Yeniyi hissetmek, yeniyi anlamak ve yaşamak…

Bugün yeni bir gün. Her gün yeni bir gün. Şimdi de takıldım yeni kelimesine. Ben bir sözlükçüyüm. Baktım hemen TDK sözlüğüne.

Yeni kelimesi için derki; Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı, Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan, En son edinilen, İşe henüz başlamış, O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan, Tanınmayan, bilinmeyen, Daha öncekilerden farklı olan, Eskisinin yerine gelen, Biraz önce, çok zaman geçmeden.

yaseminsungurİşte şu anda yeni bir ay.

Ben yeni kelimesini kullanmayı çok severim. Belki de bu nedenle hep biraz heyecanlı, hep biraz coşkuluyumdur. Neden mi? Yaşadığım her an yeni olduğundan, en son edindiklerimin yeniliğinden, farklı olanları fark ettiğimden. Mesela bu hafta Kitap ile Sohbet etkinliğimizin yeni sezonu başladı. 6.Yıl 168.buluşma 1 Ekim 2013 Salı günü yine Oyuncak Müzesinde gerçekleşti. Konuğumuz da Buket Uzuner’di.

Peki sizin için neler yeni? Bugün yeni ne var? Bugün yeni ne yapacaksınız?

Her gün bir öncekinin aynısı gibi geçiyor, değişmiyor dediğimizde fark etmediğimiz ne?

Yeni olanı fark etmek ve yeniyi dile getirmek ne sağlar bize?

Yeniyi fark etmek, proaktif olmamızı sağlar. Esnek olma ve uyum sağlama becerimizi geliştirir. Yeni ile gelişir, yeni ile değişir ve dönüşürüz. Var olan ‘ben’ güçlenir, istediğimiz ‘ben’ yolunda aktif yolculuk yapmamızı sağlar. Yeni bir nefes ve yeni bir an ile yeni bir düşünceyi fark etmemiz ve gelişim yolculuğunda bizi güçlendirir.

Haydi şimdi fark ederek yeni bir şey yapın, uzun süredir devam eden, sizi rahatsız den bir şey için yeni bir adım atın. Yeni olanı hissedin, anlayın ve yaşayın.

Yeni bir günde, yeni bir anda olduğunuzun bilinci ile sevgiyle yeni bir nefes alın…

Yasemin Sungur imza

Önceki İçerikGezerken
Sonraki İçerikYeni Bir Eğitim Modeli: Tablet Seminerler
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz