Umut Dolu Bir Proje

 

Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.

Nazım Hikmet
Ekim 7, 1958 Taşkent

 

Umut Dolu Türk Kadınları Projesi

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin birinci maddesi, ‘Bütün insanlar onur ve haklar bakımından eşit ve özgür doğarlar.’ ibaresinden oluşmaktadır. Fakat bu eşitlik ve özgürlük zamanla kadınların aleyhine yönelen bir durum haline gelmiştir. Zorla evlendirilme, eğitim alamama, şiddete maruz kalma, medeni haklara sahip olamama gibi pek çok mağduriyeti sadece kadın oldukları için yaşamaktadırlar.

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusu da dünya üzerinde yüzyıllardır devam eden küresel bir sorundur. Bu bağlamda her yıl uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlar problemi istatistiksel boyutuyla da çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Tüm bu kaotik ve karanlık dünya düzeninde Emin Tufan Sevimli’nin ortaya koyduğu proje güneş gibi doğuyor. Projeni adı: Umut dolu Türk kadınları projesi. Bu projenin amacı kadına yönelik şiddet ve istismara farkındalık yaratmak.

Siyah beyaz fotoğraflarla, 18-99 yaş aralığındaki kadınların yer aldığı proje hayata geçti. İlk etapta Amerika’da yaşayan Türk kadınlarının katılımıyla gerçekleştirilen bu proje, ‘Bir fotoğraf bir hayatı değiştirebilir’ inancı ile global bir oluşuma dönüştürülecektir.

Aydınlanmanın Odak Noktası

Mustafa Kemal aydınlanmanın odak noktasını, hep kadın olarak hayal ediyordu. Medeni Kanun kabul edildi. Resmi nikâh getirildi. Aynı anda birden fazla kadınla evlenme kaldırıldı. Yaş sınırı konuldu, küçük yaşta evlilikler önlendi. Seçme seçilme hakkı, eşit eğitim hakkı, meslek edinme hakkı…

Kurtuluş Savaşı yıllarında da Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde de belirleyici öge hep umut ve gelecek perspektifidir.

Aydınlanmanın odak noktası hep kadın…

Cumhuriyetimizin 99. yılında Umut dolu Doksan Dokuz Türk kadınına ulaşıldı. Umut dolu kadınların portrelerinden bir galeri oluşturularak dikkatleri üzerine çeken proje, geleneksel forma getirilerek her yıl farklılık yaratmaya devam edecektir.

 

Pandora’nın Gizemli Kutusu ve Mavi Kelebek

Her şeyin güzel ve yeni olduğu, insanlığın dünyadaki ilk zamanlarında, hiçbir yerde ne hastalık, ne acı, ne de keder vardı. Ta ki, Pandora’nın Kutusu açılana dek! Açılan Pandora’nın Kutusu’nda sadece ‘umut’ kalmıştı. Bütün kötülükler arasında insanları yaşatacak yegane olan umut dışarı çıkamamış, kutunun dibinde saklanmıştı. Bu küçük mavi bir kelebekti. Bir defa serbest bırakılan kötü varlıklar yeniden kutuya girmedi; fakat her nereye uçarlarsa uçsunlar Umut peşlerinden gitti ve her gittiği yere kanatlarında taşıdığı iyiliği götürdü…

Projenin logosu da bir mavi kelebek. Proje, birer mavi kelebek olabilmek için kendilerini tırtıl gibi hissetmeyi umut edenlerin, umudun kanatlarındaki iyiliği yakalamak isteyenlerin bir anlamda sesi niteliğindedir. Ayrıca kadının en derininde neye ihtiyacı olduğunu bulmak, içlerindeki tırtılın nasıl hareketlenip büyüdüğünü gözlemlemek isteyenlerin de projesi. Uyuyan tırtılların uyanmasına cesaret verme projesi…

Umut dolu kadınlar projesi birçok alanda var olmaya ve adını duyurmaya devam edecek.

 

 

 

Önceki İçerik    24 Kasım’ın Bana Hatırlattıkları
Sonraki İçerikKadın ve Kelebek Etkisi / Söyleşi ve Sergi