Yeni yılın ilk günleri İstanbul’a kar ve soğukla birlikte geldi. Ama sıcacık etkinlikler Ocak ayını yaza çevirmeye yetti. Yılın ilk büyük konseri diyebileceğimiz Chris Botti konserine ilgi büyüktü. 16 Ocak’taki konser için Zorlu Performans Sanatları Merkezi neredeyse tamamen dolmuştu. Daha önce de ülkemize gelen ABD’li ünlü caz trompetçisi, yılın büyük bölümünü yollarda geçiren bir müzik aşığı. Grammy dâhil pek çok ödülün sahibi, Frank Sinatra, Buddy Rich, Paul Simon, Aretha Franklin, Natalie Cole, Bette Midler, Joni Mitchell, Sting ve Natalie Merchant gibi pek çok isimle çalışmış bir virtüöz. O’nu Londra’da bir caz barda keşfeden Sting’in yeri kariyerinde çok önemli. Çünkü 2-3 yıl turnede birlikte çalıştığı sanatçıyı her yönüyle örnek aldığını sık sık dile getiriyor.
Konsere başladığı andan itibaren, trompetinden çıkan melodilerle kendimi farklı bir boyutta hissetmeye başlıyorum. Bir süre sonra sadece müziğinin değil, sanatçının sıcaklığını da hissediyoruz. Sahneden inerek salonda dolaşmaya başlıyor. Ve bir süre izleyicilerin arasında gezinerek çalıyor trompetini. Kendisine gösterilen ilgiye O da kayıtsız kalmıyor ve İstanbul’a yeniden gelmenin çok güzel olduğunu belirtiyor. “Burası çok güzel bir şehir. Durmaksızın bir dünya turnesindeyiz. Gelecek hafta yollardaki 12. yılımızı dolduruyoruz. Yaklaşık yılda 250 gün, yollardayız. Burada olduğumuz ve size müzik yaptığımız için çok mutluyuz” diye de ekliyor.
Her biri çok iyi birer virtüözden kurulu ekibindeki çalışma arkadaşlarının önüne geçmeden, aksine yaptığı sunumlarla onları teker teker öne çıkaran bir program izledi Chris Botti. Konser klasik caz konserlerinin aksine Chris Botti odaklı değildi; özel konuklar olarak anons ettiği zarif ve genç kemancı Lucia Micarelli, enerjisiyle en az Botti kadar etkiliyor bizi.
Hiç ara vermeden sahnede yaklaşık 2 saat kalan Botti, tüm hayranlarına teşekkür ederek, “Bu gece buraya geldiğiniz için her birinize çok teşekkür ederiz. Bizi çok mutlu ettiniz. Yeniden görüşmek üzere” diyerek tamamladı konserini. Biz de bu nefis konser sonrası salondan ayrılırken hem O’nun böyle bir performansı yılın 300 günü farklı ülkelerde gerçekleştirmesine saygı duyuyor, hem de en kısa sürede tekrar gelmesini diliyoruz.
