Sofya’da Mustafa Kemal’in İzinde

Sofya, adını Azize Sofya’dan alan Bulgaristan’ın başkenti. Vitoşa dağları eteklerinde bir ovada kurulan şehirde, Mayıs ayında, çiçek ve ıhlamur kokuları içinde modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemâl’imizin izlerini sürdük.

1913 yılı Ekim ayında Askeri Ataşe olarak Sofya’ya gelen Ata’mız, daha 32 yaşında, başarılı bir subaydır. Aslında bu görevin, biraz da, onu gözden uzak tutmak isteyenlerin verdiği bir vazife olduğu yazar bazı kaynaklarda. Zirâ genç subay Mustafa Kemâl zeki, başarılı olduğu kadar muhalifleri de olan bir kurmaydır.

Mustafa Kemâl’in Sofya’da göreve başladığı yıl Osmanlı-Bulgar ilişkileri açısından da son derece zorlu yıllardır. Paşamız o yıllarda da Sofya elit çevresinde ilgi çeken bir subaydır. Onun çekim gücüne kapılanlardan biri de General Kovaçeva’nın kızı Miti Kovaçeva’dır. Miti, İsviçre’de öğrenimini tamamlamış, Sofya’ya geri dönmüştür. İlişkileri, bir davette “Mavi Tuna” valsiyle başladı, Boris Parkı ve Bulgaria Pastanesi’nde buluşmalarla devam etti.

Çakır gözlü Paşamız verdi kararını, evlenme teklif etti, kabul etti Miti. Ancak Babası General Kovaçeviç, aynı zamanda Türklere de karşı savaşmış bir subaydı. Kabul edemedi, etmedi ve Miti’yi Mustafa Kemal’e vermedi. Yıllar sonra Atatürk’ümüz Ankara’da Bulgar Tiyatrocularla sohbet ederken;

“Gençliğimi bıraktım Sofya’da” dedi… “Bir kız sevdim ama, bana vermediler…” diyecekti.

 

Bugün hâlâ Sofya’da, ağaçlar Mustafa Kemâl ve Miti’nin aşkını fısıldıyorlar aralarında. Sofya’ya gttiğinizde kapanan ancak yerini görebileceğiniz Bulgaria Pastanesi’ni, Boris Parkı’nı, çok meşhur Yeniçeri kıyafetiyle katıldığı Askeri Balo’nun yapıldığı binayı görebilir, bir yıldan fazla zaman geçirerek Kurtuluş Savaşı’nın tohumlarını Sofya’da eken Paşa’mızın izlerini sürebilirsiniz.

Anıl Akın

Önceki İçerikHatırlamak için, unutmaya meyilli olduğumuz şeyleri…
Sonraki İçerikYazar ile Sohbet: İzmir’de Ferhat Uludere’yi Ağırladık
Anıl Akın
“Eğitmenlik, danışmanlık ve koçluk yapan Anıl, uzun yıllar kurumsal hayatta çalıştıktan sonra yeni ufuklara yelken açtı. Hayat boyu öğrenci olmayı, paylaşmayı, üretmeyi çok seviyor. İTÜ Çekirdek bünyesinde yeni girişimlere mentörlük yaparken, gönüllü faaliyetlerde bulunmayı da ihmal etmiyor. Vazgeçilmezleri; ailesi, ülkesi, değerleri”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz