Yarın günlerden #KitapileSohbet

kitap sohbet müze

Her Salı sabahı Oyuncak Müzesi açılır. Tüm oyuncaklar sevinçle uyanır ve bizleri beklemeye başlarlar, kolay değil elbette, 8.yıl bu sene, alıştılar seslerimize, kitaplardan canlanarak etrafa dağılan kahramanları beklemeye başlarlar. Bizim köşeye masalar toplanır, o pötikare örtüler serilir, minik çiçekler konur. 10.00’dan itibaren gelmeye başlar müdavimler…

kitap müze

10.30′ da başlar haftanın sohbeti, her konunda görüş alışverişi, özlemler, sarılmalar ile 11.00 de Kitap ile Sohbet​ bir şiir ile açılır. Çayımız, kahvemiz ve yanında simit vardır her zaman.

Geçirdiğimiz haftada katıldığımız etkinlikler konuşulur. Konser, sinema, sergi ve başka ne varsa konuşuruz.

Bu hafta yeni kitaba başlıyoruz. Richard Bach’tan Mavi Tüy. Bakalım bu kitapla nerelere, hangi konulara gideceğiz?  13.00 de 1. grubunun sohbeti biter, zor ayrılırız, yemek buluşmaları organize edilir.

Bu hafta bir de 13.30 da konuğumuz var:) Gülşah Elikbank​ bizlerle, yeni romanı Yalancılar ve Sevgililer’i imzalayacak.

duyuru gülşah kis

İzmir gezimizde romanından bir bölüm okumuştu bizlere, hayal etmiştik, belki Romanya’ya gideriz hep birlikte romanın izlerini süreriz demiştik. Bakalım? İki grubumuz buluşacak bu imzada.

Saat 14.00 de 2. grubumuz ile @KitapileSohbet başlar ve 16.30 da biter…

Her Salı kitap ile sohbet altında yaşamla sohbettir. Her kitaptan kendimize bakarız, yaşamımızdan izler ile derinleşir hikayeler, her kahraman da biraz ben, biraz sen, biraz o vardır. Bulduğumuz parçalar bazen birleşir, ayrılır, bazen sevindirir, üzer, bazen güldürür…

Ve böylece bir Salı daha geçer…

Yaşayanlar bilir ki bir sonraki Salı’ya kadar özleriz biz @kitapilesohbet’te yaşadıklarımızı, birbirimizi…

Benim kendime hediyemdir her Salı ve Kitap ile Sohbet…

KİTAP YAZMAK YAZI

Önceki İçerikMarkayı İnşa Eden İnsandır, Çünkü Sadece İnsan Sevebilir
Sonraki İçerikŞık Kocalar, Şiddet Gören Kadınlar, Yen İçinde Kalan Kırıklar
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz