Hakkında Konuşan Adamlar

Sosyal Medya’nın hızlı gelişmesi ile birlikte hakkımızda yazılan şeyler de hızla arttı. Bu durum acaba gereksiz laf enflasyonu mu yoksa bir bilgi optimizasyonu mu?

Şimdi birincisi ile ilgili şöyle bir gözlemim var.

Hayatta görmediğimiz ve sesini dahi duymadığımız biri bizimle ilgili internetin derin ücralarında bir yerde bir şeyler yazmış. Acaba doğru adam mı? Belki değil ama umduğumuz şey doğru şeyler yazmış olması olur. Gereksiz söz enflasyonuna girmemiş olması düşüneceğimiz en iyi ihtimaldir. Çamur at izi kalsın döneminden, laf at Google bulsun dönemine geçmiş bulunuyoruz.

İkincisi ile ilgili ise durum şu olsa gerek.

Bizim ile ilgili bi’ dolu söylenen övgülü söz ve methiyelerin acaba hangisi gerçek?

Hangileri aslında gerçek tüketici deneyimlerini yansıtmaktadır?

İnanırlık derecesi ve objektiflik payı ne kadardır?

Önemli birinin yazdığı az önemli bir söz bile çok önemlidir hepimiz için. Çünkü o önemli biridir.

Önemsiz birinin yazdığı doğru söz ise bazen önemsiz gibi görünebilir. Çünkü onu önemsiz olarak kaydetmişizdir zihnimize çoktan.

Hangi adam hangi lafı edecek, hangi tarzda hangi tonda söyleyecek konuları bizim kendimizi casino online yönetmemizden geçiyor.

Görünen, duyulan, dokunulan, koklanan ve hissedilen bir varlıklarız.

Sosyal hayattaki görünürlüğümüz, sanal hayattaki bulunurluğumuz, toplum içindeki varlığımız bir duruşun yansımasıdır. Nasıl durmak gerektiği ise bütün duyuların algısına bağlıdır.

Çoğu zaman insanların gördükleri duyduklarından online casinos daha etkin olabiliyor. Öte yandan; ikisi birden aynı noktaya parmak basıyorsa, etki iki kat artar. Belki daha da fazladır. İhmal edilemeyecek başka duyuların rolünü de katarsak bu anlaşılma ve anlama olayındaki etkin araçların önemi daha da anlaşılır.

Anlaşılmak üzerine inşa edilmiş ve doğru yönetilmiş davranışların etkisi kıs sürede kendisini gösterir.

Sanal kimlikler sınırlı duyulara hitap eder. Gerçek kimlikler ise sınırsız duyulara.

Farklı mecralarda farklı adamlarda, adamına göre muamele devri kapandı.

Her mecrada adam gibi davranmalı.

Her macerayı adam gibi yaşamalı.
Her mecmuada adam gibi yazmalı.
Her mercekten adam gibi gözükmeliyiz.
Birini çizeceksek hissettirdiği adama uygun çizmeliyiz.
Adam olmayan birini de adam yerin koymalı ona da önem vermeliyiz.
Çünkü o adam hakkımızda yazan, çizen, konuşan, konuşturan bir adam olabilir.
Unutmamalıyız.
Unutturmamalıyız.

 

Önceki İçerikIşıklar Kenti Paris’te Farklı Bir Geceyarısı
Sonraki İçerikGirişimcinin İnsan Kaynakları Aynasındaki Yansıması

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz