Dünyanın en etkili 100 kadın fütüristi arasındaki tek Türk, Gelecek Tasarımcısı ve İş Avatarı Ufuk Tarhan’la ilk defa 2006 yılında verdiği bir eğitimde tanıştım. Eğitimin hemen ardından kendisinden bir randevu istedim ve ofisinde onunla dopdolu birkaç saat geçirerek, benim o andan itibaren yapacağım kariyerimi, yani geleceğimi planladık. O günden itibaren dost olduk, hep iletişimde kaldık ve onun önerilerini dikkate alarak yıllar içinde harfiyen uyguladım. O günlerde bende gelecekle ilgili ışık yakan, yeni fikirler üretmemi sağlayan, kısaca geleceğimi planlamayı sağlayan Sevgili Ufuk Tarhan’la hep aynı yollarda yürüdük, ancak son aylarda yollarımız kesişti ve şirketimiz 4CEO’da bir çok projede birlikte çalışmaya devam ediyoruz.
Sevgili Dostum Ufuk Tarhan’ın kitap projesini ve içeriğini ilk defa duyduğumda çok heyecanlandım ve mutlu oldum, çünkü “Geleceği tahmin etmek yerine, tasarlamayı ve yaşamayı” ondan başka hiç kimse bu kadar güzel kaleme alamazdı. Kitap basıldıktan sonra, daha kitapevlerine dağıtılmadan önce, kitabı yayınlayan Ceres Yayınlarının sahipleri sevgili dostlarım Tuba Demir ve Hakan Demir bana gönderdiler; bu vesile ile kendilerine teşekkür ederim.
Kitabın kapağı bile beni hemen içine çekti. Kitabı okumaya başladıkça, sanki Sevgili Ufuk Tarhan karşımda konuşuyordu. Aynı konuşur gibi akıcı bir dille yazmış ve kitaplarda pek görmediğimiz, ancak konuşma dilinde sıkça kullandığımız yeni deyiş ve vurgularla zihnimizde yeni pencereler açıyordu.
Kitabın okura ilginç gelecek yönlerden birisi de “Artırılmış Okuma (Augmented Reading)” tekniğinin kullanılmış olmasıdır. Yani metinlere “QR Kod” uygulaması konmuştur ve böylelikle okur dilerse, yazarın kendi bloğundaki yazıyı da ayrıca okuma olanağı bulmaktadır.
Gelelim biraz da kitabın içeriğinden söz etmeye… Fütürist Ufuk Tarhan’ın kitabı da doğal olarak geleceği planlamak üzerine tüm ayrıntıları ve öngörüleri barındıracaktı. Bu nedenle bugünün farkındalıklardan yola çıkan ve gelecekte oluşacak T-İnsan modeline doğru gelişimimizi anlatan kitap herkesin ilgisini çekeceğine inanıyorum. “Nedir bu T-İnsan?” diye sorduğunuzu görür gibiyim; o da kitabın içinde gizli… (Ben yazarsam, sevgili dostuma haksızlık etmiş olurum.)
Kitabın her satırı ayrı bir fikir verirken, en çok beğendiğim bölümler, “Kriz edebiyatına, mazeretçiliğe son vermelisiniz. Kafaları resetlemek lazım. Yeni dünyaya göre donanmış yetenekli insan en kıt ve maliyeti en yüksek kaynak olacak. Alın teri ve el emeğinden akıl terine zıplanacak!” oldu.
Önümüzdeki hafta “14 Şubat Sevgililer Günü”nü yaşayacağız. Bu nedenle, kitabın bu konudaki hoş bir bölümünü vurgulamak isterim. Kitabın 45. sayfasında başlayan bölümde Fütürizmin aşka ve sevgiye de karıştığını ilgiyle okuyacaksınız…
Son mesajım da Sevgili Ufuk Hocama “İyi ki varsınız; gelecek esas sizinle güzel gelecek…”