimize bağlıdır.” -W. Shakespeare
Yaşamım dengede. Yaşamımda kolayca ve zevkle ilerliyorum.
Kendimiz için İYİ olanı seçip, hayatımızın parçası haline getirdiğimizde hayatımızın sorumluluğunu alan bireyler olarak yaşadığımız dünyaya katkımız da olacaktır. Haydi o zaman devam edelim.
İyiyi düşün, güzeli düşle.
Kim düşüne kendini adamışsa onun düşü olur.
Harekete Geç!
Yasemin Sungur