Kendimi gülerken yakalıyorum bazen,
gerçekten içten gelen abartısız,
sade ve sessiz,
buruk bir gülüşte.
Bazen koyu bir muhabbetin ortasında konuya kendimi kaptırmış buluyorum,
bildiklerime bilmediklerimi harmanlarken.
Doğada bir manzaraya takılmış gözlerime çizili tablonun renklerini fark ediyorum bazen,
baharın ilk adımlarının izlerini gizlediği.
Sevdiğim yemeğe çatalımı sallarken yakalıyorum ellerimi,
tabaklar arası geçişte ki hızıyla.
Bir kediyi veya köpek yavrusunu garip hareketlerine tebessüm ederken yakalıyorum bazen de.
Telefonumun kadrajına sığdırmaya çalışırken buluyorum kendimi,
bir ağacı, çiçeği ya da doğanın eşsiz bir güzelliğini.
Sonra kendimi çekiyorum o andan,
duruluyorum,
sorgulamadan soluyor renkler yüzümde,
Susuyorum.
Burkuluyor içimde demir yolunun rayları,
Toz toprak oluyor teneffüs ettiğim hava,
Gökyüzüne gri bir bulut çörekleniyor,
Ağzımın tadına dikenler takılıyor,
Gözlerim göğe takılıyor,
Aklım başıma takılmıyor,
Zamana ayağım takılıyor,
Düşüyorum merdivenlerinden gönlümün,
Sineme gözlerim akıyor..
Gölge Sümer