Martıdaş Olmak

Martı Jonathan’a ağır gelen kanatları değil başarısızlığıydı. Serüveni ise doğasına meydan okumak, başarısızlıklardan korkmamaktı. Bu cesur kuşun hayata dair anlattığı ne çok şey var bu kitapla sınırlı olmayan. Martı Dergisi’nin bize sunduğu; başarısızlıklardan korkmadan kalemin, düşüncenin dili ile yazmaya olan motivasyondur.

İletişimin dilidir söz ve yazı, şiir, melodi, hikâye, fıkra, kitap, tekerleme olur, anlatır kendini. Biz martı yazarları da hayal dünyamızı hikâyelerle, yaşadıklarımızı, gördüklerimizi satırlarla resmederek anlatır, kalbimizi, heyecanımızı paylaşırız.

Zaman içinde okur ile aramızda sevgi dolu bir farkındalık gelişir, yazanı da okuyanı da kendi içine bakmaya teşvik eder. Yazım yolculuğumuzla deneyimlerimizle okurlarımızla kurduğumuz yürekten bağlantılarla değişimlere aracı oluruz.

Martıdaşın isteği, okur tarafından duyulmak ve kabul edilmek, okur eliyle iletilen bilgiyi başkalarına aktarmaktır. Yazmanın cömertliğiyle, birikim ve anı yolculuğumuzdan damlayan satırlardır. Yazma serüvenindeki Martıdaşı hem dönüşen hem de dönüştüren zamanlara götürürken, hayatla, toplumla bağlantılarımızı da derinleştirir.

Martıdaşın yazma heyecanı, macerası derinleşmek, güçlendirmek, anlamlı bir sakinlik yaratmak için yeni araçlar yeni beceriler kazandırırken hayata, hayatın akışına farklı gözlerle bakmanın ve görmenin yollarını gösterir.

Martıdaş keşke demez, özgüvenle yola çıkar. İmkânsızlık, hayallerinde bile yoktur. Hedeflere sabırla, yavaş yavaş ve emin şekilde varır. Kapılar sınırsızdır ve o her kapıyı heyecan, coşku ile açıp içindekini keşfetmeye odaklıdır. Her keşfedilen anlatılacak, yazılacak ve okur ile o duygusal temas kurulacaktır.

Martıdaş olma serüveni başlatan ise martı Jonathan ile yaşam boyu arkadaşlığı seçen Yasemin Sungur’un yazma macerasına gel teklifidir. Kanat çırpan ama uçamayan biz Martıdaşlar hemen evet diyerek katıldık, bu serüvene. Kendimize şans verdik ve vazgeçmedik, resimden, müzikten ilham aldık, satırlara duygu yüklerken.

Martıdaş, Martı Jonathan’dan ilham alarak önce kendinin sonra okurun kahramanı olarak başarmaya niyetlenenlerin topluluğu oldu. Felsefemiz “başarmak imkânsız yerine, ben bunu başarmanın bir yolunu bulurum” oldu. Bu amacı besleyen ilhamlar yazılarımızın esin kaynağı oldu.

Biz Martıdaşlar 2023 içinde niyetlerimizi belirledik. Hayata tanıklık edip, öğrendiklerimizin ilhamı ile gücümüzün yettiğince anlatmaya, hatırlatmaya, hayat kargaşasının içinde sakinliğimizi korumaya kararlıyız. Tüm okurlarımızla kalbi buluşmalarımızın artarak devamını istedik. Birlikte kanat çırpmaya hazırlanın, biz oradayız.

Ayşem Kaya

 

 

Önceki İçerik168 Saat
Sonraki İçerikAfiyet Apartmanı
Aysem Kaya
Daimi şiirinde “Ne olsa kışın sonu bahardır” demiş. Bende İstanbul’da bir Mart ortası dünyaya geldim. İlk, orta lise eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi tüm yaşantımı kapladı.2018 yılında üniversite bölündükten sonra İÜ-Cerrahpaşa ile moleküllerin, reaksiyonların bize söylediği sağlık şifrelerini çözmeye devam ediyorum. Yüksekokulda farklı disiplinlerin akademik eğitimde rol almak keyifli, eğitici ve oldukça öğretici bir süreç olarak hayatımı dolduruyor. Yazmayı, okumayı, neşeli şarkılar söylemeyi seviyorum. Kız çocuklarının eğitimini toplumu yönlendiren kadındır duygusu ile önemsiyorum. Sosyal fayda olarak kız çocuklarının eğitimi ve toplumda satranç eğitiminin yaygınlaşması için dernek çalışmalarına devam ediyorum. Ben kendimi yaşam boyu öğrenen, öğrenci gibi görmeyi seviyorum. Öğrenme yolculuğumda “taşı kıran suyun sürekliliğidir” felsefesi ile hayata ve kendime kararlılıkla yol alıyorum.