Yaklaşık 8 yıldır liderlik alanında bireysel ve grup çalışmaları yapıyor, eğitimler veriyorum. 2012’den bu yana kadınlara özel liderlik konusunda (Executive Women Leadership Program) odaklanarak çalışıp bir çalıştırıcı koç olarak bu alanda önemli deneyimler edindim. Duygusal zeka, nöro liderlik ve cinsiyete dayalı liderlik ilgi alanlarımdan. Kadınlarla çalışırken peki ya erkekler sorusu sık sık gündemime geldi. Bu çağrıya istinaden programlarına Türkiye ve Hindistan’da katılma şansını bulduğum sevgili Sukhvinder Sircar’ı erkeklere yönelik bir program için davet ettim. Bu davetle beraber Eylül ayı Derin Koçluk Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık ofisinin değerli bir ruhsal öğretmen olan Sukhvinder Sircar’ın farklı ve güçlü programlarına ev sahipliği ettiği bir ay oldu. 12-14 Eylül’de Leadership Of The Heart programı ile sadece erkekler için yaptığımız bir çağrı ile 8 erkek kalbin liderliği konusunu çalıştı. Türkiye’de bir ilke daha imza atmış olduk.
Kadınlarla yaptığımız çalışmalarda fark ettiğimiz şeylerden bazıları, kadınların yoğun bir stres altında olduğu, çok yorgun oldukları ve bu tür çalışmalara kendilerini kolaylıkla açabildikleriydi. Programımıza katılan yönetici kadınlar solgun yüzleri ile gelip ışıldayan yüzlerle ayrılıyorlardı. Peki erkeklerde durum nasıl olur, merakı ile sevgili Sukhvinder’in liderliğindeki bu programa başladık. Program kalbin liderliği olduğu için erkeği kendine, bedenine, zihnine, ruhuna ve dünyaya daha farklı bir şekilde bakabilmesini sağlamak önemliydi. Çalışmalar duygu ve durumların bedenlenmesini de getirdi. Erkeklerin bu alanda kadınlardan çok daha zorlandıklarını fark ettim. Zihinde yaşayan erkek için bedenine ya da dünyaya mesafeli durmak daha kolay görünüyor. Burada kast ettiğimiz yakınlık bir farkına varma ve farkında olma durumu. Programın bir bölümünde erkek liderler kral, sevgili, büyücü ve savaşçı liderlik arketipleri ile hangi alanlarda daha çok aktif olduklarını, nereleri ihmal ettiklerini fark ederek kendilerine yeni hedefler belirlediler. Programın tanıtım çalışmaları sırasında tamamı erkek olan bir grupla niye çalışmak isteyeyim ki şakalarına maruz kalmış olsam da böyle bir çağrının ne kadar isabetli olduğunu, ortamın rahatlığı ile belki karışık bir grupta erkeklerin inemeyeceği derinlere inilebildiğini düşünüyorum. Kadınlarla yaptığımız programlarda da benzer deneyimleri yaşıyoruz zaten. Erkeklerin en çok şaşırdıkları şeylerden biri de içlerinde iki farklı enerji taşıdıklarını öğrenmeleri oldu. Enerjinin eril ve dişil taraflarını öğrenip kendileri için anlamlarını fark ettiler. Bu tür çalışmalarda hep olageldiği gibi içimizde olduğunu fark etmediğimiz köklü ve artık işe yaramayan inanç kalıplarının temizlenmesi önemli çıktılardan biriydi. Kalbe liderlik önce kendi kalbinin içini dışını tanımaktan geçiyor. Kalplere liderlik etmek isteyenin de kendi kalbinin liderliğini eline alması gerekiyor. Bu söylendiği kadar kolay değil. Çok çalışmak, çok fark etmek, çok yüzleşmek, çok sevmek lazım…
Bireysel ya da profesyonel gelişim temelde insanın öncelikle kendisiyle buluşmasını gerektiriyor. Bu anlamda ayni cinsten grupların beraber çalışmalarının farklı bir etkisi olduğunu her iki grupla da çalışmış olmanın deneyiminden dile getirebilirim. Şüphesiz karma grupların dinamikleri de farklı ve katkıları da öyle.
Eylül ayında 8 erkek lider ile ilk programı başlattık. Bu alanda yeni programlar ve açılımlar olacak. Derin Koçluk Eğitim Psikolojik Danışmanlık olarak hem kendi programlarımıza hem Ekim ayında “Benin’in Kişisel İmajı “Özümden izime oluşmak” ile sevgili Yasemin Sungur’u da ağırlıyor olacağız. Kişisel imajın içten dışa nasıl yaratılacağını konuşacak, çalışacağız. Kendisi ile farklı buluşmalar yaşamak isteyenleri davet ediyoruz.
Sonbaharın soğuğu kendini iyiden hissettirirken sıcacık sevgilerin sizi sardığı bir ay olsun diyorum.
Sevgiyle kalın.
Tülin Kahvecioğlu