.
çok mu acıttık toprağın kalbini..
ve hiç sorduk mu?
alabilirmiyiz diye
kara mücevherini.
.
ve aç mı bıraktık toprağın gözünü..
oysa hiç itiraz etmedik!
vermeyiz diye
üçyüzbir madenciyi.
( ikiyüzyetmişdört )
.
adımı duyduğumda..
acıdan yığılıp kalır,doğrulamam.
ve ağır gelir toprak
ben,
tek başına sırtlayamam.
( maden )
.
anne, baba, eş ve çocukları başucumda
benim dilim tutuk,
ağlıyorum
buz kesilmiş ayaklarımla.
.
kapkara çakıl taşlarına uzanmaya çalışıyorum
ve tutunamıyor bedenim,
yuvarlanıyorum yıldızlara.
.
ama artık,
fenerler yanıyor
kalbimin ortasında.
Tarih: SOMA / Salih MALAKCIOĞLU