15 Nisan Haftası Kültür Sanat Ajandası

Mürekkepten: Çin Güncel Sanatından Yorumlamalar

Pera Müzesi, ilkbaharı “Mürekkepten: Çin Güncel Sanatından Yorumlamalar” sergisi ile karşılıyor. Sergi, mürekkebin temsil ettiği kültürel kimliğin kaynağını incelemeye alırken, sanatçıların mürekkep resim geleneğinin özüne yönelik arayışlarına odaklanıyor. Bu arayışları zenginleştirme ve genişletme amacı güden serginin küratörlüğünü Çin güncel sanatı konusunda uzman küratör ve sanat eleştirmeni Karen Smith üstleniyor. Sergide, Çin’in farklı bölge ve şehirlerinde yaşayan on üç sanatçının, mürekkep sanatının odaklandığı konuları ele alan otuzu aşkıneseri biraraya geliyor. Manzara, doğa ve kaligrafi gibi konulara güncel bir bakışla yaklaşan eserler, resim, fotoğraf, yerleştirme ve video yerleştirme gibi farklı mecralarda karşımıza çıkıyor. Çin kültürel mirasının kendi sanatlarına yansımaları üzerinden mürekkeple ilişki kuran sanatçılar arasında ChenGuangwu, ChenHaiyan, LiMing, LiangWei, LuoYongjin, QiuAnxiong, Sun Yanchu, TangBohua, XuBing, XuHongming, XingDanwen, Jian-JunZhang, Zhou Fanbulunuyor.

Mürekkep sanatına güncel bir yaklaşım sunan sergi, 28 Temmuz 2019 tarihine kadar izlenebilir.

Pera Müzesi www.peramuseum.org.tr

Benim Kedilerim

Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun “Benim Kedilerim” isimli kişisel sergisi, CKM sanat Galerisi’nde 8 Mayıs’a kadar gezilebilir. Ekşioğlu, 22 yıldır kedilerle birlikte varolan yaşamında oluşturduğu bilinçaltı birikiminin etkisi ile kedi resimleri yapmaya yönelmiştir. New Yorker’da 1991 yılında yayınlanan kedili kapağıyla başlayan kedi resimleri, Ekşioğlu’nun bu sergiye yol açan adımlarını atmıştır. Eskişehir, Ankara, Antalya’dan sonra “Benim Kedilerim” sergisi CKM’de sanatseverleri bekliyor.

İnsanın Yeni Gündemi

Akbank Sanat, 13 Nisan- 25 Mayıs 2019 tarihleri arasında yeni medya ve dijital sanata odaklanan ‘İnsanın Yeni Gündemi/The New Human Agenda’ başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Işın Önol ve Livia Alexander küratörlüğünde gerçekleşecek sergide, Japon Medya Sanatları Festivali’nde New Face Ödülünü ve 2015 Ars Electronica Golden Nica ödüllerini alan Alex Verhaest, Gäetan Robillard, 2019 Venedik Bienali’nde Danimarka Pavyonunda eserleri sergilenecek Larissa Sansour, 2017 Jerwood/FVU Ödülü ve 2015 Dazed Emerging Artist Ödülü sahibi Lawrence Lek, Tribeca Storyscapes Award! ve VR Arles Festivali En İyi Film ödüllerini alan Marshmallow Laser Feast, Microsoft Research’s Best Vision Award, German Design Award, UCLA Art+Architecture Moss Award, University of California Institute for Research in the Arts Award, SEGD Global Design Award ve Google’s Art and Machine Intelligence Artist Residency Award ödüllerini kazanan Refik Anadol ve 2015 TANC Asia Prize Outstanding Contribution Award, Unity Awards 2013 Best VizSim Project, The 14th Japan Media Arts Festival gibi ödüllerin sahibi teamLab’in eserleri yer alıyor.

İnsanın Yeni Gündemi, insan zihni, onun becerileri, güdüleri, sosyal ve doğal besin zincirleri içindeki konumlanışı ve bununla nasıl baş ettiği gibi insana dair sorular üzerine spekülatif sanatsal ve bilimsel araştırmalar içeriyor. Yuval Noah Harari’nin ilham verici (ve çok satan) kitabı “Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi” içinde bir bölümden adını alan sergi, insanın olası geleceğinin tasarımı ve bundan sonra çabasının ne için olacağı gibi temel bir konuyla ilgileniyor.  Sergi bu bağlamda insanın küresel politik arena içindeki güç savaşı ile ilgilenmekle kalmıyor, dijital sanat teknolojilerinin ve insan davranışını temel alan sosyal medya ve bilgisayar oyunları gibi bilgisayar tabanlı platformların, mevcut güç mekanizmalarını anlamak ve dönüştürebilmek için nasıl kullanılabileceğine dair sorular soruyor. www.akbanksanat.com

Finis Terrae: Karanın Sonu

Ali Kazma’nın son çalışmalarından biri olan Finis Terrae, Fransa’nın Ouessant Adası ve Finistère bölgesinde özellikle deniz fenerlerinin bulunduğu alanlara odaklanıyor. Bu yeni işiyle sanatçı, zaman, mekan ve coğrafya üzerine uzun süredir yaptığı araştırmalarına devam ediyor. Sergi, 11 Mayıs 2019 tarihine kadar izlenebilir. Türkçeye çevrildiğinde “karanın sonu” anlamına gelen Finis Terrae, Ali Kazma’nın karayla denizin buluştuğu noktalardaki doğa ve insan arasındaki etkileşimi ele aldığı “Ultra Marine” projesinin ilk işi olacak. 2018 yılının Mart ve Nisan ayları boyunca Fransa’da Ouessant Adası ve Finistère bölgesinde, sınırlarını Stiff, Kéréon, Phare du Créac’h, La Jument, Phare d’Eckmühl, Saint-Mathieu, Phare de Nividic adlı deniz fenerlerinin belirlediği alanlarda çekim yapan san­atçı, fenerlerin bir süredir ilgisini çeken ve araştırmalarına yön veren bir konu olduğunu belirti­yor. Uzun zamandır obje ve mekanın zaman ile ilişkisiyle ilgilenen Ali Kazma’nın bu kez odağına aldığı deniz fenerleri, bulundukları bölgenin sosyo-ekonomik yapısı ve tarihi ile ilgili birçok ipu­cu veren yapılardır. Bir yandan kara ve deniz arasındaki geçiş ve sınırları belirleyen, diğer yandan da bu uç noktaları haritada işaretleyen fenerler, yüzyıllar boyunca doğanın en sert koşullarına dayanarak insanların deniz üstünde hareketlerine rehber olmuş, onlara zor koşullarda güven­li geçiş imkanı sağlamışlardır. Bu bağlamda Finis Terrae, sanatçının özellikle zamana direnen güçlü mekanlara olan ilgisini yansıtan Absence (2011), Safe (2015), North (2017) gibi işlerinin bir devamı olarak da düşünülebilir. Adres: İstiklal Cad. Mısır Apt. No: 163 Kat: 4 Beyoğlu

Bilim İnsanı Hatice Köse ile İnsan-Robot Etkileşimi Atölyesi

İstanbul Modern’de çocuk ve gençlere sanatı yeni teknolojilerle üretme fırsatı sunan ArtMaker Lab Öğrenme Merkezi, bilim insanı Doç. Dr. Hatice Köse ile İnsan-Robot Etkileşimi Atölyesi’ne ev sahipliği yapıyor. 7-8 yaş arası çocuk ve gençler bu atölyede robot NAOcan ile tanışma fırsatı yakalıyor. İstanbul Modern’in İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından desteklenen Art Maker Lab Öğrenme Merkezi’nde çocuk ve gençler, sanat ve teknolojiyle buluşmaya devam ediyor. “Art Maker Lab Buluşma Etkinlikleri” kapsamında gerçekleştirilen atölye çalışmasına bilim insanı Doç. Dr. Hatice Köse katılıyor.

Robot ve insan etkileşimi alanında çalışmalarına devam eden Köse ve onun NAOcan adını verdiği robotunun katılacağı atölye, yapay zekâ kavramının ne olduğu, robotların hayatımızı nasıl kolaylaştırdığı ve gelecekte bizi nelerin beklediği üzerine kısa bir söyleşiyle başlıyor. Çocuklar atölyede, Hatice Köse’nin onlar için getirdiği sürpriz dijital oyuncaklarla, basit yapılı robot tasarımları kuruyor. Ardından NAOcan ile tanışıp onun sohbet ve dans ederkenki davranışlarını bir yazılımla nasıl ortaya çıkardığının hikâyesini dinliyor.

Atölye, 7-8 yaşlarında 10 katılımcı ile sınırlı olacaktır.

Tarih: 20 Nisan 2019, Cumartesi

Saat: 16.00-18.00

Detaylı bilgi ve rezervasyon: 0212 334 73 41 veya egitim@istanbulmodern.org

Ücretsiz atölyeler

“Robotlar Sanat Yapar mı?” ve “Art Maker Lab Buluşma Etkinlikleri” adlı iki farklı eğitim etkinliğini içeren Art Maker Lab Öğrenme Merkezi programı, pazartesi günleri hariç, hafta içi her gün okul grupları ve hafta sonları bireysel katılımcılar için ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. 7-15 yaş arası çocukların katılabileceği Art Maker Lab, müzede özel donanımlara sahip bir mekânda gerçekleştiriliyor. Katılmak için rezervasyon yaptırmak yeterli.

Bach Cafe’de bahar

Emir Gamsız’ın Geveze Piyanist konserleri sezon boyunca farklı temalar ve bestecilerin eserlerinden oluşan programlar, Gamsız’ın ilgi çekici, eğitici ve eğlenceli anlatımı ve projeksiyon gösterimi ile Bach Cafe’de devam ediyor. 14 Nisan Pazar’dan itibaren Geveze Piyanist Emir Gamsız heyecan verici yeni bir programla Bach Cafe’de. Piyano müziğinin sırları ve yüzyıllarla beraber aşılan sınırlarının konu alındığı Pianoforte programı önümüzdeki dört hafta boyunca her Pazar 17:00’de.

14, 21, 28 Nisan ve 5 Mayıs’ta BachCafe’de!

Konser Programı

Emir GAMSIZOĞLU (1973.)

Op.2, No.4 – Heybeli Çeşitlemeleri

Ludwig van BEETHOVEN (1770-1827)

WoO 80 – Orijinal bir tema üzerine 32 Çeşitleme – Do Minör

Franz Peter Schubert (1797-1828)

D.899 (Op.90) – Impromptu (Doğaçlamalar) No.3 (Sol Bemol Majör)

Felix Mendelssohn (1809-1847)

Op.14 – Rondo Cappriccioso – Mi Majör

– ARA –

Frédéric François CHOPIN (1810-1849)

Op.23 – Ballade No.1 – Sol Minör

Franz LISZT (1811-1886)

S.244 – Macar Rapsodisi No.2 – Do# Minör

Johann Sebastian BACH (1685-1750)

BWV 903 – Kromatik Fantezi ve Füg – Re Minör

Önceki İçerikOkurun Gözünden: Kaplumbağa Terbiyecisi, Emre Caner
Sonraki İçerikSagalassoss Antik Kenti
Ayşe Dural
Saint Benoit mezunu. Bu okulda Fransızca ve İngilizceyi öğrendi ve çok sevdi; özellikle Fransızcayı. Sonrasında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nde devam etti. Çalışma hayatına Garanti Bankası Halkla İlişkiler Bölümü’nde başladı. Sonrasında dergiciliğe adım atarak Gelişim Yayınları’nda çalışmaya başladı. Türkiye’nin ilk “copyright” dergisi Marie Claire’de çalıştı. Suha Arafat’tan Orhan Pamuk’a kadar pek çok kişiyle söyleşiler yaptı, kadın hakları konusunda araştırmalar yaptı, modayı yakından takip etti. AMICA, BIBA gibi dergilerde çalıştı. Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. 2000-2006 yıllarında The Gate dergisinin yayın yönetmenliği yaptı. Koç Holding’in Bizden Haberler dergisinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Daha sonra PR ajanslarında Medya İlişkileri Yönetmeni olarak çalışmaya başladı. Böylece artık haber yapmayacak, ama haberi gazetecilerle paylaşacaktı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinin medya ilişkileri yönetmenliğini üstlendi. Yasemin Sungur’la birlikte Kültür Sanat Ajansı’nı kurdular. Kitap editörlükleri yaptı. Dural, basında ve halkla ilişkiler konusunda edindiği tecrübe, bilgi ve deneyimi, danışmanlık, eğitim ve seminerler aracılığı ile yeni nesillere aktarmakta ve martidergisi.com için röportajlar yapmaktadır.