Küçükken her nefes alıp verişimde kendimi balonlar diyarında zannederdim. Hayalimde nefes baloncuklarıyla suların üstünde uçar, uçsuz bucaksız okyanuslardan geçer, delta girmemiş ormanlarda en sevdiğim sokak hayvanlarıyla karşılaşırdım. Nefesin bu kadar yaşamlarımızda etkili olduğunu kavrayamayacağım yaşlardı ama içsel bilgimle imajine olarak doğru hayaller kurduğumu yeniden görüyorum.
Her zaman söylerim, ruhumuzun DNA kayıtları biliyor birçok şeyi, yaş aldıkça unutuyoruz gerçeğimizi. Nefesimiz de onlardan biri. Geçtiğimiz 21 Kasım günü, saat sabah 10’da Point Hotel Barbaros’ta değerli nefes koçu, iletişim danışmanı Nevşah Fidan Karamehmet’in “Eğitimde Nefes” adlı değerli bilgilerini paylaştığı konuşmasına Martı Dergisi’nin yazarı olarak ben de katıldım. Nefes üzerine verdiği enformasyon sonrası tüm katılımcılar değerli nefes eğitmenleriyle birlikte bir saat süren nefes çalışması yaptı. Hep birlikte nefesimizi tekrar hatırladık çünkü çoğumuz bilinçsiz nefes alıyordu. Bunu anlamak bile oradaki herkes için büyük bir başlangıç oldu. Çünkü fark ettiğimiz her şeyi düzeltme şansımız var. Katılımcıların nefes çalışmasında ilk karşılaştıkları şey, nefeslerinde bilinçlerini ayan beyan görmesiydi…
Kendi zihinsel durumlarını değerli eğitmenler eşliğinde yapılan nefes çalışmalarında filtresiz görebildiler. Kimisinin korkuları, kimisinin geçmişini bırakamaması, kimisinin gelecek endişesi hep nefesinde gizliydi… Katılımcılar yaradılışın en büyük kadim sırrı nefesle tanışırken kendi gerçekliklerine bir seanslık da olsa yolculuk yaptılar. Bence bunun değerini görenler yolculuğa devam edecektir. Seminer öncesinde sevgili Nevşah isteyen katılımcıların nefes ölçüm aletiyle nefes grafiğini çıkartarak nefes alırken ve verirken yaptıkları yanlışlıkları gösterdi. Kendi payıma düşen nefes deneyimimi sizlerle paylaşacak olursam; normal nefesi alır ve verirken bir sorunumun olmadığı fakat diyafram nefesini alır verirken tam veremeyişim ortaya çıktı. Bu stresli ve acil durumları zor yönetmek anlamına geliyormuş. Sürekli diyafram nefesi alırsanız bitermişsiniz. Mesela biz uykudayken diyafram nefesi almıyoruz, kullandığımız normal nefes. Fakat gündelik yaşamda stres altındayken diyafram nefesini kullanmak durumu iyi yönetmemizi sağlıyor.
Nevşah diyor ki
“Diyafram nefesini doğru kullanmak da normal nefes kadar önemli. Diyafram nefesini iyi kullanamayanlar stresle başa çıkamıyor. Her şeyi bırakıp Bodrum’a kaçmak bir çözüm değil. Stresi yönetmeyi öğrenmeliyiz. Çünkü stres yaşamımızın bir parçası. Benim hayatımda da streslerim var ama nefesim sayesinde yönetebiliyorum”.
Yanımda nefes eğitmeniyle çalışan bir diğer arkadaşım ise diyaframdan nefesini kesik kesik ve tutarak veriyordu. Bu onu bilgilendiren koçun yorumuyla hayatında kaygılarının ve endişelerinin var olduğuna işaret ediyordu. Nefesimizde kısaca her şey aşikâr oluyordu. En önemlisi de doğru nefes alamamak, vücudumuzdaki karbondioksit miktarını yükseltirken bizi karbondioksite daha duyarlı bir hale getiriyordu. Nefesi zorlayarak vermek de aynıydı, solurken aldığımız nefes karbondioksite çevriliyordu. Bu seminerde doğru nefes almak ve vermenin bizler için ne kadar önemli olduğunu önce dinledik sonra deneyimledik…
Bizi nefesimizle tanıştıran Nefes Koçluğu Federasyon Başkanı sevgili Nevşah Fidan Karamehmet’e çok teşekkür ederiz. Kendisinin geçtiğimiz yıl Destek Yayınları’ndan çıkardığı Tin ve Töz’ adlı kitabından sonra üçlemenin devamı olan “Nefs”in çok yakında sizlerle buluşacağının da haberini verelim. Yazı hayatında da kendisine başarılar dileriz…
Unutmayın nefes sizsiniz, siz aslında nefsinizin de efendisisiniz…
Güzel bir hafta olsun…
Gizem Sözen