Yaz başlamıştı, günler sakin ve sıcak geçiyordu. Her gün yaptığım şeyler arasındaydı internette dolaşmak. Program yoktu, önceden hazırlık yoktu. Kendiliğinden ve hızla gelişti “Harekete Geç Eylem Yoksa Sonuç Yok Online Gelişim Projesi (OGP) 1.Ekip” içinde yer almak. Yeni deneyimler, alışkanlıklar ve fiziksel hareketin tetiklediği coşkuyla sürdü ve tamamlandı. Bakış açımı geliştirdim, süreklilik ekledim, öğrendiklerime. Tüm ekibe Martı dergisinde yazma fikrini ve cesaretini veren bu programın tasarımcısı ve öğreticisi olan Yasemin Sungur’du. O bir cesaret gurusu… “Cesaretin varsa yaz, seni tutan nedir?” diye soran ve cesareti kırmak yerine kocaman gülümsemesiyle yüreklendirendir. Harekete geç eğitiminin kazandırdığı özgüvenle, eğitim boyunca öğrendiklerimden yola çıkarak yazdım.
Hayat bazen çok hızlı geçmesini istediğimiz bazen de hiç geçmesini istemediğimiz zamanda yani o “an” içinde kalmak ve hiç çıkmak istemediklerimizin toplamıdır. Hatalarımız, tecrübelerimizin tuğlaları, kirişleri ve geleceğimizin renkli duvarları bu tuğlaları boyamakla olacaktır. Ya alışkanlıklar.
Hangisi gerçek alışkanlıklarımız;
Sürekli bırakmak mı?
Yapmaya devam etmek mi?
Yapmak istediklerimi oldurmak, yönetmek için bilinçli seçimlerle yola devam etmek gerekir. Kendini yönetmenin çok değişik biçimleri var. Bu yöntemlerin çeşitliliği neyin uygun olduğu, uygulamanın ne ölçüde beklentilerimi karşılayacağı, gerçekten yararlı olup olmayacağı kafa karıştırıcı olabilir. Mesele uygulamalar ve uygulamaların yararlılığıdır.
Eğitimi Satın Almak için Tıklayın.
Harekete geç uygulamasının farkı, felsefesi, planı, stratejisi ile bütünsellik içermesi, kişinin hedefleriyle hayatını yönetmedeki yaklaşımı.
Yönetme/oldurma başlanmış bir sürecin ölçümü değil, bizzat strateji ve hedeflerin yeniden ve baştan belirlenip, başarı etkenlerinin kişisel yapıya yerleştirilmesi ile ilgilidir.
Aldığım “Harekete Geç Online Gelişim Programı”nda Yasemin Sungur, her hafta çarşamba günü “Sorularınızı bekliyorum” derken bir de ekleme yapıyor “sorular cevaplardır” diyordu. Tam da öyle… Sorular cevaplar yani hem bırakmak hem yapmaya devam etmek alışkanlıkların bütünüdür. Mesele hangisi baskın, bırakmak mı, devam etmek mi? Cevap yine soruyla birlikte kendini yazdırıyor. Yaşamda her amacın eğrisi doğrusu yani seçimi farklı. Doğru seçim bazen bırakmak bazen devam etmek, yani akışta olmak.
Mademki sorular cevaplar, ne istiyorum, planım ne gelecek zamanlarda?
Anlatan, anlayan olmak hayatımın odağı olsun isterim.
Göçüp gitmek var bu hayattan, silik sessiz, ayak izsiz ve hiçlikte var olan.
Ya da üretmek, hizmet vermek, gülmek, güldürmek, ağlamak, ağlatmak, ayak izini betona bırakmak gibi yaşamak var.
Tercihim ayak izini bırakmaktan yana.
O zaman bu nasıl olmalı? Yine soruda cevap saklı.
Yaptığım işten yazılı belge bırakarak olmalı.
TS Eliot, Çorak Ülke adlı kitabında “Gayretinin arkasındaki itici güç başarma arzusundan çok, samimi bir anlama çabasıydı” der. Benimki de öyle… Olumsuz ihtimalleri düşünmeyi bırakmak ve anlamaya çalışmak… İşte başarı bu.
Hayatının dümeninde olmak ve tüm başarmak isteyenler için harekete geçin.
Bu felsefe uğurlu yolunuz olsun.
