Mircan: Her Derde Deva Bir Ses

Mircan’ın son albümü Elixir  raflardaki yerini aldı. Kelime anlamı ‘hastalıkları iyileştirici
madde’ olan Elixir, şiirle müziğin buluştuğu bir çalışma; müzik camiasına bambaşka
lezzetler sunuyor.

Bazı insanlarla tanışmak insanın ufkunu genişletir  “Vay be, neler yapabilir insan hayatta” dedirtir. Bu belki ilk karşılaşmadan sonra olmaz; ikinci ve hatta üçüncüye kadar sabretmeniz gerekebilir. Ama sonrası büyük bir zenginliktir, sizi besler. İşte Mircan da, öyle. Onu tanımlayacak sözcükler şunlar olabilir: Kararlı, çalışkan, azimli, yumuşak sert, sözünü sakınmayan ve çok zeki ve zevkli ve detaycı;  çok iyi bir mühendis, iyi ve araştırmacı bir müzisyen, işini iyi yapmaktan başka derdi olmayan bir iş kadını ve en önemlisi gerçek bir sanatçı. İşte şimdi yeni albümü Elixir ile yine uçurmaya hazırlanıyor kelimenin tam manasıyla. Selim Güneş’in ilk yönetmenlik denemesi olan ‘Kar Beyaz’ filmine yaptığı müzikle de 47. Uluslar arası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Müzik Ödülü’nü kazandığını da belirtmeliyiz Mircan’ın.

Elixir’in öyküsü

Mircan’ın son albümü Elixir de UCM’den çıktı, raflardaki yerini aldı. Kelime anlamı ‘hastalıkları iyileştirici madde’ olan Elixir, şiirle müziğin buluştuğu bir çalışma; müzik camiasına bambaşka lezzetler sunuyor. Gülten Akın’ın dizeleri,  Mircan’ın besteleri ve yorumuyla buluşunca ortaya bir yaşam iksiri çıkmış adeta. Bu albüm, sanatçının diğer albümlerinden farklı olarak sadece Türkçe eserlerden oluşuyor. Sound olarak da diğerlerinden çok farklı olan Elixir’de Quando sarai riuscito ad ottenere almeno 50 dollari e ad averli trasferiti sul tuo conto virtuale (paypal, neteller, moneybookers)  non fermarti ma investi questo denaro vinto iscrivendoti sui migliori Casino online che offrono ricchi bonus in % sui depositi effettuati. klasik Türk müziğinden flamenkoya, halk müziğimizden caza kadar çok farklı türler aynı eserde harmanlanmış olarak çıkıyor karşımıza. Albümde Gülten Akın’ın şiirlerinin yanı sıra, Metin Eloğlu’nun ‘Eşcil’ isimli şiiri de sanatçının besteleriyle hayat buldu.

“Elixir aslında benim müziği nasıl algıladığımı anlatıyor. Kelime anlamı sağaltıcı etkisi olan ilaç, şifalı su demek, iksir yani. Müzik de benim içim Elixir demek” diyor Mircan.  Ve devam ediyor: “Gülten Akın’la tanışmam üniversitenin ilk yıllarına denk düşüyor.  Onun ‘Behçet’e Ağıt’ isimli parçasını ilk kez yirmili yaşlarımda besteledim. Elixir albümü bu anlamda bayağı gerilere gidiyor, üniversite yıllarıma. BU parçayı yalnızca gitarımla çalıp söylüyordum. Onun dışında da birçok Gülten Akın şiiri çalıp söylüyordum. Albüm yapmaya karar verdiğim zaman Gülten Akın’ı aradım ve albüm yapmak istediğimi söyledim. O ilk telefon konuşmamızın üstünden üç yıl geçti.  Bu arada Avrupa Komisyonu’ndan tarihin eserlerin yapısal analizleriyle ilgili ileri master seviyesi yapmak için burs kazandım.  İki sene İspanya ve İtalya’da idim yani, ama bir taraftan da projeye devam ettim. Boş kaldığım her an bir parça kaydediyordum. Birçok mekandan beslenen bir albüm oldu. Teması da yaşlanmak ama eskimemek, eskimek ama yaşlanmamaktı.”

Diskografi:
Bizim Ninniler , Kül, Kül&Ashes,  Sala,  Numinosum, Outim ve Elixir

Ayşe Dural

Önceki İçerik2011’in İlk Hediyeleri
Sonraki İçerikSanal Alem Aslında Çok Gerçek
Saint Benoit mezunu. Bu okulda Fransızca ve İngilizceyi öğrendi ve çok sevdi; özellikle Fransızcayı. Sonrasında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nde devam etti. Çalışma hayatına Garanti Bankası Halkla İlişkiler Bölümü’nde başladı. Sonrasında dergiciliğe adım atarak Gelişim Yayınları’nda çalışmaya başladı. Türkiye’nin ilk “copyright” dergisi Marie Claire’de çalıştı. Suha Arafat’tan Orhan Pamuk’a kadar pek çok kişiyle söyleşiler yaptı, kadın hakları konusunda araştırmalar yaptı, modayı yakından takip etti. AMICA, BIBA gibi dergilerde çalıştı. Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. 2000-2006 yıllarında The Gate dergisinin yayın yönetmenliği yaptı. Koç Holding’in Bizden Haberler dergisinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Daha sonra PR ajanslarında Medya İlişkileri Yönetmeni olarak çalışmaya başladı. Böylece artık haber yapmayacak, ama haberi gazetecilerle paylaşacaktı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinin medya ilişkileri yönetmenliğini üstlendi. Yasemin Sungur’la birlikte Kültür Sanat Ajansı’nı kurdular. Kitap editörlükleri yaptı. Dural, basında ve halkla ilişkiler konusunda edindiği tecrübe, bilgi ve deneyimi, danışmanlık, eğitim ve seminerler aracılığı ile yeni nesillere aktarmakta ve martidergisi.com için röportajlar yapmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz