Bayram deyince aklınıza ilk ne geliyor?
Benim aklıma aile, buluşmak, sarılmak, barışmak, ikramlar, gezmeler, isteyerek ya da zorunlu yapılan ziyaretler… Sevdiklerimizle paylaştığımız günler, birlikte olmanın sıcaklığı ve bir bayram coşkusu. Özellikle çocukluğumda yeni kıyafetler, tatlılar, şekerler, işlemeli mendiller ve harçlıklar… Türk kahvesi ve nane likörü içmeye özenmek…
Bayram, barışmanın, kırgınlıkları unutmanın da zamanıdır derler. Bunun için bayramı beklemeye gerek yok aslında, farklılıkları kabul ederek, hayatı birlikte kutlamak için bayrama çevireceğiniz günler olsun, ben öyle yapıyorum. Belki bazı küsenler, bayramı büyülü bir atmosfer olarak kabul ediyorlar, bir araya gelip geçmişteki anlaşmazlıkları geride bırakmak için bayramın umut duygusunu yeniden başlamak, barışmak için değerlendiriyorlarsa ne mutlu onlara…
Resmi dilde samimi olmayan birlik ve beraberlik mesajları… Herkes biliyor, ancak yine de bu içtenlikten uzak mesajları yayınlıyorlar.
Bayram bir de tatil, uzaklarda olan sevdiklerimizle buluşmak için fırsat. Özledikleriniz varsa siz yine de bayramı beklemeyin, geç kalabilirsiniz… Duygularınızı söylemek için biraz zaman ayırın, ben bir süredir her gün bir saatimi sevdiklerimle iletişim kurmak için ayırıyorum. fiziksel görüşemediklerimle, telefonda konuşmak, hatta görüntülü konuşmak için fırsatlar yaratıyorum. Bu hayattan uğurladıklarımızı da bayram zamanında daha çok hatırlıyoruz, anılar canlanıyor.
Çocukluğumdan kalma hala en sevdiğim bayram şeker bayramı ve bu adını seviyorum. Kurban etmek, kurban olmak ifadeleri yüreğime ağır geldiğinden sadece bayram diyorum. Eğer sevgiyle birbirimize yaklaşmamızı sağlıyorsa gerçekten işte bu bayram…
Kut-lamak kelimesi de yüreğimi uçuranlardan. Kutlulamak.
Kut, Orta Asya’daki Şamanist, göçebe Altay uluslarında “yaşam gücü” anlamına gelen bir kelimedir. Kutsal yaşam gücü, bereket, hayat verici, mübareklik, canlılık gibi anlamları vardır. Yiğitler kut sayesinde ölümden kurtulur veya yaşama döner.
Çağdaş Türkiye Türkçesinde kut şu anlamlarda kullanılmaktadır:
- Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç.
- Mutluluk.
- İlahi bir kaynaktan gelen rahmet, bereket.
Jean-Paul Roux “Altay Türklerinde Ölüm” adlı eserinde kut kavramına çok geniş yer vermiş olup bu kitabında kutu şu şekilde izah etmektedir;
- Akışkan, jelatine benzer bir madde,
- Zihin, ruh, hayati güç,
- Şans, talih, uğur,
- Sürüleri koruyan bir muska ya da nazarlık.
Bayramın kutlu enerjisinde, sevdiklerimizle birlikte olduğumuz için şükredelim. Bayram bize neleri hatırlatıyorsa, özletiyorsa anlam bulan değerlerimizin mesajını iletiyordur. Alalım bu mesajı, sahip çıkalım, hayatımızda anlamlandıralım ve günlük akışta olduralım. Sevgimizi paylaşmak, birbirimize karşı saygılı ve iyi olmak için, iyilik yapmak için, bizde çok olanı olmayanlarla paylaşmak için bayramları beklemeyelim.
Hep birlikte kutlayacağımız bu bayramda, hayatımızı iyi yaşamak ve istediğimiz ben olmak için cesur adımlar atalım. Bize ağır gelen duygulardan, ilişkilerden arınalım, emek verdiğimiz hayat için yeni bir başlangıç yapalım.
Bayramımız kutlu olsun. Kutluluyorum.
Yasemin Sungur